Hz. Ali’nin (r.a) torunu Muhammed (r.a) şöyle der: "Bir insanın içinde kibir arttıkça aklı azalır." Bu derin söz, kibirli olmanın insanı nasıl körleştirdiğini ifade eder. İnsan, kibirle doldukça gerçekleri görme yetisini kaybeder ve düşüncelerinde sağlıksız bir kısır döngüye girer. Özellikle güç ve mevki sahibi kişiler, kibir yüzünden doğru karar verme yetilerini yitirebilir.

Kibir, bireyin öz farkındalığını zayıflatır. Başarı ya da mevki kazandıkça kendini üstün gören kişi, hatalarını kabullenmekte zorlanır. Bu durum, sadece kişisel değil, toplumsal sorunlara da yol açar. Çünkü kibirli bir lider, halkının ihtiyaçlarını görmekten uzaklaşabilir.

Evrenin büyüklüğünü düşündüğümüzde, insanın yerinin bir toz zerresi kadar küçük olduğunu fark ederiz. Buna rağmen kibir, insanı kendi gerçeklerinden koparır. Oysa tevazu, insanın varoluş amacını anlamasına ve aklını etkin kullanmasına vesile olur. Kibir, insanı hem akıldan hem insanlıktan uzaklaştırır. Unutmamak gerekir ki insanı yücelten, başarıları değil; tevazusudur.