Ömer Ayktaç Aykaç Yazdı: Büyük dönüşümün hikayesi…
Türkiye’nin uzun yıllardır bir internet medyası düzenlemesi, internet sitelerinin basın kuruluşu olarak sayılması, dijital medyanın varlığını kabulü gibi önemli sorunları vardı biliyorsunuz. Neredeyse 10 yılı aşkın bir süredir konuşulan bu mesele 1 yıl gibi bir süreyi bulmadan ete kemiğe büründü. 23 Nisan 2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü’ne atanan Cavit Erkılınç ve ekibi hemen harekete geçirdiği ekibi bir yıldan az bir sürede 1 Nisan 2023 tarihinde Türkiye’nin Büyük Dijital Dönüşümü’nü tamamlayıp Türkiye’de yeni bir dönemin kapısını açtı. Abartı yok bu çok net bir şekilde ‘Yeni’ bir ‘Dönem’. Belki de bu zamana kadar birçok kişinin başlayıp işin içinden çıkamama endişesi yaşadığı bir durumdu. Fakat daha önce genel müdür yardımcılığı görevi de yürüten, gazeteleri yakından tanıyan, süreci iyi okuyan Erkılıç, çok net ve kararlı bir duruş sergiledi.
***
Erkılınç’ın genel müdür olarak ilk resmi ziyareti Van’daydı. Van’daki gazetecilerle hiç olmadığı kadar samimi bir görüşme başlatmış daha o zaman ‘Dijital Dönüşüme Hazır Olun’ mesajı vermişti. O dönem bir çoğumuz, “Bu iş çok zaman alır” diye düşünmüş, belki de bu kadar kısa zamanda bu hale gelmesine akıl erdirememiştik. 2021 yılından itibaren dillendirilmeye başlanan ama bizlerin henüz hazır olmadığımızı düşündüğümüz süreç o kadar hızlı ilerledi ki. Erkılınç Van’dan gider gitmez Basın İlan Kurumu hızlı bir süreç başlattı. Bir taraftan mevzuatlar oluştu, diğer taraftan illerde bilgilendirmeler yapıldı. En nihayetinde belki de dünyaya model olacak bir ‘dijital medya’ süreci başladı.
***
Bu dönüşümün sadece bizimle alakalı bir durum olmadığını daha iyi vurgulamak için birkaç örnek vereyim, daha sonra yeniden konuyu detaylandıralım. Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘E-Devlet’ adlı uygulamasının dünyada örnek bir uygulama olduğunu biliyorsunuz. Eşi benzeri yok, tüm işlemlerin böyle bir sistemde yürüdüğü hiçbir mekanizma şu an yok. En gelişmiş ülkelerde bile birçok bürokratik işlem hala bizdeki ‘muhtarlık’ süreci gibi ilerliyor. Ama bizde ‘E-Devlet’ muhteşem bir yapıya dönüşmeye devam ediyor. Dijital Dönüşüm de işte aynı böyle bir şey. Dünyanın sosyal medyadaki ‘başına buyruk’ içerik üretimiyle baş etmeye çaba gösterdiği, dünyanın en eski günlük gazetesi Wiener Zeitung gibi, İngiltere’nin dev yayın organı Independent gibi yayın organlarının baskıyı sürdürememesini konuşurken Basın İlan Kurumu, Türkiye’de yeni bir model başlattı. O süreci de şöyle anlatayım.
***
Öldü denilen Yerel Gazeteler bu dönüşümle aslında küllerinden doğmaya başladı. Yerel Gazeteler’in kapanışı beklenirken, yerel gazeteler dijital dönüşümde imtiyazlı, ayrıcalıklı ve hakkı-hukuku korunan yapılara döndü. Alaylı gazeteciler, basın emekçileri kıymet gördü. Bizlere, “Gazetelerinizi koruyun, ama dijital dönüşümden de geri kalmayın” denildi. İnternet sitesi olanlar teşvik edildi, olmayanlar internet yayıncılığına merhaba dedi. Tüm dijital yayınların da resmi ve yasal hüviyete kavuşmasının alt yapısı oluşturuldu. Gazetelerin resmi ilan yayınlama hakları ve yükümlülükleri internet sitelerine de aktarıldı. Kurumların görmezden geldiği, “Yerel basın falan bitti” dediği bizleri tanıması için akreditasyon ve bizleri es geçemeyecekleri birtakım düzenlemelere onlar da dahil edildi. Tüm kurumlara yeni süreçler aktarıldı. Eş, dost, ahbap ilişkisini rafa kaldıran emek verenin, vergisini ödeyenin, istihdam yaratanın ‘görülmesi gerektiği’ bir model hazırlandı. Ve düşünün 1 Nisan 2023 sabahında Türkiye’de 400 gazete ve site buna hazır bir şekilde ‘yeni’ ve ‘güçlü’ bir başlangıç yaptı.
***
Bu süreçte Van çok önemli bir yer tuttu. Hakkını asla yememek lazım, Türkiye’nin birçok ilinde çalışan, gazeteciliği tanıyan İl Müdürü Mevlüt Uluçamlıbel de kentteki kurum ve kuruluşlara bu sürecin ‘ciddiyetini’ ve ‘önemini’ anlattı. BİK eliyle başlatılan yeni sürecin tesisinden çok önce BİK Genel Merkezi’nde ‘güçlü’ görünen bir ‘Van’ ve bölgenin lokomotif kenti olan kuruma zemin hazırlayan Uluçamlıbel, Erkılıç döneminde de gazetelerin dönüşümünde teşvik edici ve motive edici oldu. Van’daki kurumlar arasında mekik dokuyup ilan yayınlama süreci ile birlikte kentte ‘akredite’, ‘organize’ ve ‘saygın’ bir gazetecilik tesisi oluşmasına da katkı sundu. Yani BİK’in yeni dönem vizyonu ve misyonu en iyi Van’da tesis edilmeye başlandı.
***
Velhasıl, bir yılda Türkiye’de geleneksel gazeteciliği koruyan, internet yayıncılığa resmi anlamda alan açan ve dijital mecralardaki deformasyonu bitirecek uygulamalar getirerek belki de dünya basınının takip edeceği bir model oluşturan Genel Müdür Erkılınç, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama çok net mesajlar da verdi. Bu dönüşümü yaparken kararlı bir duruş sergileyen BİK Yönetimi, “Tık avcılığı peşinde koşanlarla işimiz yok”, “Üretilen tüm içeriklerde; kaliteyi, özgünlüğü ve kaybettiğimiz mesleki değerleri arıyoruz.” diyerek net mesajlar verdi. Yani öyle bir süreç başlattık, detayına bakmıyoruz demedi. Bizlerin de her daim ‘gerçek’ manada gazetecilik yapmamızı ‘teşvik’ eden bu uygulamaya bizler olması gerektiğinden daha az hazır olsak da önümüzü açtı. Bir dönem Türkiye’nin genel haber akışına doğrudan etki eden yerel sitelerin artık ‘yaygın medyadan’ farksız olmasını sağlayan uygulama Sayın Erkılınç’ın dediği gibi, “4 ayda büyük başarılar elde etti.”
***
Şu an işleyen süreci anlatayım ki kurumlar da vatandaşlar da bilsin ve hâkim olsun. Halihazırda bir test sürecini geçiren 400’ün üstündeki internet yayınlarının yarısından fazlasının birkaç gün sonra ‘akredite’ ve ‘ilan yayınlamaya haiz’ gazeteler olarak yoluna devam edeceği bir süreç var. Artık kentte yazan, çizen, yayın yapan herkesin bir ‘kaynağı’ bir ‘yeri-yurdu’ ve kurumsal bir kişiliği var. Öyle eline fotoğraf makinası/kamera alan, bir web sitesi açan amiyane bir tabir ile ‘size çatıp’, kurumları tehdit edip “Ben gazeteciyim” diyemeyecek. Hepinizin karşısında birçok koşulu sağlayan gazeteler/internet siteleri olacak. Hepsinin tüzel kişiliği var, yeri var, kaydı var. Haberlerini okuduğunuz, ilanlarınızı verdiğiniz, fikir yazılarını okuduğunuz yayınlarımız gerçek bir dönüşümün ürünü. Bu dönüşüm sizin karşınıza da ‘nitelikli’ yayınlar olarak geldi. Ama Sayın Erkılınç’ın dediği gibi bu süreç “Kolay da olmadı.”
***
“Aylardır Kurumumuzu Yönetmelik üzerinden acımasızca eleştirenler, 1 Nisan’a kadar resmi ilan yayımlama hakkı yokken şimdi resmi ilan haklarını ellerinden almakla suçlayanlar, aba altından sopa gösterenler, sağa sola şikâyet ederek üzerimizde psikolojik baskı oluşturmaya çalışanlar; tek kelime ile ifade etmek gerekirse kul hakkına girmişlerdir. Gururla, mutlulukla ve büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki bünyemize katılan 400’ün üzerindeki internet haber sitesinin yarısından fazlası bulundukları kategoriye ilişkin trafik koşullarını sağlamayı başarmışlardır.” diyen Erkılınç, titiz süreci net bir şeklide her yerde anlatıyor. Bunu bu kadar rahat anlatmasının sebebi de arkasında hem geleneksel gazeteciliği hem de dijital gazeteciliği iyi yapan, internet eliyle yayınlan deformasyona kafa tutan ve her alanda var olan ‘gerçek gazeteciler’ olduğunu bilmesidir. Yani bizim adımıza, bizi temsilen ve bizlerle beraber bu duruşu sergiliyor. Haklıdır ve hakkıdır.
***
Yeniden hepimizi bağlayan sürece gelip öyle bitireyim. Şehrivan ve kentteki diğer basılı gazeteler ve yeni sürecin dijital haber siteleri için konuşayım: Biz bitmedik. Gazetecilik ölmedi. Yerel Basın “Bitti” dediği noktada şimdi yeniden başladı. Gazetelerimiz ile birlikte internet yayıncılığında da bizler ‘sahadayız’! Sahadaki varlığımız artık ‘akredite’ ve ‘resmi’ olarak kabul edilmiş durumda. Belki de bu kentteki birçok siyasetçi, bürokrat, STK temsilcisi, belediye başkanını ve birçok kişiyi rahatlatacak ifadeleri yine Erkılınç’ın hatırlattığı bir örnek ile temellendireyim:
“Bir tanesi tıp fakültesinde güvenlik görevlisi, üç tanesi düğün ve açılış organizasyonları yapıyor, bir tanesi orman bölge müdürlüğünde kadrolu işçi, bir tanesi yurt dışından öğrenci olarak gelmiş gündelik işlerde çalışıyor, bir tanesi belediyenin basın biriminde görevli, bir tanesi işten atıldığı belediyeyle uğraşmak için haber sitesi kurmuş, bir tanesi gerçekte sürücü kursu işletiyor, 20’ye yakını sadece reklam gireceği zaman siteyi aktif veya güncel hale getiriyor.”
Van’da da bu şeklide yapılar yok muydu? Vardı hem de belki de Türkiye’de en çok Van’da örnekleri olan bir durumdu. Erkılınç’ın sorduğu soruyu ben sorayım şimdi; “Gazeteci dediğimiz, Anadolu basını dediğiniz bu mu?” Değildi. Ama yasal zemini olmayan bazı durumlar bu durumu meşrulaştırıyordu. Fakat bitti artık. Karşınızda artık gazeteciler var. İnternette yayın yapan ‘gerçek’ gazeteciler var. Okuduğunuzda şüphe etmeyeceğiniz, ‘yanlışı’ varsa hakkını arayıp ‘yanlıştan döndürebileceğiniz’ ve ‘doğru’ haber kaynaklarınız var.
***
“Gazetecilerin alın teriyle kazandıkları haklarının yenmesine müsaade etmeyeceğiz” diyen Basın İlan Kurumu ve Genel Müdür Erkılınç, biz gazetelere ve yerel gazetecilere yeni bir kapı açtı. Van artık alaylı ve mektepli gazetecilerin ‘nitelikli’ işler yaptığı, ‘gazeteciliğin’ kurumsallığına katkı sunduğu illerden birisi olma yolunda ilerliyor. Bizler bu sürecin ilk akredite ve şartları sağlayan gazete ya da yayıncılarından olur muyuz bilmem ama net bir şeklide yeni sürecin ‘hayırlı’ bir süreç olduğuna inanıyorum. Türkiye’de kıyıda köşede kalan birçok meslek, meslek kanunları ile güçlenirken Basın İlan Kurumu ve Sayın Erkılınç ve yönetimi de ‘gazeteciliğin’ kanunlarla, yasalarla ve yönetmeliklerle ‘korunduğu’ ve ‘kurtarıldığı’ bir süreç tesis ettiler. Sanırım işin sonunda herkesin mutlu olduğu ya da olabileceği bir dönüşüm yapıldı. Bugün farkında olmayabiliriz ama önümüzdeki süreçte bu işin tarihsel bir atılım olduğunu anlayacağız.
***
Sizlerin de haber olsun. Bizler büyük bir dijital dönüşümden geçtik. Bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Yanlışlarımız, hatalarımız ve eksiklerimiz olduğunu biliyoruz. Ama yanımızda bu yanlışlara rağmen bizi ‘doğru’, ‘nitelikli’ ve ‘kurumsal’ bir dönüşüm yaşamaya teşvik eden bir kurum var. Sizlerle de paylaşıp şahitlik edin istedim. Türkiye’de yerel gazetecilik ve internet haberciliği emin ellerde ve hatırı sayılır bir süreçten geçti. 1 Ekim’de yeni bir dönem başlıyor. Biz şahitlik ettik, sürecin içindeyiz. Emek verenlerin ve sürece katkı sunanların emeğine sağlık. Yeni süreç biz gazetecilere de siz okurlara da hayırlı uğurlu olsun.