Üye sayısı 13 bine yakın büyük bir yapıdan söz edeceğiz. Başlıktan da görüleceği üzere bu yapının neresi olduğu anlaşılıyor.
Odalar, Borsalar gibi meslek kuruluşları yasayla kurulur ve yarı resmi statüleri vardır.
Kanunlar ve mevcut mevzuat bu meslek kuruluşlarını gerçek anlamdaki sivil topluma karşı korur ve gözetir. Bu nedenle mevcutlar içinde en önemli yapılar odalardır diyebiliriz.
Önce ilgili kanunda odalar nedir, neden kurulur ona hep beraber yeniden bir göz atalım;
“Odalar; üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslekî disiplin, ahlâk ve dayanışmayı korumak ve bu Kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır”.
Özetle önceliği üyelerinin menfaati olan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır bu mübarek odalar.
Son 3-4 aydır Van’da da hararetli bir seçim çalışması yürütülüyor.
Şu an için kamuoyu önünde deklarasyonda bulunmuş 3 aday var. 3 adayda tanıdığım, farklı farklı alanlarda başarılı olarak değerlendirdiğim, kamuoyu nezdinde saygınlığı olan kişiler.
Ancak öyle şeylere şahit oluyorum ki şaşırmamak elde değil.
Bundan birkaç ay önce bulunduğum manevi boyutu da olan bir ziyarette, muhabbetin ansızın VATSO seçimlerine getirildiğini ve mevcut adaylardan birinin bir destekçisi olduğunu öğrendiğim birinin başka bir adayı olumsuzlayarak yaptığı örtülü propagandaya şahit olunca çok şaşırmıştım.
Böyle birkaç olaya daha toplantı, sohbet ve taziye gibi ortamlarda denk gelince açıkçası bu durum bende rahatsızlık yaratmaya başladı ve VATSO’nun ne olduğunu yeniden sorgulama ihtiyacı hissettim.
Öncelikle Osman Nuri Yıldız ve Ergin Sarı’nın Aralık ayı içerisinde yazdıkları yazılar son derece önemli ve yol gösterici yazılardı.
Türkiye’de oda başkanlarının yaptıkları çalışmalarla siyaset basamaklarına rahatlıkla tırmanabildiklerini örnekleriyle açıklayan Yıldız’ın yazısından sonra Sarı’nın “Nasıl bir oda, Nasıl bir Başkan?” yazısı süreçle ilgili ve VATSO’nun varoluşunu sorgulamamız için de yol gösterici, aydınlatıcı yazılardı.
Öncelikle gözlemlediğim bu seçim döneminde adayların ve destekçilerinin yaptıkları çalışmalar odaya olduğundan büyük bir anlam ve misyon yüklenmesine neden oluyor. Bu aslında beklentiyi ve çıtayı çok yukarıya taşıyacağı için, kazanan kim olursa olsun gelecek adına büyük bir hayal kırıklığına dönüşebilir.
Ayrıca yapılan çalışmalardan VATSO üzerinden toplumu doğrudan dönüştürmek gibi bir algının oluştuğunu ve bunu da açıkçası çok doğru bulmadığımı ifade etmek isterim.
Yasaları gereği odalar öncelikli olarak üyelerinin menfaatlerini korumak ve savunmakla mükellefler. Öncelikle siyasal alanın konusu olan toplumu dönüştürmek gibi bir algının oluşmuş olmasını sağlıklı bulmuyorum.
VATSO gibi bir meslek kuruluşuna kentin kaderi için akademik, politik, bürokratik ve sivil yapıların üstünde, kilit taşı olduğuna dair bir anlam yükleniyorsa, kent ekonomisinin ve sosyal yaşamının geleceği adına farkında olmadan ve istemeden günden güne mabetleştirilebiliyorsa tüm meslek kuruluşları bence kendilerini bu tekrara düşmemek için gözden geçirmeliler.
Toplumu dönüştürmek gibi bir algıdan üyeleri dönüştürmeye dönülmesi ve bu yolla toplumsal gelişime katkı sunulması VATSO Başkan adaylarının önceliği olmalı.
Açıkçası üyesi olmadığım ve diğer tüm meslek kuruluşları gibi yaptıkları tüm iyi işler ve projeleriyle mutlu olduğum bir yapının, kamuoyu önündeki itibar ve saygınlıklarıyla bildiğim, tanıdığım adayların bu yarışı Van’a zarar verecek ve bölünmelere yol açacak bir boyuta taşımalarından endişe duymaktayım.
Bu yarış aşağı yukarı 13 bin üyeli VATSO’nun kendi iç yarışı, siyasetçilerin, bürokratların, akademisyenlerin vs.. bu yarışa taraf olup, bu yarışı yüceltip Van için bir dönüm noktası haline taşımaları gerçekliğini veya olasılığını açıkçası doğru bulmuyorum. Van iş dünyasını ilgilendiren bir seçimde, en doğru kararı yine o üyeler vereceklerdir ve bizlere de o karara saygı duymak, mevcut başkan kim olursa olsun tebrik etmek düşecektir.