Hani derler ya; “Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler”; gençlik zenginliğimiz de derya misali… Elimizden kayıp gidiyor… Türkiye’de ve özellikle Van’da en büyük zenginliklerimizden biri gençlik… Yüz binleri buluyor ama maalesef gerektiği gibi değerlendirip anlara gerektiği gibi hizmet edemiyoruz. Fakat buna rağmen bu cıvıl cıvıl kalabalık şehre canlılık ve hareket katıyor. Nereye gitseniz onlarla karşılaşıyorsunuz. Bilhassa hafta sonları… Sokaklar onlarla şenleniyor…

Bu hafta sonu da gençlerin de ağırlıklı olduğu üç kültürel programa katıldık. İlkinde yurt dışından gelen öğrencilerimizle Yusuf Konak’ın misafiriydik. Bilhassa mekândaki kültürel formlar gençlerimizin oldukça ilgisini çekti. Yeni şeyler öğrendiler. Tabii ki Bak Hele Bak’la coştular…

***

Van’da Medeniyet Krizi!...

İkinci durağımız İpekyolu Atatürk Kültür Sanat Merkezinde genç bir sanatçının sergisiydi. Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenlerinden Mustafa Özaraz’ın “Toprağın Renklerle Buluşması” adlı tematik sergisi gerçekten görülmeye değerdi. Aslında toprağın kaybı veya medeniyet krizi demek daha doğruydu bu sergiye… Çevresel duyarlılığın işlendiği bu sergide insanoğlunun kendi kendini yok etme çılgınlığı çok net bir şekilde gözler önüne seriliyordu. Veya “gelecek kuşaklara hangi mirası bırakabiliriz?” kaygısı bu serginin ana temalarından biriydi. Çünkü hâlihazırda bile toprak gökdelenlerin altında eziliyordu. Toprak onları sırtında taşımak istemiyordu. Devasa binalar gökyüzünü kapatırken geleceğimizi de karartıyordu. Sergide geleneksel mimariyle –güya- modern yapıların savaşı, yenilgi ve tükeniş net bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu anlamda çok ilginç bir sergi olduğunu söyleyebilirim. Ve bu sergiyi, daha doğrusu geleceğimizin serencamını Yüce Allah’ın kelamıyla özetleyerek Mustafa Özaraz’ı tebrik edelim:

Siz, her yüksek tepede, ihtiyacınız olmayan bir yapı kurarak eğlenip durur musunuz?” (Yasin Suresi)

***

Van Edebiyat Mahfili

Üçüncü etkinlik de Şehrivan Medya Grubu’nun etkileyici stüdyosunda Mehmet Çelik’le yaptığımız söyleşiydi. Şiir ve şaire dair oldukça keyifli olan bu sohbetin mimarı da yine gençlerin sevgisi ve sinerjisiydi… Salon onlarla süslenmişti. Güzel de sorularla kendilerini gösterdiler… Hatta bu söyleşinin gerçekleşmesi de yine bir grup gencin bir araya gelerek oluşturdukları Van Edebiyat Mahfili’ydi… Van’da ve ulusalda çok güzel işler yapan bu gençler, belki de Van’daki bu zenginliğimizin kültürel anlamda ete kemiğe bürünmüş bir tecellisiydi. Van’da çok güzel bir gençlik potansiyeli var ve biz de bu zenginliğin bir tarafıyız diyen bu gönüllüler, aylardır bize kültür ve sanat adına keyifli dakikalar yaşatıyorlar. Onlara zaman zaman kucak açan, destek olan mekân sahiplerinin de genç olması ayrı bir güzellik…

Ne diyelim bu güzel teşebbüsleri yürekten kutlamak ve gençlerimizi her daim hatırlamak gerekmez mi?

Bu safhayı da onları tebrikle kapatalım….

Tüm gençlerimizin önünde saygı ve sevgiyle eğilerek geleceğimize bir ümitle bakalım…