“Yalnız olduğunu bilen ve bir başkası arayan tek varlık insandır.”
Octavio Paz.
İlk insandan bu yana insanlar bilerek veya bilmeyerek eğitim içine girmişlerdir. Aç olan bir insanın öğrendiği ilk şey karnını neyle doyuracağıdır, üşüyen bir insanın öğrendiği ilk şey nasıl ısınacağıdır, kendine zarar verecek bir hayvanla karşılaşan insanın ilk öğrendiği şey kendini nasıl savunacağıdır… Bu örnekleri çoğaltabiliriz ve görüldüğü şekilde bunları öğrenmenin ilk koşulu okula gitmek değildir. Günümüzde köyde babasının yanında yaşayan bir çocuğun, hayvanlara bakmak, tarla sürmek, tarla biçmek, misafir ağırlamak … gibi becerileri, yetiştiği ortamdan ve anne babasından öğrenir. Okulda olmazsa olmaz bazı eğitimler vardır; fende, matematikte, bilimde…
Ama günümüzde yaşanan bu pandemi surecinde okuldan uzak kalacağımız için yukarıda saydıklarımın değeri daha da öne çıkıyor. Uzaktan eğitim suresince daha nasıl eğitimi zenginleştirebiliriz daha nasıl öğrencileri eğitimin içinde tutabiliriz ile ilgili yaptığım araştırmalarda Waldorf Eğitimi modelinin uzaktan eğitime uygun bir model olacağı kanısına vardım. Bu eğitim modeli nedir? Nasıl uygulanır? biz uzaktan eğitimle nasıl kaynaştırırız? ile ilgili detaylı analizimi yaptım.
İlk Waldorf Okulu, Rudolf Steiner’in I. Dünya Savaşı sonrası yoksul Almanya’sında 1919 yılında Stuttgart kentindeki Waldorf-Astoria sigara fabrikasının işçileri için verdiği bir dizi eğitim konferansı sonucu kuruldu. 2020 yılında dünyada 900’u Avrupa’da olmak üzere, 1300 Waldorf Okulu bulunuyordu. Sadece Almanya’da bulunan Waldorf Çocuk Yuvası’nın sayısı ise 560. Buradaki esas amaç, eğitimi sanata dönüştürmektir ve bu amaca ulaşmak için sanatın okul öncesinden 12. Sınıfa kadar tüm eğitim kademelerine entegre edilmesini koşul görür, burada öğretmen bir düşünür,bilim insanı, şair ,sanatçı, müzisyen ,çiftçi ve çevrecidir. Bu tanımlarda öğretmen ve öğrenci kendi rolünü belirler ve uzaktan eğitimde yapılacak çalışmada bu rollere uygun etkinlik geliştirebilir ve bu rollere koşula göre velide dahil edilebilir.
Steiner’e göre her çocuğun potansiyeli vardır ve bu potansiyelin ortaya çıkması için uygun ortam yaratılması lazım. Bunun için zamanı iyi değerlendireceğiz ve asla acele etmeyeceğiz. Eğer öğretmenin tohumları verimli topraklara ekilirse, zengin bir hasat dönemi de sürpriz olmayacaktır. Bu sistemde amaç çocukların sosyal, duygusal, ruhsal ahlaki, fiziksel ve zihinsel yönden dengeli bir gelişim sağlanılmasına rehberlik etmektir. Burada rekabet yoktur; saygı, yardımlaşma ve topluma ait bir birey olma vardır. Baskı ve ezber yoktur. Doğayla iç içe ve gündelik yaşam içerisinde hayatı öğrenme amaçlanmaktadır. Bu saydıklarımız aslında şu dönemde bizim için daha da önemli bir değere sahiptir, evinde olan her çocuk için bu modelde bir gelişim çizelgesi oluşturulabilir. Çocukların yeteneklerine ve ilgi alanlarına yönelik bireyselleştirilmiş çalışmalar yapılarak çocuğun toplumsal aidiyet ve rolünü daha pekiştirilmesine rehberlik edilebilir.
Waldorf yaklaşımı; okul ortamından uzak olduğumuz için bize yeni ve uygulanır bir tasarım sunuyor, bu tasarım çocuğun için de ailesiyle birlikte yaşadığı evidir. Ev içinde genelde roller bellidir, anne figürü baba figürü ve kardeşlerin figürü bellidir. Burada bize düşen bu roller içerisinde çocuğun kendini aktif bir şekilde bu roller arasında çatışmaya girmeden kendini keşfetmesidir. Dışarıdan herhangi bir malzeme veya materyal yoktur çocuk ortamda bulunan malzemeyi kendine göre kullanışlı olanı seçip rolünü onunla oynayabilir. Bu malzemeler mutfaktaki tencerede olabilir, ahırdaki dirgen de bahçedeki kütük te olabilir. Waldorf eğitim sisteminde olmazsa olmaz olan kurallardan biri kullanılacak malzemelerin doğal olmasıdır.
Daha önceden de değindiğimiz gibi watford eğitim sisteminde 12 yıllık kesintisiz eğitim önemlidir ve bu 12 yıllık eğitim sisteminde kullanılan yöntemler aynıdır. Yapılacak etkinlikler resim, müzik, oyun , şarkı, öykü ,bahçe işleri,hayvan bakma,kar temizleme gibi etkinliklerden oluşmaktadır. Burada tamda bizim istediğimiz uzaktan eğitim sürecinin en önemli bileşenleri bulunmaktadır, okulda uzak olunan bu süreçte çocuklar için tüm paydalar mevcuttur. Şu soru aklımıza gelebilir çocuk hiç mi yüz yüze eğitim görmeyecek? Şöyle bir cevap vereyim: evet okul açılınca görülmesi mecburi konular varsa görülecek, hatta EBA dan yaptığımız canlı derslere de her öğrencinin katılım koşullar nedeniyle zor olabilir ki bir çok kırsal kesimden öğrencimiz bu durumla karşı karşıyadırlar. Peki bu süreç boyunca biz ne yapmalıyız? Burada imdadımıza Waldorf eğitim modeli geliyor. Haftada bir günde olsa çocuklarla bir şekilde iletişime geçilip hem rehberlik hem de dönüt alınabilir. Peki daha ne yapılabilir: peri hikayeleri, masallar ve fabllar ile çocuğun hayal gücü geliştirilebilir. Burada teknoloji, test okul kitapları yer almayacaktır.
Waldorf yaklaşımında öğretmen ve okulun rolünün ne olacağına daha net bir şekilde değinmek lazım. stainer e göre herkes öğretmen olamaz. Öğretmen olmayı seçen kişi kendisini bu işe adamalı ve isteyerek severek yapmalı. Öğretmen bunu kimliği üstünde öyle somut hale getirmeli ki öğrenci bunu fark etsin ve hissetsin. Öğretmenin önemli görevlerinden birisi; çocukların fiziksel, duygusal, sosyal ve psikolojik sağlığını korumaktır. Öğretmen çocukların stresten uzak rahatlatıcı çocukların öğrenmelerini destekleyici bir ortam sunmalı ve çocukların yaparak yaşayarak öğrenmesini gerçekleştirilebilir.
Uzaktan eğitim surecinde öğretmen EBA dan izlemesi gereken dersi çok uzatmadan değinir ve daha sonraki süreç rehberlik şeklinde olur, öğrenci çok uzun sure EBA da kalamayabilir bunun nedenlerini burada sıralamayacağım bu nedenleri biliyorsunuz; maddi durum, teknolojik imkan, ailede çocuk sayısının fazlalığı gibi sebepler sıralanabilir. Öğretmen gerekirse öğrenciyi arayacak gerekirse imkan varsa temasa dikkat edilecek şekilde evine gidilebilir. Bu durum zorunlu değildir zaten yukarıda öğretmen olma şartlarında bahsetmiştik bu şartlara sahip öğretmen kendi imkanına göre gerekeni yapacaktır. Burada etkinlik belirlerken aileyi işin dışında tutmak çok sağlıklı olmaz çünkü öğretmen tektir her öğrenciye aynı anda koşması imkânsız burada ailenin rolü daha önemli olur. Bu durum veli öğretmen rolüne bürünecek gibi algılanmamalıdır.
Öğretmenler, çocukla sahici bir ruhsal iletişim kurabilmeli. Alışkanlıklar vicdan, karakter bu 12 yıllık suretçe gerçekleşir. Çocuğa hazır bilgi vermek doğru değildir, çocuk burada kendisi sorgulayacak kendisi çözüm yollarını bulacak ve öğretmen buna destek olacaktır. Coşku hayranlık heyecan sempati antipati üzerine yoğunlaşılmalı. Resim ve müzik derslerine önem verilerek duygusal zekanın gelişmesini desteklenilmelidir.
Sonuç olarak waldorf eğitim sistemi başta ülkemiz olmak üzere bir çok ülkede uygulana uzaktan eğitime en uygun modeldir. Eğitim yönlendirilmeli, öğrenmeden giderek kendi kendine belirlenen öğrenmeye geçmeli ve insanın özgür iradesini kullanabilme yetisini geliştirilmelidir. Bu dönem bizim için bir fırsattır belki yıl gelecek okullar etkisini yitirecektir ve uzaktan eğitim sistemi hayatımıza yada bizden sonraki hayata çok sağlam bir yer edinecektir. Bunu doğru yapmak doğru uygulamak sağlıklı sonuçlar almak için bu dönem bir fırsattır. Waldorf eğitim sistemi bize not vermenin olmadığı sınıfta kalmanın olmadığı bir süreç sunuyor. Sınıf öğretmeni tüm dersleri kendisi hazırlar ve uygular bütün bir dönem her sabah ilk iki saat bir konu işlenir, önce yazma sonra okuma öğrenilir. Oyunlar ve şarkılar çocuğun ilgisini canlı tutacak dersler, sadece uslu uslu oturtulacak saatler olmaktan çıkarılır. ilkokuldan başlanılıp yabancı dil öğretilmeye çalışılır. Ortaokulda el işi, işletme ve toplumsal çalışmalarla uygulamalı eğitime ağırlık verilir. Karne yoktur ama öğretmen her öğrencinin gelişimi tuttuğu bir defteri olmalı. Velilerle çok sık görüşülmeli toplantılara velilerde dahil edilmelidir. Bu sistemde öncelik öğrenciyi üniversiteye hazırlamak ve göndermek değildir. Tersine, çocuğun insan olarak içsel özgürlüğünü geliştirmesine ve konuları derinlemesine kavrayarak, yaşamda karşılaşacağı sorunları gruplar halinde pratik çözümler öğretmeyi öğrenmesine yardımcı olmalı. Saydıklarıma bakılınca watford eğitim sistemi okuldan ziyade dışarıda, evde, sokakta, tarlada, alışverişte… yapılacak doğru işlerde yardımcı olunacak bir eğitim sistemidir ve uzaktan yapılan eğitimimizde bize önemli derecede rehberlik edecektir.