Sayın Cumhurbaşkanımız...

Yıllardır, her Van’a gelişleriniz arifesinde bu köşede size Van’ın meramını, halkın taleplerini ve kentin sorunlarını aktarmaya çalıştık.

Neredeyse tüm Van ziyaretlerinizde programları takip ediyor, söylediklerinizi izledim.

Hem siyasi ziyaretleriniz, hem de devletin bir numaralı ismi ile gelişlerinizde can kulağı ile Van’a, bölgeye, huzura, barışa dair söylediklerinizi dinledim.

Van’ı çok önemsediğiniz...

Van’a ayrı bir değer verdiğiniz herkesin malumu.

Şüphe yok.

Neredeyse katılmış olduğunuz bir çok canlı televizyon yayınında mutlaka ‘Van’dan söz ettiniz, “Van’ı seviyorum.” Dediniz, “Van’ı çok önemsiyorum.” Dediniz.

Van sevginiz, son seçimlerin kaybedilmesinden sonra en çok Van’a ve Antalya’ya ile ilgili üzüldüğünüzü söylemeniz ile de sağlaması yapılan bir hassasiyet.

Bunu sevginiz 2011 depreminde yaraların sarılması konusundaki gösterdiğiniz hassasiyet ve müdahale ile de tescillendi.

Zira sizin de zaman zaman ifade ettiğiniz gibi:

2011 Van depreminden sonra siz Van’ın yanına yeni bir Van daha koydunuz.

Birileri görmese de, onca yatırım farklı şekillerde gölgelenmeye çalışılsa da, Van tüm bu yapılanların farkındaydı aslında...

 

***

 

Fakat...

Bölgede yaşanan olaylar...

terörün her daim en çok bölge illerinden Van’a zarar vermesi...

Yerel siyasi aktörlerin, yerel siyasete dair yanlış adımlar...

gibi konular Van’ın da size olan ilgisini ve desteğini göstermenin önüne geçti.

Hatta...

‘Kobani’ olaylarında ‘FETÖ’ ve benzeri yapılanmaların ‘güvenlik’ kentin ve vatandaşın

güvenliğine yönelik yarattığı kasti zafiyetler “Devlet Van’dan elini çekti” şeklindeki spekülasyonlara varıncaya kadar uzandı.

Oluşturulan bu algıya da Van inandırılmaya çalışıldı.

Ve bundan en büyük zararı da Vanlı gördü.

 

***

 

Sayın Cumhurbaşkanım.

Türkiye’de ziyaret ettiğiniz, geçerken uğradığınız ve ilgi gösterdiğiniz iller başbakanlığınız ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde adeta ‘ihya’ oldu.

AK Parti belediyeleri eliyle daha 15-20 yıl öncesine kadar Van ile yarışmak bir yana, Van’ın ilçeleri ile eş tutulan iller kendi bölgelerinin lokomotif illeri haline geldi.

Maalesef ki Van, sadece devlet eliyle yapılanlar ile idare etti, yerel yönetimler döneminde ise bir çok ilde yapılan hizmetlerden mahrum kaldı.

Bu karamsarlık Vanlı’ların bir çok projenin raflara kaldırıldığını düşünmeye, hayalini bile kurmamaya itti.

Ama 2016 yılı ile başlayan yerel yönetimlerdeki hamleniz Van’da tüm olumsuz düşünceleri sildi, süpürdü.

Birilerinin ‘devlet elini çektiği yorumları’ hizmet yolundaki isimleri görevlere atamalarınız ile ‘ayyuka’ çıktı.

 

***

 

Biraz değinmek gerekirse...

Kayyum dönemleri tepki çektiği şeklinde yorumlansa da üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen Van’da büyük işler yapıldı.

2014’te büyükşehir olan Van ilk kez ‘büyük’ işlerle buluştu.

Ve bu büyük işler, öyle ‘haybeden’ söylenmiş, abartılmış ifadeler değil.

Hatta büyüklüğünü ifade etmek babında bir örnek paylaşayım:

2 gün önce Erzurum’dayım.

Ben Erzurum diyeyim, detayları vermeyeyim, siz Erzurum’un ne büyük hizmetler ve yatırımlar aldığını tahmin edin. Şüphesiz bölgenin en çok hizmet alan ili!

Ve bu Erzurum’da Büyükşehir Belediyesi’nin kentin bir çok bölgesine astığı ilanlarda şöyle bir ibare vardı:

“4 yılda 385 kilometre asfalt.”

Ve bu çok büyük bir gururla sunuluyor.

Bir belediyeye göre de büyük bir rakam!

O “Devlet elini çekti” yorumlarının yapıldığı Van’da yapılan asfalt miktarı ne biliyor musunuz?

Tam 7 ayda tam 962 kilometre!

Aradaki yıl farkına...

Aradaki yol farkına...

bakar mısınız?

Bu tam da sizin hükümetiniz dönemindeki yolları bölüp gönülleri birleştirme projesinin Van’a sirayetidir bence.

Devlet elini çektiği bir kentin en ücra ilçesine, mahallesine, köyüne kadar yol götürmez benim bildiğim.

Bu 1000 kilometreye yakın yolun büyüklüğü, aslında büyük anlamlar taşıyor.

Sizce de ‘büyük’ bir değil mi?

 

***

 

Yapılanlara bakıyorum da...

Vali Murat Zorluoğlu’nun da Van’da büyükşehir belediye başkan vekilliği görevini devraldığı 2 Temmuz tarihi bu yüzden ‘milat’ oldu şimdi.

Çünkü Zorloğlu, daha önce ‘Devlet elini çekti’ yorumlarının yapıldığı Van’da gittiği her yere Cumhurbaşkanı’nın selamı ile gitti...

Zorluoğlu, Cumhurbaşkanı’nın arkasında olmasının verdiği güç ve yetki ile Van’a özel çıkarılan bakanlar kurulu kararı ile kentsel dönüşüm çalışmasını başlattı.

Bu Çevre Yolu, kıyı şeridinin kotu artırımı sonrasında son bir kaç yıl içinde Van’a özel olarak çıkarılan 2 bakanlar kurulunun ardından yine Cumhurbaşkanlığı’nin özel desteği ile Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak çıkan kritik bir kararı oldu.

Az bir şey mi?

Değil.

Üstelik biz kent meydanı için ne diyorduk?

“Valilik konağı taşınsa da orası Beşyol Meydanı olsa.”

Vali Zorluoğlu, bakanlar kurulunun kentsel dönüşüm kararının da verdiği yetki ile ne yaptı.

Cumhuriyet’in orda yerinde, tam 25 dönümlük bir alanı kapsayan çalışmaya girdi!
Bunu yaparken de kırmadı, dökmedi, incitmedi.

Herkese hakkını verdi.

Kentsel meydanı konusunda da ‘işin hakkını’ verdi.

 

***

 

Sonra...

Biz arıt’a’mayan tesislerimiz vardış bilirsiniz!

Van Gölü’ne akan suları arıtmak bir yana, çalışmayarak bile büyük bir yük idi.

Gelen uğraştı, giden uğraştı, herkes değindi ama kimse çözüme kavuşturmadı.

Yine kayyum döneminde tarihinde ilk kez kara geçen VASKİ eliyle projelendirildi.

İhalesi tamamlandı. Nihayet Van Gölü gerçekten kurtuluyor.

Özalp yolunu kullananlar bilir.

Şu çöplük var ya çöplük!

Kokusuyla, görüntüsüyle ne büyük ‘kötülük’tü şu Van için!

Onun da müjdesi geldi.

O da yapılıyor şimdi. Artık vahşi depolama yok! Kötü görüntü de yok. Üstelik çöpten enerji üreteceğiz.

Bunun gibi neler var neler...

Ve bunlar hep o ‘Hayaldi gerçek oldu’ sloganına tam anlamıyla denk gelen işler.

Gerçekten de hayalden ibaret idi.

Tramvay için çalışma yapılmasına, diğer ufak tefek ‘büyük’ dokunuşlara girmiyorum bile!
 

***

 

Ama en önemlisi ise şu... Sayın Cumhurbaşkanım:

En büyük devrimlerden birisi de ‘halka dokunmak’ ile oldu.

Uzun süredir devlet ve hükümet eliyle ‘eli’ buluşmayan Vanlılar Valiliğiyle, büyükşehiriyle, ilçe belediyeleriyle, kurumlarıyla ‘el’ sıkmaya, gönüllere dokunmaya başladı.

Zorluoğlu, ömründe hiç ‘Vali’ görmeyen köylere gitti.

Gittiği her yere de tüm kurum ve kuruluş temsilcilerini götürdü.

Cumhurbaşkanının selamını götürdü.

Devletin şefkatli eliyle ellerini sıktı.

Gönül adamlığı ile vatandaşa sarıldı.

“Ne istiyorsanız, söyle yapalım?” diyerek de devlet burada, belediye çalışıyor idrakini oluşturdu.

Bam teline dokunmak da buydu işte.

Bakmayın siz kocaman işlerle ilgili sevinçlere.

Van’ın esas sevinci yöneticileriyle, valisiyle, başkanıyla o yakınlığı yakalayabilmiş olmak.

Van böyle bir süreci yaşıyor işte.

 

***

 

Ve artık kimse “Devlet elini Van’dan çekti demiyor.”

Herkes devletin tüm ağırlığı ile Van’da olduğunu biliyor.

Siz de geldiğinizde Van’ın suretinde bile bunu görecek, hissedeceksiniz.

Ak Parti il kongresi için geldiğinizde kentte hem siyasi hem idare atmosferi de bir arada önünüzde bulacaksınız.

Ve siz de takdir edeceksiniz ki Van bu kez 2019’da da 2023’e de daha farklı bakıyor.

Devlete, siyasete karşı değişen bu bakış açısının daha da pekişmesi için de:

Çevre Yolu’nun hızla bitirilmesi,

Tramvay gibi mega bir projenin müjdesinin verilmesi,

Van’ın çilesine dönen vergi borçları ile ilgili yeni bir adımın atılması,

Arap saçına dönen stadyum konusunda artık startın verileceği haberinin duyulması...

Bu güzelliklerden sonra ‘nur alem nur’ olacaktır...

Arz ederim.

Saygılarımla...