Mart 2009’da adeta Van’da devrim yaparak iktidarı ele alan ve Ak Parti’ye, Belediyeciliği çok iyi bilen ve büyük lider olarak kabul edilen Başbakan Erdoğan’ın bile yıllar sonra ‘hata yaptık’ şeklinde bir itirafa vardıracak bir yenilgiyi tattıran BDP ve BDP’li belediye görev süresini tamamlamak üzere.
Koca 5 yılın tamamlanmasına çok az bir süre kaldı. 31 Mart 2014 sabahında ya Bekir Kaya (Olası bir sürpriz ile Osman Baydemir de gelebilir)’lı bir BDP belediyesi ile yola devam diyeceğiz ya da devir teslim törenine şahitlik edeceğiz.
Olur mu olur? Van daha önce böyle sürprizleri fazlasıyla yaşadı ve yaşattı. Ama şu var ki şu sıralar AK Parti Genel Merkezi’nin Van’ı alma üzerine kurduğu planların BDP cephesinde karşılığı da boş değil. Yani Çelik Van’a aday olarak gelirse, BDP’nin de elbette eli armut toplamayacak. Buna göre bir hazırlık var. Bunu daha sonra konuşmak üzere bir kenara bırakıp BDP’nin toplayamadığı armutları konuşalım. Geçen yazıda taahhüt ettiğim üzere AK Parti ve Aras’ın 41 kere maşallahlık durum değerlendirmesinden sonra bu yazıda da 41 soruda kendim sorum kendim cevaplayarak BDP ve Bekir Kaya’lı Van Belediyesi’ni değerlendireceğim.
***
Bekir Kaya’lı belediye görev süresi içerisinde iyi bir iş çıkardı mı?
Van standartlarında başarılı, genel anlamda başarısız.
Nasıl yani?
Bizim belediyeciliğimizin asfalt ve kaldırım üzerine kurulu olduğu düşünüldüğünde fevkalade başarılı.
Ya Türkiye standartlarında?
Başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim.
Kaya neleri başaramadı?
İmar’ı, Van’ı ‘L’ şeklinde bir cumhuriyet caddesinde hapsolmaktan kurtarmayı, trafik sorunun çözmeyi, AK Parti döneminden beri inşaat halinde kalan birçok katlı otopark projesini bile bitirebilmeyi, karla mücadeleyi, sözünü verdikleri yeni bir otogarı, Van Gölü’nü kirletmekten kurtarmayı, su sorununa çözüm üretmeyi, otopark sorununa beklenen o çözümü getirmeyi, ilin yükünü kaldıracak yeni alternatif caddeler açabilmeyi, kendini ifade etmeyi, deprem sonrası kriz yönetimini, sosyal ve kültürel faaliyetleri işin içine katabilmeyi, Van’ı hak ettiği yere getirmeyi. Vs. vs... Ha bir de benimle röportaj yapmayı.
Şu rüyanda gördüğün röportaj mı?
Evet. Her defasında basın özgürlüğü ve basının tarafsızlığından dem vuran bir partinin basın konusunda bu kadar büyük bir gaflet içinde olmasını anlayamıyorum.
Peki, Bekir Kaya neleri yapabildi?
İyi yol yaptı, taş döşedi. Başbakanın yanlış bilgilendirildiği çöp konusunda da oldukça iyilerdi. Yeşil alan ve park konusunda da nispeten iyiydi.
Bekir Kaya’nın en büyük eksiği ne?
Tam anlamıyla belediyeye hakim bir profil çizememesi.
Belediye başkanı olması onun belediyeye hâkim olduğunu göstermiyor mu?
Hayır. BDP’de işler bizim bildiğimiz gibi yürümüyor.
Bekir Kaya’nın çok yıprandığını yazmış, aday olmayacağını söylemiştin. Şimdi ne oldu?
Bu karar Bekir Kaya’nın kendi kararı olsaydı aday olmayacaktı. Söylediğimin arkasındayım.
Peki kararı kim verdi?
KCK.
Zoraki başkanlık mı olurmuş canım?
Bal gibi olur.
Peki, istemeden aday olduğunu söylediğin Bekir Kaya bu haliyle Van’da Büyükşehir’in belediye başkanı olabilir mi?
Evet.
Bir büyükşehir belediye başkanı olacak kapasitede mi?
Yetmez ama evet.
Neyi yetmez?
Bir Osman Baydemir değil.
Osman Baydemir Van’a aday olarak gönderilir mi peki?
Mümkündür.
Buna rağmen neden kazanırlar?
Çünkü karşılarında AK Parti var.
AK Parti’den daha mı başarılılar?
Siyaseten evet, hizmet olarak hayır...
Belediyecilik hizmetten ibaret değil mi? Neden hizmet boyutu daha çok konuşulmuyor?
Kürt siyasetinin temeline inmeyelim bence.
Vanlılar dururken BDP neden Ağrılı bir isimle halkın karşısına çıktı?
Yeni değil, BDP bölgenin sosyolojik yapısını çok erken çözdü. Biz Kürtler kendi kendimizi yönetme konusunda pekiyi değiliz. Üstelik Fransız milliyetçiliği henüz Van’da uğramadı.
Gelirse Van’ı neler bekliyor?
Kürdistan’ın başkenti kehaneti gerçek olabilir.
Ne anlamda?
Hizmet diyelim, gerisi Allah kerim.
Kaya otoriter bir lider mi?
Hayır.
Peki, Bekir Kaya neden seviliyor?
Halk tipi bir siyasetçi tavır ve söylemlerinde samimi olduğu için.
Peki, sevmeyenlerin sevmeme gerekçesi ne?
Şu sıralar birkaç aşiret ya da büyük aile dışında onu sevmeyen yok gibi.
Halk onun yeniden belediye başkanı olmasını istiyor mu?
Kesinlikle.
O aşiret ve ailelerden bahsedelim mi?
Hayır, gerek yok.
İyi bir ekibi var mı?
Pek sayılmaz.
Eleştiriye tahammülü var mı?
Onun var ama partisinin kesinlikle yok.
BDP’nin parti üzerindeki etkinliği nedir?
Türkiye standartlarındaki diğer BDP’li belediyeler gibi mutlak bir egemenlik var.
Sence BDP onu yeniden aday ederek doğru bir tercih mi yaptı?
Daha iyisi olamazdı.(Osman Baydemir hariç)
Ak Parti ona karşı zorlanır mı?
Fazlasıyla.
“Nasılsa iktidarım” rehaveti var mı belediyede?
Hayır, işler olması gerektiği gibi sürüyor.
BDP’li bir büyükşehir ile beklenilen o büyüme mümkün olur mu?
Diyarbakır’da olduysa Van’da da olur.
Biraz da BDP’den konuşalım. BDP’nin mevcut teşkilatını başarılı buluyor musun?
Kesinlikle hayır.
Neden?
AK Parti Van teşkilatı ile birlikte tarihin en kötü teşkilatlanmasını kurmak için adeta savaş veriyorlar.
Teşkilatlanmanın bu kadar kötü olduğu yerde bu suyun değirmeni nereden geliyor? Yani insanlar neden hala ısrarla BDP ve AK Parti’ye oy veriyor?
Öcalan ve Erdoğan yeterli bir sebep değil mi?
BDP’nin mevcut başkanı Musa İtah, BDP’nin yükünü taşıyabiliyor mu?
Hayır. BDP’nin yükünü taşımak da kolay iş değil.
Onu BDP için yeterli buluyor musun?
Bir de tanıyabilsem. Onda da gazetecilerle görüşmeme hastalığı var tüm BDP’liler gibi. Maalesef.
Dışarıdan nasıl bir izlenim veriyorlar?
Fazla sert. Bu süreçte bu kadar gergin olmaya gerek yok.
Belediye başkanlık sayısı 100’ün üzerinde. Bu ilginin nedeni nedir?
BDP seçmeni de değişti. Artık teşkilatla zaman kaybetmekten çok Ak Partililer gibi bir yerlere adaylık peşinde BDP’liler de.
BDP bedel veya bir kimlik partisi olmaktan çıktı mı yani?
Evet. Yavaş yavaş o kimlikten kopmaya başladılar. Partideki son zamanlardaki huzursuzluğun da sebebi budur diye düşünüyorum.
Hayırlısı olsun.
Amin.
***
Bu arada dünyanın gözünü diktiği, kulağını verdiği Diyarbakırda önemli gelişmeler olmakta.Büyük düşünen, büyük manevralarla hanesine yine bir puan daha yazdıran yürekleri okşayan, sevindiren, anaların ağlamalarını dindiren Başbakan Erdoğan’ın haftasonu Diyarbakır’da düzenlediği programda Kak Mesud Barzani’yi, 37 yıldır doğduğu yeri göremeyen, Kürtler için önem arz eden muhteşem seslerden Şivan Perwer’i, Türkiye’de tüm kesimlerce büyük ses olarak kabul edilen İbrahim Tatlıses’i konuk etmesi, Kürdistan’ın merkezi denilen yerde ilk kez ‘ Kürdistan ‘ kelimesini kullanması, meydanda “Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak” mesajı vermesi çözüm adına önemli gelişmeler diye düşünüyorum.
Irak Kürdistan Bölgesel başkanı Kak Mesud Barzani’nin bunca meselelerden, sorunlardan, gelişmelerden sonra Demokrasinin beşiği Diyarbakır’ı ziyaret ediyor olması ise Ortadoğu ve gelişimi için çok önemli bir gelişme.
Dün; Barış ve huzur ne kadar da çok yakışmıştı Diyarbakır’a…Muhteşem karşılama ile ne denli misafirperver olduğunu gösterdi Diyarbakır halkı…
Allah tamamına erdirsin.
