1999 yılında kuruldu, ilk işlemleri 2000 yılında yapıldı...

On yıl içinde büyük projelere öncülük edildi, devrim niteliğinde yatırımlar hayat buldu.

 

İşlem hacmi ile Türkiye’deki 120 ‘Borsa’ arasında ilk 20’ye kadar yükseldi.

 

70-80 yıllık Oda ve Borsalar 2-3 kişi ile TOBB’da temsil edilirken, 9 delege ile Doğu Anadolu’da en çok temsilci gönderen Oda ve Borsalar’ın önünde yer aldı.

 

Yeni yapılan hizmet binası Türkiye’nin en iyi Borsa Hizmet Binası seçildi.

 

Böyle prestijli bir kuruluş olan VATBO’da sonra ne mi oldu?

 

Borsa yönetimi devrildi. Topu topu 52 kişilik üyesi olan oda seçimlerinde kurucu yönetim 27-25 gibi bir oyla evlatları gibi büyüttükleri ‘Borsa’yı yaban ellere kaptırdı.

 

VATBO’nun yeni patronları olmaya aday isimler 1 günde seçime girme kararı almış olmasından mıdır nedir, yeni yönetimi belirlerken koltuk kavgasına girdi.

 

O ‘ben’, öteki ‘yok ben’ deyince odada ikinci kriz patlak verdi. Hal böyle olunca aynı listeden aday olan iki isim ‘kapışalım’ dedi. Toplam 13 kişinin oy kullandığı seçimde bile kriz yaşandı, 13 isim iki defa oy kullanmak zorunda koldu.

 

Sonra ise.

 

TOBB’a bile 9 delege gönderen bir kuruluş olan VATBO, 7 kişinin oy kullandığı bir seçimle başkanını belirledi.

 

Gerisini siz düşünün…

* * *

Daha yerel seçimlere 1, genel seçimlere 2 yıl gibi bir zaman varken Van’da seçim büroları kurulduğunu gördüğümde oldukça şaşırmıştım.

 

Ticaret Odası, Borsa gibi kuruluşlara aday olan isimlerin de tıpkı siyasiler gibi bir seçim yarışına girmesini ilk zamanlarda biraz yadırgamıştım.

 

Şimdi daha iyi anlıyorum, meğer VATSO’da da VATBO’da da varmış bir şeyler.

 

Olmasaydı bu kadar kavga gürültü kopar mıydı hiç?

 

VATSO’yu geçtim. Haklı bir galibiyet ile haklı olarak devredildi. Kavgasız gürültüsüz kapandı defter. Ama üye sayısı ve temsiliyeti VATSO’nun yanında ‘Devede kulak kalır’ dedikleri VATBO’daki entrikalar VATSO’yu gölgede bıraktı.

 

VATSO’nun kuruluşundan, son seçimine kadar her yönünü ilgiyle takip ettiğim ve başkan Irak’ın yaptıklarını beğenerek takip ettiğim için VATBO’yu hep önemsedim. Hatta eski başkan Irak ile yaptığımız söyleşide de kendisine bu konu ile ilgili, “Sizce hem sizin gözünüzü arkada bırakmayacak hem de bizim alıştığımız VATBO’nun o imajını zedelemeyecek bir yönetim gelecek mi yerinize?” diye sormuştum.

 

“Gözüm arkada kalmayacak” demişti başkan. Bence başkanın gözü arkada kaldı.

 

Hele bu yaşananlardan sonra…

 

Her neyse, önceki gün gazetemizin de manşetini süsleyen bu meselenin iç yüzü nedir deyip konuyu enine boyuna araştırayım diyorum. Birinci ağızdan bir isimden dinliyorum. Olayı aynen şöyle aktarıyor:

 

“VATBO seçimlerine kısa süre kala seçimi kazanan listedeki isimler bir araya geldi. Hemen liste oluşturuldu ve seçime girildi. Liste seçimi kazandı ama kazanan isimler arasında bazı şeyler de konuşuldu. Mesela başkan seçilen Selman Toprak ile listedeki bir diğer isim olan Halil Tandoğan başkanlık için bir anlaşma yaptı.

 

Yapılan anlaşmaya gire bir dönem (ilk 4 yıl) Toprak, diğer dönem ise Tandoğan görev yapacaktı. Anlaşma bu yöndeydi. Ama yönetimin belirlenmesi için kısa bir süre kala Tandoğan, iki dönem Selman Toprak’ın, iki dönem de kendisinin görev yapması gerektiğini söyledi. Toprak böyle konuşmadıklarını belirterek, bunu kabul etmedi.

 

Tabi bu arada da Tandoğan ve ekibi bazı görüşmeler yaptı. Özellikle VATSO’yu kaybeden ekip ile yapılan görüşmelerde mutlaka VATBO’nun kazanılması gerektiğini bunun için de Tandoğan’ın aday olması gerektiği cevapları alındı.

 

Muhalif bir liste oluşturuldu. Halil Tandoğan, Yunus İnan, Sabri Yılmaz gibi isimlerin içinde olduğu liste ayrı bir liste ile başkanlık için yarışa dahil olacaklarını söylediler. Toprak’ın tek liste, beraber seçime girme ısrarına rağmen bu isimler vazgeçmedi ve seçim öncesi de telefonları kapatarak seçimi bekledi. Seçim günü ise bir sürpriz daha vardı. Tandoğan değil de başkanlık için listede Yunus İnan’ın ismi yazıldı.

 

13 kişinin oy kullandığı seçimde Salman Toprak seçimleri 7-6’lık bir oyla kazandı. Birileri seçim pusulalarından birisini karaladı ve seçimin tekrarlanması gerektiğini söyledi. Bunda ısrarcı olunca ve yaşanan kavga gürültünün ardından seçimin yenilenmesi kararı alındı.

 

Fakat hesap edilmeyen bir şey vardı. Tandoğan’ın listesindeki isimlerden birisinin şehir dışına çıkması gerekiyordu. Bu da Toprak’ın elini güçlendirdi. Zaten Tandoğan ve ekibi de yarıştan çekildi. Toprak da nihayetinde seçimi 7-0 kazandı. Süreç böyle işledi. Ben kimin Tandoğan’ı öne sürdüğünü de kimlerin ayrı liste hazırlanması konusunda ısrar ettiğini de biliyorum. En ufak bir konuda da ıspat etmeye hazırım!”

 

Konunun akıbeti aynen böyle. En azından bana aktarılan şekliyle böyle. Öyle görünüyor ki, VATSO abartıldı ama esas bomba VATBO’da patladı. Kavga, gürültü, patırdı, hakaret, entrika ve daha koltuk sevdasına dair bir çok şeyin dahil olduğu seçimde kazanan Toprak olsa da bence kaybeden VATBO oldu.

 

Neden derseniz…

 

Bence tüm sürece genel olarak bakmak gerekiyor.

 

Bir de şu var. Irak’ın ve ekibinin yaptıkları ve hizmetleri de göz önünde bulundurulup:

 

“Emeğe saygı gösterilmeliydi…”