Haftanın röntgenini çekmeye çalışıyorum.

Fakat hava oldukça kötü.

Görüş mesafesi hafta içinde oldukça kısaldı.

Kar yağışı aralıksız devam ediyor.

Kentin şu anda en baskın konusu ‘kar’.

Her yer beyaz.

Haliyle siyaset, hizmet, muhalefet, iş, güç her şey kar altında.

Kış ayları böyledir...

Kar yerlerle birlikte kentin bir çok konusunun üzerini de örter.

Haliyle herkeste kömür sobası yanında oturup sıcakla birlikte iyice gevşemiş bir ruh hali hakim...

Rehavet var Vanlının üzerinde.

Fakat bununla birlikte beklentiler var.

Belediye başkanları gözaltına alınıp da kaymakamların başkan vekili olarak atanmadığı sadece 2 ilçe kalmıştı Van’da.

Bir Saray öteki Bahçesaray.

Hafta içinde iki belediye de artık kaymakamlar tarafından yönetilmeye başlandı.

Yani kontrol artık devlette.

Büyükşehir ve tüm ilçe belediyelerinde yetki de, kontrol de, hizmet de devlet eliyle yürüyecek.

Dikkat edin hükümet demiyorum.

Çünkü ‘vekil’ halk arasında iyice alışıldığı haliyle ‘kayyum’ atamalarını İçişleri Bakanlığı yapıyor.

Yani bir hükümet politikası değil bu.

Buna rağmen halk artık Van’daki tüm belediyelere ‘hükümet’ gözüyle bakıyor.

İşte bu yüzden...

Vanlı’nın gözü kulağı atılacak adımlarda...

Geçtiğimiz dönemlerde bu kentin görmediği ne hizmet varsa halk yapılmasını bekliyor.

Hatırlayalım mı?

Çok da uzağa gitmeden...

Sadece geçtiğimiz sene...

Van’a tramvay konuşuluyor muydu?

Edremit Sahil Kordonu konuşuluyor muydu?

Trafik sorununu bitirilmesi konuşuluyor muydu?

Çevre yolunun bitirilmesi konuşuluyor muydu?

Hayır.

Ama artık konuşuluyor.

Vanlılar da bir bekleyiş hakim.

Karların erimeye başlaması, baharın kendini htirmesiyle birlikte bir hizmet atağı olacağı beklentisi var.

Böyle bir algı mı var, beklenti mi oluşturuluyor bilmiyorum.

Ama var.

Bunun karşılığında dile getirilen bir şey var.

Van’ın uzunca süre geri kaldığı hizmetleri alması için de büyük bir fırsat var.

Hatta tarihi...

Hatta yüzyıllarca bir daha bulunamayacak bir şans belki.

Ortada engel olacak hiç bir kurum kuruluş yok.

Meclisten geçmeme durumu yok.

İtiraz yok.

Ret yok!

Yani siz karar alacaksınız, sonra uygulayacaksınız!

Bakın Edremit’e...

Ne de ‘cevval’ bir belediye başkan vekili görüyor ilçe halkı!

Bir yıl değil 1 ay içinde ilçede büyük bir değişim-dönüşüm hissiyatı yarattı.

Hizmetler başlamasa da vatandaşta hizmetin başlayacağına yönelik tam bir inanç var!

İmamlarıyla, mahalle temsilcileriyle, muhtarlarıyla tam koordineli, çok sıkı görüşen bir belediye başkanı-bir kaymakam fırtınası esiyor Edremit’te!

Her ne kadar sahil projesinde ‘bazı eller’ engel olmaya kalksa da, başkan Atıf Çiçekli kararlı!

“Mart’ta kazma vurulacak! O sahil bandı Edremit’e yapılacak diyor.”

Ha sahil bandı büyük bir proje.

Geçtiğimiz günlerde bir dost sohbetindeyiz.

İlçe sakinlerinin olduğu kalabalık bir evde sohbet Edremit Belediye Başkan vekili Çiçekli.

Vatandaş diyor ki:

“Vallahi bu adam çok çalışkan bir başkan! Düşünün kar yağar yağmaz sokaklarda çalışan iş makineleri görüyoruz. Ardından tuz serpiliyor. Biz karın ne kadar yağdığının farkına bile varmadık. Daha öne hiç böyle hizmet görmemiştik.”

Aslında hem sosyolojik, hem psikolojik hem de hizmet açısından incelenmesi gereken bir konu.

Kar çalışmasının bile tam kapasite yapılmasına ne kadar da hasret kalındığını gösteriyor bu cümleler.

Öyle basite alıp yabana atmayın.

O kar çalışmasını büyük heyecanla anlatan vatandaşımın halini görseniz siz de hak verirdiniz.

Böyle bir ortamda varın büyük projeleri siz düşünün.

İnsanlar hizmete aç aç!

Beklentiler var...

Hayaller var...

Umutlar var...

Tam da böylesi tarihi bir süreçte...                                                          

Atıf Çiçekli gibi proje kovalayan, halktan hiç kopmayan, bir başka deyişle gecesini-gündüzünü halk için harcayan yöneticilere ihtiyaç var.

Bu halk böylesi isimleri hiç unutmuyor.

Münir Karaloğlu bu yüzdendir ki Van’dan sonraki 2’inci durağında da hala hasretle yad ediliyor.

Aslında işin özü nedir dostlar biliyor musunuz?

Bizim büyük umutlarımız

Ama küçük beklentilerimiz var.

Beklentileri karşılayıp bize büyük hayaller kurduran yöneticiler biz Vanlıların değimiyle, BAŞIMIZ GÖZÜMÜZ ÜZERİNE GELMİŞLER.

Bu halka hizmet edince sadece bir devlet görevi yapmıyorsunuz.

Büyük dua alıyorsunuz.

Hizmetimiz de, duamız da bol olsun.