Gündemimiz çok acayip hızlı değişiyor.
Son 2 yılda pandemi her ne kadar gündeme yapışıp kalsa da pandemi ile birlikte her hafta türlü konuları konuşup duruyoruz.
Pandemi dışında neredeyse her hafta farklı bir olay var.
Bu olaylara geçmeden önce pandemi konusuna değinmek isterim.
Bildiğiniz üzere Van yüzde 75 barajını geçti.
Aşılamada artık biz de mavi illerden biriyiz.
Bu çok iyi haber.
İkinci iyi haber ise yeniden vaka sayımızın her yüz bin nüfusa denk gelen sayısının 89’a kadar gerilemesi…
Yeniden en kötü iller arasından sıyrılıp en iyiler arasına girdik.
Ama bu sirkülasyonun artık durması gerek.
Hep iyi durumda kalıp bu işi bitirmemiz lazım.
Bunun da en etkili yolu aşı, sonra maske-mesafe-temizlik.
Bunlara uyup şu illetten kurtulmalıyız artık.
Birkaç ay derken 2 yıla yakındır cebelleştiğimiz bu hastalık kabak tadı verdi.
Aşı ile kurtulmaya yaklaşmışken kulaktan dolma bilgileri bir kenara bırakıp aşımızı yapalım.
Aşıya teşvik edip bu Covid-19 belasını hayatımızdan çıkaralım.
***
Kentin en az Covid kadar önemli bir konusu Van Gölü.
İşin magazini, kampanyası, eğlencesi bir yana gölümüz elden gidiyor.
Gelen haberler durumun iyi olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Hatta haberler değil gün gibi ortada olan fotoğraflar ve videolarla durum gözler önüne seriliyor.
On yıllardır el birliği ile kirlettiğimiz Van Gölü şimdi de kuraklık ile cebelleşiyor.
Yaklaşık 1 kilometre kadar çekilen 3 metre civarında da suyu azalan en büyük değerimiz adeta gözümüzün önünde yok oluyor.
Kuraklık ile mücadele artık gülüp geçeceğimiz ya da önemsemediğimiz bir konu değil.
Her yerde olur Van’da olmaz derken en çok Van’da hissedilir oldu.
Bu resmen bir tehlike çanıdır.
Kuraklıkla mücadelede bence artık en çok bizim topa girmemizin vakti geldi.
Yoksa bu işin sonu iyi olmayacak.
***
Çevre yolu, sahil yolu gibi büyük yollara takılıp kaldık uzun yıllarca.
Son 10 yılda çevre yolu yapılsın diye büyük mücadeleler verdik.
Daha yeni yeni Çevre Yolu’nun yapılması ile ilgili umutlar artarken, Van’ın Çevre Yolu yapılacak derken bu kez de Van’ın şehir içi yollarının arap saçı olması durumu ile karşı karşıya kaldık.
Son birkaç aydır şehrin içi adeta talan edildi.
Her taraf kazıldı, yıkıldı, bozuldu.
Aradan geçen haftalar, aylara rağmen yapılmayan onlarca sokak, cadde, yol, kaldırım var.
İnsanlar adeta isyan edecek noktaya geldi.
Haksız da değiller.
Son bir buçuk yılda bazen 2-3 hafta boyunca sokağa çıkma yasağının olduğu zamanlar oldu.
Birçok zaman insanlar caddeye, sokağa inmedi.
O zamanlarda yapılmayan yollar tam normalleşmenin, yoğunluğun yapıldığı zamanlarda yapılmaya başlandı.
Şimdi herkes aynı soruyu soruyor:
Bunca zaman varken neden bugüne kadar beklendi?
Yaz boyunca, insanların en hareketli zamanlarında yollar, sokaklar neden harabeye dönüştü.
Bir sokak bitmeden öbürü neden kazıldı?
Madem yapılmayacaktı bu kadar toz, toprak çıkarmaya gerek var mıydı?
Bence şu ana kadar yapılmış en plansız çalışma oldu bu…
Oysaki Van’a yakışan son dönemki prestij cadde ve sokaklarda olduğu gibi adım adım gitmek ve plan dahilinde yapmaktı.
Ki şehirde hiçbir şeyin planlı gitmediği de apaçık ortada.
Bence bu mağduriyet daha fazla uzamamalı.