- Baba biz zengin miyiz?
- Zenginiz tabi yavrum , bak sağlığımız yerinde. Bundan büyük zenginlik mi var ?
- Ama sağlık karın doyurmuyor ki. Neden biz de her gün farklı şeyler yemiyoruz.
……..
- Anne babama söylesen de araba mı değiştirse, daha spor bir şey alsam diyorum.
- Akşama gelir baban yavrum, yemeğe çıkacağız orda kendin söylersin.
- Off anne ya, senden de bir şey istenmiyor, yardım et ama bana…
……..
‘’ Kimine saray dar gelir, kimine oda gerek
Kimi zeytin peynir yer, kimi baklava börek …’’
Dünya ne zaman güzelleşir bilir misiniz?
Hırsın olmadığı, mütevazı yaşamın sürdüğü, israfın sadece sözlükte tanımlanan eski bir sözcük olarak kullanıldığı zaman.
……..
- Ayşe!! Neden ödevlerini yapmıyorsun, bu kaçıncı oldu güzelim?
- Ama öğretmenim, gerçekten unuttum.
- Aç o zaman o kulaklarını da bundan sonra iyi dinle beni.
…
- Dur nereye gidiyorsun, terbiyesiz bir de kapıyı çarpıyor. Söyle Fatma, bir şey mi diyecektin, bana arkadaşını savunma sakın. Bundan sonra herkes ödevlerini yaparak gelecek tamam mı?
- Tamam öğretmenim yaparız ödevlerimizi.Ama sadece bilin istedim. Ayşe’nin doğuştan bir kulağı yok.
………
- Bu sınav sonuçlarıyla ailenizin yüzüne nasıl bakacaksınız çocuklar .Lütfen sorumluluğunuzun farkına varın. Ali özellikle sana söylüyorum, çok başarılı fakat dağınıksın. Oğlum annen baban yarın gelse ben ne derim onlara ? Lütfen ama , biraz daha gayret yoksa sınıfta kalacaksın.
- Meraklanmayın öğretmenim gelemezler.
- Neden , ikisi de mi çalışıyor?
- Hayır öğretmenim, bu yaz ikisi de trafik kazasında vefat etti.
………
Dünya ne zaman güzelleşir bilir misiniz?
Kendimizde olanların aynısından karşımızdakinde de olmayabileceğini anladığımızda…
……..
- Ben gelemem o tarafa, bak kedi var, bilirsin kedilerden çok korkarım ben.
- Dur o zaman bekle. Yok mu bir taş? Vay be tam isabet. Karnından vurdum. Kaçtı işte, gel hadi.
- İyi de ben sadece korkuyorum kedilerden, zarar vermiyorum ki, keşke atmasaydın taşı.
-Sana da iyilik yaramıyor be Oktay.
Dünya ne zaman güzelleşir bilir misiniz?
Her canlıya hak ettiği değeri verdiğimiz zaman.
………
- Abi, balon satıyorum.Almaz mısın? Her renk var. Kırmızı, sarı, beyaz, siyah…
- İyi de ben çok büyüğüm, ne yapayım balonları?
- Gökyüzüne bırak, bakarsın balonu olmadan ölen çocuklar vardır.
- Vay be, ver hepsini o zaman, güzel çocuk.
Dünya ne zaman güzelleşir bilir misiniz?
Çocuk saflığında koca yürekli adamlar olduğumuzda…
…….
- Aşkım senin kan kan grubun neydi?
- 0 pozitif, ne oldu ki hayırdır.
- Mutfakta yemek yaparken radyodan dinledim, hastanede lösemi hastası bir çocuk için istiyorlar.
- Ah, çok yazık… birazdan halı sahaya maça gideceğim hayatım. Keşke maç olmasaydı da gidebilseydim
( 3 saat sonra )
Yerel bir tv kanalı:
Sevgili izleyiciler, çevre yolu üzerindeki zincirleme kazada çok sayıdaki sürücü şu an yaşam savaşı veriyor. İl genelinde hastahanelerden gelen bilgiye göre acil kan ihtiyacı oluşmuştur.
- Anne, bu babamın arabası değil mi?
- Evet o, Burak bu!!! Aman Allah ‘ım kaza yapmış , kan lazımmış….
…..
Dünya ne zaman güzelleşir bilir misiniz?
İyilik yapmada gecikmediğimiz, bizim başımıza da her şeyin gelebileceğini hesaplayabildiğimiz zamanlarda…
ŞAKA
Seni seviyorum dedi,
Yetmedi çok seviyorum bile dedi.
Durdu bir daha seviyorum,
Sonra bir kez daha seviyorum dedi.
İçim içime sığmadı.
Kanat takıp kuş oldum.
Bir kuyruğu da bendim uçurtmamım.
Gökyüzünü maviye,
Gökkuşağını sekizinci renge boyadım,
Durdu bir müddet kendince,
Baktı halime.
Üzülmüş olacak bana,
1 Nisan dedi.
Ben bittim…
Güldü sonra,
Ben gamzesine aşık oldum yeniden.
O güldü bana,
Ben öldüm ona…
KADINLAR
Kadınlar, nazik olmasını ister erkeğinin.
Hatta anlayışlı.
En nihayetinde biraz parası da olmalı.
Duruşu, bakışı, boyu, posu da önemli…
Adam gibi adam olsun,
Beni çok sevsin ister.
Kadınlar ince fikirli erkeklere bayılır.
Varsın göbeği olsun,
Kusur değildir bu ama,
İlle de çiçek alsın ister.
Her kadın romantik bir erkeğin hayalini kurar.
Şairleri sever ama gider mühendislerle evlenir…