Deyim ve atasözlerimizin öylesine güzel ve anlamlı hikâyeleri var ki! Her birine göz atsanız âdeta size yeni bir ışık oluyor ve etrafınız aydınlanıyor.
“Ateş Pahası” da bunlardan biri...
Deyimin tarihi, Osmanlı’ya kadar dayanıyor. Hatta bir rivayete göre zaman, Kanunî Sultan Süleyman’a kadar gidiyor...
Ancak dönem ne olursa olsun bu deyim etrafındaki rivayetler güzel ve anlamlı..
Birini paylaşalım izninizle...
Eski zamanlarda Osmanlı padişahlarından birisi maiyetindekilerle birlikte ava çıkmış. Bir ceylanı yakalamaya çalışırlarken vaktin nasıl geçtiğini fark edememişler. Karanlık basmaya başlamış. Bu esnada yağan yağmur da şiddetini gittikçe arttırmış. Padişah ve maiyetindekiler, fırtına ve yağmurdan kaçarken bir kulübeye rastlamışlar ve kendilerini içeri zor atmışlar.
Kulübe, bir oduncuya aitmiş. Adam, davetsiz misafirlerini buyur ettikten sonra onlara hizmet etmeye başlamış. Padişah ve maiyetindekiler, sobanın etrafında toplanmışlar. Adamın peş peşe attığı odunlar sayesinde içerisi sımsıcak olmuş. Dışarıda ıslanan ve üşüyen misafirler, yanan ateşin sıcaklığı etrafında ısınmış ve huzur bulmuşlar. Geceyi de orada geçirmişler. Padişah da bunun üzerine; “Şu muazzam ateş, bina altın değerinde.” diye söylenmiş.
Ertesi gün yola çıkmak için hazırlanmışlar. Padişah, oduncuya teşekkür etmiş. Onun yaktığı ateş sayesinde ısındıklarını ve rahat bir gece geçirdiklerini söylemiş. Kendisine iyilik etmek adına borcunu sormuş. Adam da durumdan vazife çıkararak “Bin altın!” istemiş.
Rivayete göre padişahın adamları bu bedeli yüksek görerek adama çıkışmışlar. Oduncu, sabaha kadar ateşi yüksek tutmak için uyumadığını ifade ederek parasında ısrar etmiş. Padişah devreye girip borcun ödenmesini emretmiş. Böylece bir gecelik ısınmanın bedeli zamanla “ateş pahası”na dönüşerek günümüze kadar ulaşmış.
Bugün yetişkin birçok insanımızın bu deyimle mutlaka bir gün tanıştığı veya dillendirdiği bir anısı olmuştur. Ancak bugünlerde bu deyimi her halde en son duymak isteyeceğimiz kişiler Van’da İranlılar olsa gerek!
Van’da alışveriş günleri başladı. Üstelik binbir türlü zorluk ve sıkıntılara rağmen...
Van Alışveriş Festivali’nin anlamı büyük. Van’ı bölgesinde güçlü bir ticaret merkezi yapmak kolay bir amaç değil.
2015 yılında startı verilen festivalin sonuçları insanı gelecek adına ümitlendiriyor.
Geçen yıl bu zamanlarda otellerdeki doluluk oranı % 100’e ulaşmış.
Kredi kartlarıyla 104. 971. 096 liralık alışveriş yapılmış.
Yani alışveriş oranı bir önceki yıla göre % 42 artmış.
Daha ne olsun...
Van’da alışveriş festivali ilk yılında amaca yönelik güzel bir sonuç elde etmiş demek ki!
Emeği geçenlere teşekkür etmek gerek...
Özelde Necdet Takva ve ekibine ve bu yılki ana sponsor Van AVM’ye...
Ancak tek tük de olsa rastladığımız ve az da olsa aramıza sızan oduncuları da unutmamak şartıyla!.. Sadece işin pahası değil; güzel hizmet, güler yüz de önemli...
Çünkü bu yılki festivale az emek verilmedi...
Az dualar edilmedi...
Bir iki oduncu yüzünden bu kıymetli festivalin geleceği heba olmamalı!..
Bu kadar duyarlı Van esnafının geleceği bir iki açgözlü yüzünden zarar görmemeli...
Her gelen İranlı bizim için bir “sultan” olmalıdır...
Onları ve maiyetindekileri en güzel şekilde ağırlamak boynumuzun borcudur.
Her türlü olumsuzluğa rağmen üzerimize düşeni yapmalı ve gelecek adına dikkatli olmalıyız.
Van festivali sabır ve metanetle Van’ı bölgesinde büyük bir ticaret merkezine dönüştürecektir...
Buna inancım tamdır...