Genel seçimlerle ilgili hareketlilik başlamışken yaşanmış bir hikayeyi paylaşmak isterim…

Seçim sürecinin yine Van’daki gibi sularının iyice ısındığı bir dönemde vatandaşın biri kentin ilçelerinden birinde güçlü isimlerin de olduğu bir süreçte belediye başkan adayı olur. Hele de belli isimlerin sivrildiği ilçelerde sonuç daha adaylık sürecinden bellidir ama bizim ‘iradeli’ adayımız yine de umudunu sürdürür. Seçim çalışmalarını yapar, vatandaşı gezer oyunu ister, ta seçim gününe kadar da umudunu korur. Seçim günü gelir, cesur adayımız oyunu kullanmak üzere evden çıkar seçim sonuna kadar da süreci takip eder. Akşam olduğunda eve dönmek üzere yola çıktığında ailesi, eşi dostu evinin önünde onu bekliyordur. Seçimin sonucu bekleyen kalabalık hemen koşar; “Ne oldu kazandın mı seçimi, belediye başkanı oldun mu?” der. Bizim adayın özgüveni yine tamdır; “Sormayın seçimi kazanamadım ama önümdeki adamın ödünü patlattım.”

***

Van’da her seçimde birilerini ödünü patlattığını iddia eden ‘yıllanmış’ bir siyasetçi, iradesinin karşılığını alır da bir gün bir ilçe başkanlığı ile mükâfatlandırılır. Malum her seçimde kazanamasa da bu birilerinin ödünü patlatmakla yetinen ilçe başkanının seçim kazanma şansı olmadığı için ‘vicdanlı’ bir ilçe başkanı tarafından atama ile göreve getirilir.

Eee… Siz 40 yıl boyunca seçim kazanmakla uğraşıp koltuk sahibi olunca o koltuğu kolay kolay bırakır mısınız? Sen misin koltuğu isteyen…

AK Parti’nin işte böyle siyaset müptelası, sözde siyaset ustası bir ilçe başkanı yıllardır elde edemediği koltuğu bırakmamak için büyük bir gaflet içine düştü. Yıllar sonra lütufla kazandığı koltuğu bırakmamak için mücadele eden ‘sözde’ başkan önce kongreyi kazanamayacağını anlayınca çeşitli bahaneler buldu. Sonra kendi partisindekilerden korkup kongrede olay çıkacağı bahanesiyle iptal etmeye çalıştı, bu plan tutar mı tutmaz mı diye düşünürken de aile, eş, dost, akrabadan oluşan bir delege listesini YSK’ya sunup aklı sıra kendini sağlama alma gayretine girdi. İstediğini alıp önce kongreyi iptal ettirip aradan uzun zaman geçtikten sonra seçimi yine kendi ailesinin ve eş dostunun marifetiyle kazanan ilçe başkanı gelin görün ki üzerindeki bu endişe, kin ve öfkeyi bir türlü atamadı.

***

Geçtiğimiz günlerdeki kongresinde iki kurum amirinin katıldığı üzerine haberini yaptığımız Ak Parti ilçe başkanı beyefendi, kurum amirleri bile ‘kabahatlerinin’ farkındayken onların avukatlığına soyundu. Onlar dahi 657’ye göre doğru yapmadıklarını belirtirken beyefendi; “Yasayı da siyaseti de ben bilirim.” Diyerek kabadayılığa soyundu.

Hadi yasadan, kanun da haberi olmadığına verelim, tamam diyelim. Ama aynı vatandaş dün bir açıklama yayınlayıp yıllarca ‘sözde’ demokrasi savunuculuğu yapan, siyasetin beyefendisi, kulislerin önde gelen ismi olarak demokrasiyi, hukuku ve yasaları hiç sayıp tekrardan pof kabadayılığa devam ediyor.

Ne gariptir 2012 yılında başkanlığı için rakip Abdullah Aras’a karşı rakip olan ‘Efendi’ başbakanın da katıldığı kongrede kendisine konuşma hakkı verilmediği için ortalığı inletmiş, o günlerde demokrasi adına feryat figan etmişti. O seçimlerin ardından her fırsatta demokrasiden dem vuran açıklamalar ile rakiplerini eleştiren, aleyhte açıklamalar yapan aynı isim bugün kendisine karşı rakip olan adayların gazetelerde çıkan demeçlerini bile hazmetmiyor, “Dava açtım, mahkemeye verdim.” diye tehditler savuruyor. Hatta o koltuğu kaybetme korkusunu öyle ağır yaşıyor ki, listeye eşini, dostunu, çoluğunu çocuğunu da katıp “Aman yerim gitmesin” muhasebesi yapıp, kendilerince oluşturdukları 3’lü ittifakta kendisine yer kapma mücadelesi sürdürüyor.

***

Bunu da geçtik kongresinde memurlar objektiflere takılıyor, 657’ye uygun olmadığı için tarafımızca haber yapılıyor, kurum memurları bile yaşanılan durumun uygunsuzluğunu kabul edip hatalarının bilincindeyken açıp Şehrivan’a söylemedik laf bırakmıyor ‘efendi’.

Üstelik haklılığımız gün gibi ortadayken kendince 40 yıllık tecrübesine rağmen halen devlet ile siyaset işlerini birbirine ayıramayıp kendince “Yeni Türkiye” başlığı ile gazetemize ve bana yönelik hakaretler savurup, ciddi anlamda suçlayıcı ve hedef gösterici ifadelerle saldırıda bulunuyor. Yeni Türkiye’yi ağzına sakız olarak dolayıp eski kafa AK Parti siyaseti yapan bu efendiye sorarım:

-Daha düne kadar kongre kongre dolaşırken diline pelesenk ettiğin demokrasi koltuğa oturunca sona mı erdi?
-Senin kongre sürecinde konuşma, her türlü yönlendirmeleri yapma, hatta kongreyi iptal ettirmeye yönelik teşebbüslerin varken karşındaki rakibinin konuşmaya hakkı yok mu? Nerde senin “Beni konuşturmadılar” diye sızlandığın günler?
-Şu ana kadar eşi, dostu akrabası ile delege listesi hazırlayıp tüzüğe uygun olmayan bir liste ile kazanan yokken bir ilçe başkanlığı için böyle bir yolu tercih ediyorsun?
-İlçe kongrenizi kaybedeceğinizi otel lobilerinde vekiller ‘itiraf’ etmedi mi? Bunu etrafınızdaki herkes bilmiyor mu?
-Adilane olmayan yöntemlerle kazandığınız bir seçimle yerinizi sağlamlaştırdığınız için mi bu kadar rahat ve pervasız tavırlar sergileyip basın kuruluşunu muhbirlik ile suçlayıp darbeye teşebbüs gibi ağır ithamlarla zan altında bırakıyorsun?
-Darbe mağduru olarak ortada gezip modern darbelerin esiri olmak için çabalarken bizi olmadık ithamlarla suçlayacak cesareti nereden buluyorsun? Şehrivan’ı sizin yaz dediğinizi yazıp ‘hop’ dediğinize susanlardan mı sandınız bu kadar rahat bir şekilde tehditler savuran bir açıklama paylaşıyorsunuz?
-Beni Reha Muhtar’a benzetip darbeye teşebbüs ile suçlarken kendi ekibinizle oluşturduğunuz üstü kapalı hesaplar ve tek adamlık iktidar oyunlarınızın üzerini örtmeyi mi düşünüyorsun?

Şunu bil ki bir zamanlar demokrasi diye ağlarken bugün hem demokrasiyi, hem yasayı hem hukuku hem de basın özgürlüğünü hiçe sayarak bir yere varamayacaksınız! Senin ucuz koltuğunda gözümüz olmadığın gibi diktatörlükle kazandığınız o koltuğu darbeyle almak gibi ucuz hesaplarımız da yok hamdolsun!

Bizi muhbirlik, ihbarcılık gibi ifadelerle suçlarken yıllardır yürüttüğünüz kirli siyasetin bu ifadelerin kat be kat üstünde dedikodular ve ayak oyunları ile kirlendiğinizi de unutmayın. Şehrivan itibarını halktan kazanırken sizin gibi tek gecelik listelerinizle de, iftira ve çamurlarınızla da kazanmadı.

Bunu da böyle bilin, haddinizi de!

Malum sizin iktidar olarak çevirdiğiniz tüm siyasi dolaplar eskide kaldı!..