Son dönemlerde ardı arkası kesilmeyen acı haberlerin başında mülteciler var.
Hatta haber demiyim...
Neredeyse hepimizin her gün karşılaştığı bir manzara diyeyim.
Öyle ki her gün bir mahallede, bir güzergahta aynı manzara ile karşılaşıyoruz.
Maalesef ki, Van yıllardır kente akın eden mültecilerin acı hikayelerinin ya son bulduğu ya da başladığı kentlerden birisi olmaya devam ediyor.
Van ve Ağrı gibi kentlerden yurda girip bu illerde ve diğer illerde umut arayan mültecilerin bir çoğu buralarda çok hazin durumlarda kalabiliyor.
Van’da uzun yıllardır karşılaşıyoruz.
Özellikle de belli dönemlerde sayıları sıkça artıyor.
Van Otogarı’na gittiğinizde onlarca mülteciyi otogarda yerde yatarken görüyorsunuz.
Bir çoğunu çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışırken görüyoruz ha keza.
Ama son zamanlarda sayıları oldukça arttı.
Ülkelerinde hiç bir umutları kalmayan bir çoğu Afgan mülteci ölüm pahasına yollara düşüp memleketimize gelmeye çalışıyor.
Kış aylarında ölüm yolculuğuna çıkıp soğuktan donan onlarca Afgan’ın ölü bedeni ancak bahar ayında bulunabildi.
Dedim ya bir çoğunun yolculuğu daha Van’a gelmeden hazin bir şekilde bitebiliyor.
Gelenler de çok iç açıcı bir halde değil.
Onların hali, onların çileleri dayanılacak gibi değil.
Gördüğünüzde vicdanınız kaldırmıyor.
Adeta içiniz eriyor.
Ama onların bu durumu kadar durumu daha acı hatta daha çekilmez bir hale getiren birileri daha var.
Onlar da bu umut yolcularını kente getirip daha büyük bir perişan halde bırakan umut hırsızları.
Son zamanlarda sayıları arttı.
Mültecileri kaçak yollarla yurda koyup büyük sıkıntılar yaşatıyorlar.
Onlara farklı kentlere gidecekleri sözünü verip Van’da her gün bir mahalleye atıp kaçıyorlar.
Bir gün Şabaniye, Bir gün Kalecik, bir gün Memursen TOKİ derken son zamanlarda mületcilerin ortada bırakıldığı haberi gelmeye devam ediyor.
Vicdansız, ahlaksız herifler hayata tutunmak için varlarını yoklarını veren bu mültecilerin yokluğu üzerinden bile vurgunlar yaparak bu insanları sokaklarda bırakıp kaçıyorlar.
Onların dramını daha büyük bir drama dönüştüren bu isimlerle ilgili gerekli her ne ise yapılmalı artık.
Çünkü mültecilerle ilgili işlemler güvenlik güçleri tarafından bir şekilde yapılıyor.
Yasa dışı yollarla gelen mülteciler zaten resmi prosedürleri gereği olması gereken muameleyi görüyor ve işlemleri yapılıyor.
Ama esas mesele bu mülteciler üzerinden kaçakçılık yapan ve mağduriyet yaratan isimlerin de artık bu kadar rahat olmamasını sağlamak.
Onları farklı şehirlere bölgelere götürmüş gibi yapıp sokak ortasında bırakan isimlerle ilgili vatandaş da duyarlılığını ortaya koymalı.
Gördüğü yerde ifşa etmeli.
Fotoğraflamalı ve hemen şikayet etmeli.
Güvenlik güçleri de bu insanlara bu perişanlığı yaşatan isimleri tek tek yakalamalı.
Çünkü ortada bir acı varken bu acıyı iki katına çıkaran isimlerin yaptığı bir vicdansızlık, bir ahlaksızlıktır.
Bunun bu kentte yapılması ise ayrı bir utanç meselesidir.
Bu böyle sürmemeli.
Acilen bu işin önü alınmalı.
Bu ahlaksızlık, bu vicdansızlık ivedilikle son bulmalı.
Van bu değil.
Van’ın mağdur insanlara yaşattığı da bu olmamalı.
Ayıptır.
Günahtır.
Vebaldir.
Muhtaç insanlara bunları çektiren insanlar bizlerin arasında olmamalı!