Yıllardır takip edenler bilir.
Şehrivan bazı konuları gündeme alınca, fazlasıyla irdelemeyi seviyor.
Defalarca kez aynı üzerine farklı düşünceler ve araştırmalar ortaya koyuyor.
Olayın muhataplarını sürece dahil ediyor.
Tek tekrar konuyu kamuoyunun gündemine taşıyor.
Bu bir gelenek.
Aynı zamanda zorunluluk.
Zorunluluk ile başlayayım.
Bu kenti iş yapmak ve yaptırmak için zor bir kent.
Doğruya doğru.
Bazı şeyleri 20 yıl istersiniz sonra olur.
Bir sorun çözülecekse onlarca kez dile getirmeniz lazım.
Çok yüksek ses çıkarmanız lazım.
Öbür türlü işin muhatapları üstelemiyor, çözmüyor, ilgilenmiyor.
Böyle olunca da tekrar tekrar işlemek zorunda kalabiliyoruz.
Gelenek kısmı ise Şehrivan’ın toplumsal ve kenti ilgilendiren konuda üst düzey bir sorumluluk bilinci taşıdığı.
Mevzu bahis kent ise fazlaca irdeliyoruz ve sonuca varmaya çalışıyoruz.
Derdimiz kederimiz Van çünkü.
Gelelim derdiğimize.
Son dönemlerde bu anlamda ihracat meselesini çokça konuşuyoruz.
Çünkü ortada bir başarısızlık var.
Kentçe hep beraber yaşadığımız başarısızlık.
2023 için bu kentin hedefi 1 milyar dolar ihracat hedefi idi.
Olmadı.
Başarılmadı.
100 milyon doları bile geçmeyen bir ihracatı var bu kentin.
Olması gereken, konuşulan bu değildi.
Vaatler bu şekilde verilmemişti.
Ama ihracat havadan gelmiyor.
Sözle olmuyor.
Üreten ve iyi ticaret yapanların işi.
Van bu oranı yakalamadı.
Ama bir realitede var.
Bu kent bir sınır kenti.
Bir sınır kentinin görevi de sadece sınır bekçiliği yapmak değil.
Sınır kenti olmanın avantajlarını da yaşamak.
Nedir bu sınır ticareti, ithalat-ihracat, bazı ayrıcalıklı ticaretler falan.
Diğer kentlerde bu böyle.
Türkiye’nin sınır kentleri kazanan kentler.
Ama biz bir türlü o kazanç olayında istikrarı sağlayamadık.
Böyle de gitmez tabi.
Sonuçta Kapıköy modernize edildi.
Yolları uluslararası bir kapı haline getirildi.
Halen de çalışmalar sürüyor.
Tek sorun var…
İran tarafı bizim kadar istekli değil.
Bizim kadar ısrarcı değil.
Ama öyle ya da böyle olacak.
Nihayete erecek.
Ermesi gerekiyor.
Bunu da biz erdireceğiz.
Biz satacak, bir kazanacağız.
Bunun yolu önce üretim…
İyi üreteceğiz.
İyi satacağız.
İyi kazanacağız.
Rakamlar da bunu diyor, mantık da.
Geçtiğimiz günlerdeki ihracat rakamları da bunu gösteriyor.
Mücevher ihracatı yüzde binlerin üzerinde bir artış görüyor.
İklimlendirme konusunda yüzde yüzlerin üzerinde artışlar var.
Falan…
Bunlar bize bir şeyler söylüyor.
Yol haritası gösteriyor.
Sadece İranlı turist beklentisi olmaması gerektiğini ve ihracatta önemli konulara bakmak gerektiğini söylüyor.
İşin içindekiler de bunu vurguluyor.
Eee?
Ne yapacağız?
Buna kafa yormak gerek.
Sadece turist beklentisi bu kente uzun vadede kazandırmaz.
Kısa vadede işler iyi olsa da uzun vadede beklentimiz farklı.
İhracatta kazanmak lazım, tarım ve hayvancılıkta kazanmak lazım…
Ticaret yaptığımız ülkelerin sayısını artırmamız lazım.
Bunlar bizim ödevlerimiz.
Bunlar ders çalışmamız gereken konular.
Biz hatırlatmayı yapıyor tekrar tekrar hatırlatıyoruz.
Gereğini ilgilisini düşünsün…
Atılması gereken adımları muhatapları atsın.