Hani büyüklerimizin bir lafı var:
Allah kimseyi doktora düşürmesin, doktorsuz da bırakmasın.
Aynı şekilde bunu, “Allah kimseyi hastaneye düşürmesin, hastanesiz de bırakmasın” şeklinde telaffuz edenlere de rastladım.
Herhâlde sağlık ve sıhhat için kullanılacak en güzel ifadelerden birisi bu olsa gerek.
İnsanın parmağı bile kanasa, hastaneye gitmek şifa aramak zor geliyor.
Ama bir taraftan da şifa kapısı olmadığını düşününce, hastalar ölümlerden döndürülünce “İyi ki var, iyi ki varlar” dedirtiyorlar.
Ve insan sağlıklı olmanın kıymetini hastanede iken anladığı gibi, iyi bir doktor bulabilmenin, iyi hastanelerde şifa bulmanın kıymetini mecbur kalınca anlıyor.
Karşılaşınca, mecbur kalınca da önemi bir kez daha daha anlaşılıyor.
Sağlık, tedavi olabilmek o kadar kıymetli ki…
Şifa ararken şifa bulabilmek o kadar hayati ki…
Biz de şifa aramak için bir aya yakındır Ankara’da idik.
Kıymetli babam zor bir hastalık sürecinden geçiyor.
Van’da başlattığımız tedavi sürecini devam ettirmek için biz de birçok Vanlı gibi başkentin yolunu tuttuk.
Başkente gönlümüz rahat gittik çünkü orada bir hemşerimiz olduğumuzu biliyorduk.
Ankara’ya varınca Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da doktorluğunu yapan Ankara Şehir Hastanesi Genel Başhekimliği görevini yürüten Doç. Dr. İhsan Ateş hocamızın kapısını çaldık.
Son dönemlerde başarılarıyla bizleri gururlandıran, göğsümüzü kabartan hocamızın yardım ve destekleri ile Ankara Şehir Hastanesi’nde tedavimizi yaptık.
Burada Doç. Dr. Sadettin Er hocamız ameliyat ve tedavi sürecini yürüttü.
Birkaç hafta boyunca hastanede kalıp tedavimizi düzenli bir şekilde Van’a döndük.
Bu vesileyle bu süreçte şifa arayışımızda bizlere yardımcı oldukları için İhsan Ateş ve Saadettin Er hocama sonsuz teşekkür etmek istiyorum.
Konuya girmişken Ankara Şehir Hastanesi’nden de söz etmeden geçemeyeceğim.
Türkiye’de son 20 yılın şüphesiz en büyük ve kıymetli yatırımları sağlıkta yapıldı.
Van’dan Edirne’ye kadar sağlıkta büyük adımlar atıldı.
Bu anlamda son dönemin en önemli adımları ise Şehir Hastaneleri oldu.
Pandemi döneminde Türkiye’nin mücadelesinin kaleleri haline gelen Şehir Hastaneleri, doğru yatırım alanları olduklarını net bir şeklide ıspatladı.
Tam 2 yılı aşkın süredir bu hastanelerde ve yurdun dört bir yanında sağlık merkezleri, doktorlar, sağlıkçılar müthiş bir mücale veriyor.
Bizlerin takip edip tedirgin olmaktan yorulduğumuz bu pandemi sürecine rağmen doktorlar, sağlık emekçileri çalışmaya ve şifa dağıtmaya devam ediyor.
Son dönemlerde sağlık ve sağlık çalışanları üzerinden yürüyen tartışmalara rağmen Türkiye’nin dört bir yanında hala şifa dağıtan çok kıymetli eller, tek derdi hastalara şifa olmak olan kıymetli doktorlar olduğunu bir kez daha gördük, şahitlik ettik.
Gerek Van’da, gerekse de Ankara’da tedavimizi alırken hamdolsun hiç şüpheye düşmedik.
Ankara’daki o yatırımları görünce de hem mutluluğu hem de umudu bir arada gördüm.
Böyle yatırımların, böyle alanların olduğunu görmek insana gerçekten umut veriyor.
Çünkü son dönemlerde çok tartışılan sağlık sistemi meselesi dünyada Türkiye’den çok farklı işliyor.
Türkiye’den gidip Amerika’da, Avrupa’da çok büyük masraflar yapıp şifa bulamayan çokça isim deneyimlerini de paylaştı.
Dünyada sağlık hizmeti almak gerçek manada büyük bir mesele.
Türkiye’de ise rahat ve ucuz.
Bu anlamda bu rahatlığın bizlerin hayatındaki en önemli avantajlardan birisi olduğu net.
Van bu anlamda bölgenin merkezi olması nedeniyle büyük bir yükün altında.
Haliyle hastanelerimiz yetersiz.
Ama sağlık hizmetlerinde çok da mahrum ve mağdur olduğumuzu söylersek de haksızlık etmiş oluruz.
Sanırım bir eksiklikten ziyade Van’da, beklenilenin üstünde bir yük var.
Bu yükün azaltılması ve bir şehir hastanesine kavuşması halinde Van’da bu anlamda hem yükten kurtulup hem de bir şifa merkezi olmaya devam edecek.
Erzurum’daki Şehir Hastanesi’nden sonra Ankara’yı da görünce bu şehir hastanesi konseptinin Van için de bir ihtiyaç olduğuna kesin kanaat getirdim.
Yapılar o kadar muazzam, işleyiş o kadar iyi ki.
İster hasta olun ister hasta yakını bir hastanede olmanın yarattığı endişeyi yaşamıyorsunuz.
İşler hızlı ileriyor, tahliller çabucak yapılıyor, hastalıklar hızlıca iyileştiriliyor.
Van gibi bir kent için o kadar elzem ki.
Üstelik bir şehir hastanesinin yanında belki de birkaç özel hastane daha gerekiyor.
Çünkü Van’ın bölgedeki ülkelerin hastalarını kabul etme, sağlık turizmine açılabilme potansiyeli de bulunuyor.
Aslında bir dönem Van’ın Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Şehir Hastanesi’ne dönüştürülmesi konuşulmuş daha sonra askıya alınmıştı.
Daha sonra ek hastaneler yapılması vs konuşuldu.
Şimdi ise Sağlık Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı hastane konumunda.
Demek istediğim burada bir de şehir hastanesi olsa müthiş olur.
Hem bizler, hem bölge insanı da kendi ilinde tedavi olma konusunda büyük bir alana daha kavuşmuş olur.
İnşallah bu da nasip olur.
Dediğim gibi şehir hastanelerinin çok büyük avantajları var.
Van’ın da bölgenin lokomotifi olarak buna ihtiyacı var.
Bu vesileyle…
Yazımı Ankara’da Vanlıları yalnız bırakmayıp her türlü ihtiyacında yanında olan sağlık emekçilerine teşekkür ederek tamamlamak istiyorum.
İyi ki varlar.