Özlü Söz: İnsanlar, dünyalarını düzene sokmak için dinlerine ait bir şeyi terk ettiler mi, Allah onları daha zararlı bir şeye uğratır. Hz. Ali (ra)

 

Ya Rabbi!;

 

Bizi her türlü nimetlerinle donattın,

 

Bize mal mülk ve evlatlar verdin,

 

Bize Peygamberler gönderdin, Peygamberler bize zatının mesajını eksiksiz ilettiler,

 

Bize ilim verdin, Peygamber varisi alimlerle bize yol gösterdin

 

Ama biz nankör insanlar bu kadar nimet ve ilme rağmen dünya zevk ve eğlenceleri ile mala tapar bir hayat yaşadık.

 

Ya Rabbi!,

 

“ Yerde de gökte de hüküm benimdir buyurdun”,

 

Ama biz zatının hükümleri yerine Kapitalizmi, Faşizmi, Sosyalizmi ve diğer bütün akli sistemleri kendimize rehber edindik. Senin hükmün yerine nefsimize hoş gelen akli hükümleri hayatımıza hakim kıldık.

 

Ya Rabbi!,

 

“ İman edenlere düşmanlıkta en ileri olanlar Yahudiler ve Müşriklerdir” buyurdun ama biz onların şemsiyesi altında onların yardımı ile iktidarlar talep ettik. Onlar da iktidar etti ama bizi hep sömürdüler…

 

“ Siz Yahudi ve Hıristiyanların dinlerine tabi olmadıkçı onlar asla sizden hoşnut olmazlar” buyurdun biz onların dini ibadetleri gibi ibadet etmek olarak anladık ve yaşantı biçimleri olduğunu anlamadığımız için bugün onlardan yaşam farkımızın olmadığı gerçeğini gördük.

 

Ya Rabbi!,

 

Benim düşmanlarımı düşman dostlarımı dost bilin buyurdun biz tam tersini yaptık. Yahudi ve Hıristiyanları düşman bilmemiz gerekirken onların dünya güçlerinin büyüsüne kapılıp onlarla dost olduk onlardan iktidar olmak için destek istedik.

 

Müslümanları da mezheplerinden dolayı kendimize düşman bildik.

 

“İman edenler Allah yolunda, kâfir olanlar da Tağut yolunda ceht eder” buyurdun biz Tağutları hayatımızın her alanına hâkim kıldı.

 

Ya Rabbi!,

 

Biz zatının adil düzenini bütün insanlığın kurtuluşu için dünyaya hakim kılmamız gerekirken dünya malına meylettik ve asli vazifemizi unutup vazifemizi yerine getirmediğimizden dolayı o boşluğu Yahudi ve Hıristiyan ittifakı doldurarak bugün dünyayı zulüm ile yönetmektedirler.

 

İslam coğrafyamızda bizi sınırlarla birbirinden ayırdılar. Başımıza işbirliği teklif ettikleri kişileri getirdiler. O işbirlikçiler onların hesabına çalışarak petrol ve madenlerimizi onların istifadesine sundular.

 

Ya Rabbi!,

 

“Onlardan korkmayın benden korkun benim azabım çetindir” buyurmana rağmen onlardan korktuk.

 

Çünkü “ Allaha itaat edin, Resulüne itaat edin ve sizden olan ululemre de itaat edin “ buyurmana rağmen ululemr bugün ne yazık ki yok ve biz hem dağıldık hem de İslami ilim ve yaşantıdan uzaklaştık.

 

Ya Rabbi!,

 

Namazlarımızda okuduğumuz Fatiha Suresinin mahiyetini hiç anlamadan okuduk. Namazdan çıktıktan sonra Fatiha Suresinde söz verdiklerimizi yerine getirmedik. Çünkü Fatiha’da okuduğumu ilkeleri, direktif ve kavramları öğrenmek için hiç adım atmadık.

 

İslami hayat nizamının rehberi olan Kuranı biz sadece ölülerimize tahsis ettik ve Senin yolunda olmayan faşist ve sosyalistler de ölürken üzerlerine Fatiha okutuldu. Müslümanlar bu gerçek karşısında korkularından dolayı ağızlarını açmadılar.

 

Ya Rabbi!,

 

Kuranın hükümlerine göre idare etmeyenler biz Müslümanlar imamlar tayin ettiler ve her Müslüman onların arkalarından hiç sorgulamadan maaşlı namaz kıldırma memurlarının arkasında namaza durdular.

 

Cuma vaktinde hem Cuma namazı hem de öğlen namazını farz olarak kılanlar bir vakitte iki farz olur mu? Sorusunu soramayacak kadar meseleden uzak olmaları hesabı ile maaşlı namaz kıldırma memurları onlara Cuma namazının kılınabilirlilik şartların söylemediler.

 

Ya Rabbi!,

 

Yahudiler İslam’da siyaset yoktur diye Müslümanları siyasetten uzak tutmak için yalan söylerken ilim tahsil edemeyen zevat bu yalana kanarak yıllarca siyasetten uzak kalarak siyaset üretemediler.

 

Ve onlar dünya hegemonyası için Yahudi-Hıristiyan işbirliğini kurarken Müslümanların gerilemesi ile çok şey kaybedildi.

 

Sonra siyasette ilerleyenler onların kapılarına giderek onlardan iktidarları için destek istediler ve onlarda o desteği verdiler.

 

Hem de Maide Suresi 51. Ayette “ Yahudileri ve Hıristiyanları kendinize veli edinmeyin” emrinize rağmen onların desteği ile iktidar oldular.

 

Ya Rabbi!,

 

İslam Birliği için mücadele eden ve gerçekleşmesi için çalışan Müslümanların önünü Yahudi ve Hıristiyan ittifakı işbirlikçi Müslümanları getirerek bu çalışmaları baltaladılar.

 

Ve şimdi İslam ümmetinin çocukları topraklarımızda milliyetçi ve mezhebi ayrılıklarla birbirini öldürüyor…

 

Ya Rabbi! Evet, biz suçluyuz ve biz Müslüman olarak kendimden utanıyoruz.

 

Hakkı hak bilip batılı da batıl bilip ondan kaçınmamız gerekirken mevki, makam ve dünya malı ile nefsi yükseliş yüzünden vazifemizi yerine getiremedik….

 

Ya Rabbi! Bizi affedecek misin!

 

Bu korkak ve pasif kullarının günahlarını bağışlayacak mısın?

 

Rabbim sen merhametlilerin en merhametlisi ve affı sevensin vazifesini yerine getiremeyen biz günahkâr kullarını af et.