Murtaza Kamar yazdı...
İnsanoğlu her şeyin en iyisine taliptir. En iyi ev, en iyi araba, en iyi görev ve en rahat iş gibi…Bu her alanda geçerlidir. Hele çocukları söz konusu olduğunda akan sular durur. Mesela bir zamanlar çocuklar askerlik görevine alınırken iyi bir yere gitmeleri için aracılar devreye sokulurdu. “Çocuğum iyi yere düşsün, tehlikeli yerlerde görev yapmasın, rahat bir askerlik yapsın vs.” gibi kaygılarla referans arayışına girilirdi.
Göz bebeğimiz çocuklarımız bir göreve atanınca tehlikeli ve sıkıntılı yerlerde görev yapmasını istemeyiz. Geçmiş yıllarda üst düzey yetkili bir asker ile görüştüğümde şunu söylemişti: “Dostlarım, arkadaşlarım benden yakınlarının nispeten güvenli ve rahat yerlerde görevlendirilmesini talep ederken onlara şunu söylerim: Sizin oğlunuzun yerine görevlendirecek kişinin annesi, babası sevdiği yok mu? O da bir ana kuzusu değil midir? Sizin evladınızdan ne farkı var? Farz edin ki oğlunuzun yerine bir başkasını görevlendirdim. Oğlunuzun yerine görevlendirilen kimsenin manevi hesabını kim ödeyecek?”
Bir kitapta İsmet İnönü’nün bir anısını okumuştum. Asker olan Erdal İnönü’ yü annesi ve babası ziyarete gitmişti. Mevhibe İnönü oğlunu uzaktan asker elbisesiyle görünce heyecanlanmış ve İsmet İnönü'ye dönerek "Bak Erdal orda" demişti. İsmet İnönü başını çevirmeden "Onların hepsi Erdal" cevabını vermişti. Ne müthiş bir ifade! Kendimizi onların yerine koyduğumuzda bu sözü söyleyebilecek miyiz? Hiç sanmıyorum.
Çoğunluk hak ve adalet ister. Üstelik isteyenlerin çoğu da haksızlığa ve adaletsizliğe uğrayanlardır. Gelgelelim hak ve adalet dağıtma makamına gelince bunları unuturuz. Hak ve adaletin bizim dışımızdakilere uygulanması gerektiğini düşünürüz ancak hak ve adalet bizden uygulanmaya başlanmalı ki tabana da yayılsın. Hiçbir makam sahibinin kendi çevresine (özel şartların gerektirdiği hususlar istisna) özel imtiyaz tanımaya hakkı yoktur.
Erdemli insan kendisinin ve başkalarının maddi koşullarını iyileştirmek için çalışır. Böylece kendisini de başkalarıyla birlikte aynı kefeye koyar ve aynı şekilde değerlendirir. Bu da üstün insanın vasıflarındandır.
Yüce Allah her işimizde bize “Onların hepsi Erdal” demeyi nasip etsin.