Dünkü Şehrivan Gazetesi’nin manşetine yansıyan konu oldukça ilginçti.

Okumuşsunuzdur.
“Van’ın taşı toprağı altın!” başlığı ile bir haber sunulmuştu.

Haberin detayında da konut fiyatlarının başını alıp gittiği ifade edilmiş.

Bu müthiş pahalılığın yanında konut satışındaki düşüşe de devam vurulmuş.

Şimdi bu haber ve değerlendirmenin üzerinden gidersek konuşacak iki konu var.

Birincisi Van’da konut neden bu kadar yüksek?

Şimdiki yükseklik zaten habere de konu olmuş.

İnşaat malzemelerindeki artış…

Dövizdeki artış sonrası fırlayan demir fiyatları…

Demir artınca artan diğer kalemler…

Bir sektörün zammını diğer sektörün izlemesi…

Ve akaryakıt başta olmak üzere zincire her geçen gün daha yeni zamlar eklenmesi…

Bunlar nedeniyle müthiş bir fırlama var.

Ve bu her dönem konut satışının hep yüksek olduğu kent için ciddi bir sorun oluşturmaya başladı.

Neden derseniz…

Van’da daha önce 500 bin TL olan bir ev 1 milyondan aşağı satılmamaya başlandı.
Bu rakamlar korkunç rakamlar.

Milyonlarla tanışmamış 300-400 bin TL ile ev almaya hayalleri kuranlar için deli rakamlar.

Haliyle şaşırtıyor.

Fakat ikinci konu olarak not ettiğim durum var bir de.

Bu artışlar sonrası Van’da yüzde yüzlük bir artış oldu gerçek.

Fakat daha öncesinde de Van’da konut hep pahalıydı.

Yıllardır takip ederiz.

Hep böyledik.

Ankara, İstanbul’daki konut fiyatlarıyla yarışır Van.

Ev pahalıdır, arsa pahalıdır, dükkân pahalıdır, kira pahalıdır.

Hep böyledir.

Biliyorum işi bilenler ya da kitabına göre konuşanlar şimdi olayı arz-talep ile açıklayacak.

Daha çok talebin daha çok artış getirdiğini söyleyecek.

E tamam.

Ama bu olayı da bahane edip artış üstüne artış koymak da iş değil yani!

Haliyle bu konu üzerine konuşulması gereken bir konu.

Diğer çok daha gelişmiş illerde bu pahalılık yokken Van’daki bu durum şimdi değil yıllardır tepki alıyordu.

Bu kabul edilebilir değildi.

Haliyle can sıkıyordu.

Geçen yıl bir imar krizi de eklendi.

Ruhsat sorunu oluştu.

Zaten az konut yapıldı.

Sonra da bu ekonomik krizler eklendi.

İş daha çok sarpa sardı.

En nihayetinde ise iş tam anlamıyla bir büyük soruna dönüştü.

Bugün itibariyle şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki:

Van’da ev almak hayal oldu.

Bu habere de yansımıştı.

İşin içerisindekiler de bu şekliyle ifade etmişti.

Maalesef böyle.

Diğer zamlarda olduğu gibi bu zamların da bu satten sonra çok geri döneceği yok.

Bir zam uygulandı mı dönüşü olmuyor bu ülkede.

Konutta da böyle olacak.

Arz-talep dengesi değişir, imar, ruhsat meselesi çözülürse belki biraz gerileyecek.

Akaryakıt düşerse…

Dolar düşerse…

Girdiler düşerse belki hafif değişecek.

Ama çoğunlukla böyle olacak.

Ve insanlar Türkiye’nin en pahalı evlerini almaya çalışacak, en pahalı kirasında oturacak.

Tüm bunları düşündüğünüzde biz Vanlılara göre dünyanın en güzel yeri olan Van, buraya gelenler için de aynı olacak mı?

Hayır!

Kimse bu paraları ödeyip oturduğu evde rahat hissetmeyecek.

Daha kötüsü bir süre sonra kimse bu evlerde oturmayacak.

Zorluklar başlayacak.

Yaşam kalitesi düşecek.

Daha küçük evlerde yaşam mücadelesi verilecek falan.

Anlayacağınız.

Bu iş de Van açısından yeni bir kriz.
Van’da yaşamak daha zor olacak.

Hayatın pahalı, yaşamanın pahalı olduğu bir Van cazibesini de kaybedecek.

Böyle bir tarafı da var.

Bunu da bilmek gerek.

Allah sonumuzu hayretsin!