Eğitime yüksek bütçe ayrılması, Bütün kişilik gelişiminin temelini bireysellikte arayan, Temel yaratıcılık becerileri için belli bir kapasite gösteren, Milli kültürü anlamanın yanında bu kültüre yeni değer katan, Demokratik sivil bilinç temelinde toplumun gelişimine katkıda bulunan…

Dünyada eğitimde önde gelen ülkelerin başarılı olmalarındaki sır yukarıda saydığım maddelerden kaynaklandığı su götürmez bir gerçektir. Ben de naçizane değerli gördüğüm ve yukarıdaki maddeleri içselleştiren 2 ülkenin eğitim şekillerinden derlemeler yapmaya çalıştım.

1- JAPONYA

Ulusal bütçenin % 12’sini eğitime ayıran Japonya’nın eğitim anlayışına göre çocuklar ahlaklı ve erdemli bireyler olarak yetiştirilmelidir. Bu durum bilgi ve beceri kazandırılmasından çok daha önemlidir. Japon Eğitim Sistemi’nin temel yapısı 1947’de kabul edilen Temel Eğitim Kanunu ve Okul Eğitim Kanunu ile belirlenmiştir. Günümüzde Japonya, verimli ve etkili bir eğitim sistemine sahiptir. Bu durum PISA ve TIMSS gibi uluslararası akademik başarı testlerine de yansımaktadır. Yaparak öğrenme, eğitim sisteminin temel ilkesidir. Öğrenme, sadece öğretmenlere bırakılmaz; öğrenme yaşamın her alanını kapsamaktadır. Japonya’da ders programları kuvvetli bir milli içerik taşır. Ülkede okul, aile ve toplum arasında bir bağ kurulmuştur.

Okullarda 6 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul, 3 yıl lise ve 4 yıl üniversite biçiminde 6-3-3-4 sistemi uygulanmaktadır. Ülke genelinde tek tip bir eğitim düzeyi mevcuttur. Eğitim Bakanlığı müfredatı, ders kitaplarını ve sınıfları yakından denetlemektedir. Japonya’da 6 yaşını dolduran her çocuk, 6 yıl süren ilkokul eğitimini almak zorundadır. İlkokulun amacı; iş birliği becerisini, ulusal gelenek bilgisini, matematik, dil, müzik, sanat ve edebiyata olan ilgiyi kazandırmak ve geliştirmektir.

Ulusal ve yerel ortaokullar ücretsiz ve zorunlu eğitimin son kısmıdır ve 3 yıl sürmektedir. Öğrencilerin giderleri devlet tarafında karşılanır. Ortaokul kademesinin amacı öğrencilerin, lise öğrenimine devam edebilmeleri için gerekli bilgi ve becerileri öğrencilere kazandırmaktır. Ortaokulda öğrencilerin zihinsel ve bedensel gelişmelerini sağlamak önemlidir. Ayrıca öğrencilerin insanlara, çevreye saygılı birer yurttaş olarak yetişmeleri ve Japon geleneklerine bağlı eğitim almaları hedeflenir.

-Ortaokullarda ve liselerde, her ders 50 dakikadır. Derslerden sonra öğrenciler dönüşümlü olarak sınıfları temizler ve ardından kültürel ya da sportif kulüp faaliyetlerine başlar. -Öğrenciler, yemeklerini belli bir zamanda bitirmek zorundadır. Yemek servisi ve devamında temizlik yine öğrencilerin sorumluluğundadır. -Japonya bilim ve teknolojide en ilerici ülkelerden biridir. Buna rağmen Japonya’daki okullarda teknoloji sürekli olarak eğitimde kullanılmaz. Birçok okul kağıt kalem gibi geleneksel yöntemleri tercih etmektedir. Öğretmenler, temelde öğrencilerine ne sorulacağına değil onlara nasıl düşüneceklerini ve nasıl problem çözeceklerini öğretmeye odaklanır. -Eleştirel düşünme becerilerinin gelişmesi sayesinde öğrenciler, daha önce hiç görmedikleri soruları bile kolayca çözebilirler.

Öğrenciler 4. sınıfa (10 yaşına) kadar herhangi bir sınava tabi değillerdir. Bu döneme kadar eğitimin amacı öğrencinin karakterinin oluşması ve güzel ahlaki davranışlar geliştirebilmesidir. Her seviyede görgü kurallarına ve eşitlik kavramına büyük önem verilmektedir. Aynı zamanda öğrencilerin duygusal gelişimine de odaklanılmaktadır. Ortaokullara, liselere veya üniversitelere geçmek isteyen öğrencilerin zorlu giriş sınavlarını geçmeleri gerekir. Bu nedenle öğrenciler sıkı bir disiplinle sınavlara çalışmak zorundadır.

Japonya’da öğrencilerin %96’sı liseye devam ederler. Liseler ücretlidir. Lise eğitimi üniversiteye girişten daha önemlidir. Bir öğrencinin öğrenim gördüğü lise, gelecekteki statüsünü de belirler.

2- İSVİÇRE

İsviçre’de ulusal düzeyde bir Milli Eğitim Bakanlığı yoktur. Eğitim, dillerin çeşitliliği ve federal sistemden dolayı merkezi değildir. Kantonların sorumluluğunda bir okul sistemi vardır. Her kantonun eğitim kademeleri açısından farklı bir eğitim sistemi bulunmaktadır. İsviçre`de mecburi eğitim süresi 9 yıldır. Ancak ilkokul ve ortaokulların eğitim süresi kantonlara göre değişmektedir. Örneğin, bazı kantonlarda ilkokul 4 yıl, bazılarında 5 ya da 6 yıldır.

Öğrencilerin okula giderken forma giyme zorunluluğu yoktur. Okula giriş ve çıkışlarında sıra olma, tören yapma vb. ritüeller yoktur. Öğrencilerin okulda yaralanma, kaza ve rahatsızlanma gibi durumlara karşı sigortaları mevcuttur.

Anaokulları mecburi öğretime dahil değildir. Ancak ilkokula uyumu kolaylaştırdığı için, bütün çocuklar anaokuluna gitmektedir. Anaokullarında değişik kültür anlayışlarına ve hoşgörüye çok önem verilir. Çocuklar anaokulunda dili kullanmayı öğrenirler. Öğrenci değerlendirmelerini öğretmenler not kullanmadan gözlem kağıtları ve aile görüşmeleri ile yapar.

Eğitimin ilkokul safhası kantonlarda genel olarak 6 yıl sürmekle beraber eğitim ikiye ayrılmaktadır:

1- Düzenli sınıflar (Regelklasse der Primarstufe) : Eğitim ve öğretimini normal olarak sürdürebilen öğrenciler bulunur.

2- Küçük sınıflar (Kleinklassen der Primarstufe): Düzenli sınıflarda uyum problemi yaşayanlar bu sınıflardadır.

İlkokul eğitiminde genel olarak öğrencilerin dikkate dayalı düşünme eğitimine ağırlık verilmektedir. Ayrıca öğrencilerin karakter oluşumları ve bedensel yetenekleri geliştirilmektedir. Öğrenciler bağımsız çalışma ve birlikte hareket etme yönünden de eğitilmektedir. Zorunlu eğitim süresince öğrencilerin kitap ve defterleri okullar tarafından karşılanır.

Ortaokul yıllarında İsviçre’de 3 farklı okul tipi karşımıza çıkar.

REALSCHULE: Bu okullarda öğrenciler meslekler hakkında bilgi sahibi olurken iyi bir genel kültür edinirler. Okulu bitiren öğrenciler genellikle zanaat ve endüstri alanında bir meslek edinir.

SEKUNDARSCHULE: Bu okulda yetenek isteyen meslekler için ön bilgi ve gerekli ortam hazırlanır. Bu okulu iyi dereceyle bitiren öğrenciler Diplommittelschuleye (DMS) gidebilirler.

BEZIRKSCHULE: Bilgi, başarı ve yetenek konusunda en iddialı olan ortaokul çeşididir. Bu okul hem meslek öğrenmek isteyenleri hem de bir sonraki okula, yani liseye gitmek isteyenleri hazırlar. Bu okullarda öğrenciler zorunlu dersler ve seçmeli dersleri bir arada görürler. Bu okullardan mezun olanlar ticaret, zanaat ve endüstri alanında çalışırlar. Yüksek başarı gösteren öğrenciler ise liseye devam edebilirler.

Öğrenim süresi beş yıl olan lise ise üniversiteye hazırlık niteliği taşır. Bu düzeyde zorunlu temel derslerin sayısı oldukça fazladır. Liseye girişte, Almanca, Fransızca, matematik derslerinin en az ikisini başarıyla görmüş olmak ön koşuldur. Yüksekokullarda veya üniversitelerde okumak isteyen öğrenciler Gymnasiuma ya da Matura okuluna giderler. Liseyi bitirmek için öğrenciler Matura sınavına girerler. Öğrenciler lisenin sonunda aldıkları olgunluk diploması ile İsviçre’nin her üniversitesine ve yüksek okuluna gidilebilme hakkı elde ederler.

ERCÜMENT ZÜNGÜR