Dünya Ekonomik Forumu tarafından (WEF) tarafından 17'ncisi yayımlanan Küresel Riskler Raporu, 2022 ve sonrasına ilişkin küresel riskleri ortaya koymuştur. Rapora göre dünya genelinde 2022 sonrasında kısa, orta ve uzun vadeli riskler açıklanmaktadır. Buna göre 2022 ve 2024 arası kısa vadede yani 2 yıllık süreçte dünyanın en büyük sıkıntıları İklim değişikliğiyle mücadelede başarısızlık, sosyal bölünme, bulaşıcı hastalıklar, akıl sağlığı sorunları, siber riskler, borç krizleri, dijital adaletsizlik ve varlık balonu olacaktır. Orta vadede yani 2022-2027 döneminde pandemi kaynaklı ekonomik sorunlar, dünya genelinde geçim sıkıntısı yaşayan nüfusun artıyor olması ve bunun toplumsal bölünmelere yol açması öngörülmektedir. Uzun vade yani 2022-2032 döneminde ise iklimle mücadelede başarısızlık, aşırı hava olayları, biyo-çeşitlilik kaybı, toplumsal bölünme, geçim krizleri, bulaşıcı hastalıklar, insanın çevreye verdiği zararlar, doğal kaynak krizleri, borç krizi ve jeo-ekonomik ihtilaflar yaşanması beklenmektedir. Dolayısıyla kısa ve uzun dönemde ortak tehdit küresel iklim değişikliği ve bununla mücadeledeki başarısızlık görülmektedir.
Raporun ekonomi ile ilgili riskler kısmında ise 7 başlık öne çıkmaktadır. Birincisi Varlık balonu. Bu süreç özellikle büyük ekonomilerde konut, yatırım fonları, hisseler ve diğer varlıkların fiyatlarının giderek reel ekonomiden kopuşu olarak yaşanacaktır. İkincisi, endüstri veya firma çöküşleri olarak ifade edilmektedir. Bu süreç küresel ekonomi, finansal piyasalar ve toplum üzerinde etkisi olan küresel bir endüstrinin veya firmanın çöküşüyle yaşanacaktır. Üçüncüsü, borç krizi. Bu risk, borç birikimi ve/veya borç servisi nedeniyle bunalan kurumsal ve/veya kamu finansmanı, toplu iflas, temerrüt, iflas, likidite krizleri veya kamu borç krizleri ile özellikle büyük ekonomilerde kendini gösterecektir. Dördüncüsü, fiyat istikrasızlıkları. Bu süreç, mal ve hizmetlerin genel fiyat düzeyinde yönetilemez bir artış (enflasyon) veya azalış (deflasyon) şeklinde yaşanacaktır. Beşincisi, yasadışı ekonomik faaliyetler. Bu süreç ekonomik gelişmeyi ve büyümeyi baltalayan kayıt dışı veya yasadışı olarak kabul edilen kalpazanlık, yasadışı finansal akışlar, yasa dışı ticaret, vergi kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve organize suç gibi faaliyetlerin küresel ölçekte yaygınlaşması şeklinde yaşanacaktır. Altıncısı, uzun süreli durgunluk. Bu süreç uzun yıllar sıfır veya sıfıra yakın küresel ekonomik büyüme ile yaşanacaktır. Yedincisi, emtia şokları. Bu süreç kurumsal, kamu ve/veya hane bütçelerini zorlayan küresel ölçekte sistemik olarak önemli malların (kimyasallar, emisyonlar, enerji, gıdalar, metaller, mineraller vb) arz ve talebinde şiddetli ani şokların yaşanması ile görülecektir.
Yukarıda özetlediğimiz raporun riskleri ile mücadele için öncelikle bu risklerin varlığını kabul etmek gerekli. İster kısa ister uzun vade olsun, küresel risklerle mücadele için çevreyi önceleyen ekonomi politikalarının istikrarlı bir şekilde uygulanması yaşadığımız dünyanın bekası için önem arz etmektedir.