Artık can sıkıyor değil mi?
Nerde o eski bayramlar…
Nerde o eski Ramazanlar…
Vs… Vs…
Geçmişi yâd edip duruyoruz.
Modern zamanda her şeyde gözümüz uzaklara dalıyor…
Hep geçmişe özlemle, hasretle kuruyoruz cümlelerimizi…
Niye kurmayalım ki?
Yeni hiçbir şeyin tadı yok artık.
O yüzden işte hep aklımız eskilerde…
***
Ramazan’da da,
Bayramda’da da yine aklımız eskilerdeydi değil mi?
Örneğin bu bayram sofralarda fakirlerle oturun demiştik.
Gariban ile gariban oturdu yine fakir sofrasında.
Zenginler yine zenginlerle yedi yemeklerini.
Komşu komşuyla yemek yemedi.
Herkes kapısını kapatıp kendi yemeklerini yedi, artan yemeklerini çöpe döktü.
Eskiden böyle miydi?
Sofralarda asla yalnız kalmazdı?
Ailemin sofrası da öyle…
Misafirsiz bir Ramazan sofrası yoktu…
***
Bayramlar…
Hasretle, özlemle aradığımız o bayramlar.
Hadi Ramazan’da yemeğini paylaşmayan insanlara tamam dedik.
Artık kimse bayram kutlamaz oldu.
Komşu komşunun, akraba akrabanın bayramını kutlamaya gitmez oldu.
Dikkat ettiniz mi?
Çocuklar bile kapıları güm güm çalıp “Bayramınız kutlu olsun” diye çığlıklar atmıyor.
Şeker almaya gelen çocukları özlemle kucaklıyorsunuz.
Büyükleri binbir sebeple hesap kitap yapıp kimsenin bayramına gitmeyen çocuklar da artık poşetleriyle şeker toplamıyor.
Niye toplasın ki?
Büyüklerden öğrendikleri bir bayram geleneği yok artık.
***
Bayram şekeri deseniz.
Kilolarca alınıyor. Dolduruluyor… Öylece kalıyor.
Eskisi gibi mi sanki?
Bayramı bırakın…
Şekerin bile kıymeti vardı.
Değerliydi.
Şeker almaya gitme heyecanına bile değerdi bayram gezmeleri.
Ama şimdi…
Marketlerde şeker reyonları dolup taşıyor.
Kim hangi şekeri alacağını bilmiyor.
Alıyorsunuz… alıyorsunuz… Ama ikram edecek birilerini bulamıyorsunuz…
Çünkü bayramı bayram yapan zenginlikler bitti.
Geriye maddi bayram simgeleri kaldı.
Onlar da ruh olmadan para etmiyor artık…
***
Eskiden köylerde şöyle… köylerde böyle derdik.
Köylerde de bitiyor o gelenek.
Artık köylerin de bayramı bizim bayramlara benziyor.
Biz bayramlarda eş, dost, akraba, anne-baba ile bayram kutlamayı bırakıp tatil programları yaptıkça geleneğin en zenginleri olan köyler de aynısını yapıyor.
Oralarda da çocuklar internete takılmayı tercih ediyor.
Büyükler eve kapanmayı tercih ediyor.
Ramazan havası diyorduk.
Şükredelim ki hala Ramazan’ı azıcık da olsa Ramazan gibi yaşamaya çalışan birileri var.
Ama bayramlar, seyranlar eskisi gibi değil artık.
Bu gidişat gidişat değil.
Nerde o eski bayramlar demeyelim de ne diyelim?
Siz söyleyin…
Hal böyle iken Ramazan bayramı mı, şeker bayramı mı diye tartışmanın da bir manası yok!
Gözleri aydın olsun!
Ramazan bayramını şeker bayramı yapanlar!
O manevi havayı bozanlar.
Şekeri bollaştırıp bayramı yedinez!
Boğazınızda kalsın!