Şehrimizde uzun süren kış aylarını bırakıp, yaz mevsimine doğru ilerlerken, şehrimizin kaderi haline gelen havayolu meselesi bu senede gündemi bir hayli meşgul edeceğe benziyor. Sosyal medya üzerinde yapılan veryansınlar, siyasilere ve bürokratlara yapılan yakarışılar, Van’ın sahipsiz oluşu klişesi bu sene de yaz mevsiminin en büyük gündemi olarak bizi bekliyor.
Hastaların ve hasta sahiplerinin tedavi için gidemeyişi, işi olanların geç kalışlar yüzünden zarar edişi akraba ve taallukatın sıla-i rahim edemeyişi, gidenlerin dönemeyişi, dönenlerin havalimanlarında uzunca bekleyişi sosyal bir ızdırap olarak yine devam edecek, vergilerimizin nereye gittiği sorgulanacak, siyasilerimizin bu işe niçin çare olamadığı politik düzlemde sorgulanacak.
Van’ın turistik olarak mükemmel bir gezinti yeri oluşu fakat hava enflasyonunun buna muhalif oluşu, güzel şehrimizin değerinin bilinmeyişi, oysa Erzurum ve Diyarbakır’ın bizden hiçbir farkı olmadığı fikri helezonları akıllarda dönüp duracak. Ekim ayından itibaren sefer sayısının arttığı, Haziran oldu mu bunun neden azaldığı, Dalaman’da ki Hande ile Van’da ki Helin’în bir farkının olmadığı eşit vatandaşlık kavramı, hukuki çerçevede sorgulanacak.
Artık kangren haline gelen bu sorun şimdiden dile getirilmeye başlansa da bu senede bu sorunun çözüme kavuşturulamayacağı aşikardır. Artan nüfus oranı ve sınırlı kaynaklar nedeniyle şehrin kara trafiği de, hava trafiği de sorun haline gelmiş bulunmakta. Ziya Paşa’nın da dediği gibi; “İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez, zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez” Biz vatandaşlar sınırlı hareket alanımız ve kaynaklarımız ile bu sorunların üstesinden gelemiyoruz, anayasal hak çerçevesi içerisinde seyahat etme özgürlüğüne binaen uçuş sayılarının ülkedeki nüfus oranına istinaden güncellenmesini ve eşit bir seviyeye getirilmesini talep ediyoruz. Bu durumun bir temel hak ve hürriyet olduğu göz önüne alınarak yeterli özenin gösterilmesini ve bu sorunun sonsuza dek şehir gündeminden çıkarılmasını istiyoruz. Zira 2024 yılında uzaya çıkmışken biz hala bir yerden bir yere gitmek için sorun yaşıyorsak bu ülkemizin de “fiyakasına” halel getirmektedir.
VAN’ DA BİR TÜRBE “ŞEYH UÇTU”:
Timar Bucağına bağlı Özkaynak Köyü yakınındaki bir tepe üzerinde, tek ağaçtan ibaret bir yatırdır. Yatıra adını veren Şeyh Rüştü’nün, Şeyh Abdurrahman Baba’nın 40 müridinden birisi olduğuna inanılmaktadır. Zamanı geldiğinde Şeyh Abdurrahman Baba’nın kerameti ile uçmuş ve bu tepeye indirilmiştir. İndiği yerde gül ağacı bitmiştir.
Ziyaretçi Dağılımı
- Her Türlü Sıkıntısı Olanlar
- (Uçamayanlar!)
Çevrede bulunan diğer yatırlardaki ziyaret şekilleri bu yatırda da görülür. Mesela, kurban kesilmekte, sadaka verilmektedir. Ağaç dallarına ip, bez parçası bağlama, bu yatırda da görülür. [Önay, Yılmaz; Van Yatırları Ve Menkıbeleri, Van Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Van, 2018]