Son yıllarda hep betondan, hep inşaattan hep bir yapılaşmadan söz ediyor.
Yollar yapılsın, binalar dikilsin, betonlar dökülsün diye talepler dile getiriyoruz.
Hani haksız talepler de değil aslında.
Ama çoğu yapılaşma çoğu betonlaşma üzerine şeyler.
Mesela Çevre Yolu istiyoruz, onlarca kilometre bir yol yapımı konuşuyoruz ama yol dışında başka bir konu konuşmuyoruz.
Otogar Yapılsın istiyoruz.
Sonra Kent Meydanı yapılsın istiyoruz.
Tüm bunları isterken bazı şeyleri atlıyoruz.
İşte bu atladığımız şey aslında kentin beklediği diğer yatırımların tamamı kadar önemli ve hayati bir konu:
YEŞİL!
Van’ın yeşil ile imtihanını biliyorsunuz.
Yeşilimiz yok denecek kadar az.
Ormanlaşma konusunda orman varlığımız yüzde 2 bile ya ediyor ya etmiyor!
Dağlarımız kel.
Ovalarımız beton.
Birkaç ağaç yan yana gördüğümüzde seviniyoruz.
Orman tabelası olup da bir tek ağacın bulunmadığı ibretlik alanlarımız var.
Ama doğru düzgün bir ormanımız yok.
O yüzden diyorum ya.
Yukarıdaki elzem şeyleri isterken hepsinin içine yeşili de katmak lazım.
Çevre Yolu yapılacaksa civarının yeşilliği de konuşulmalı.
Bir Kent Meydanı olacaksa yeşil olmalı.
Yani hiçbir şeyden eksik olmamalı.
Bu anlamda bize ciddi bir yol haritası gerek.
Ama bunun için de ilgili kurumlar olması lazım.
İşte bunun için önemli eksikliklerden birisini Van milletvekili Abdulahat Arvas irdeledi.
Sıkça duyduğu bu sıkıntıdan sonra Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye bu kentte artık bir Orman Bölge Müdürlüğü olması gerektiğini iletti.
Bakan da notunu aldı.
Şimdi takibini yapmak lazım.
Müdürlük kurulacak, ormanı dert edecek birileri olacak ki gerisi gelsin.
Yoksa bize kalsa çok da irdelemeyecek çok da dert etmeyeceğiz.
Yıllardır yokluğunu hissetmeyip kuru bir coğrafyada yaşamaya alıştığımız için çok dert etmiyoruz.
Ama artık etmemiz gerek!
***
Çok kitlesel boyutlarda olmasa da son zamanlarda bu işi dert eden birileri var aslında.
Üstelik yeşili en çok dert eden isim yine yeşilin en çok olduğu ilçenin yöneticisi.
Edremit Belediye Başkanı İsmail Say.
Biliyorsunuz Edremit Van’ın yeşiller içindeki tek yerleşim yeri neredeyse.
Yıllar önceki yeşil varlığını hala koruyor.
Ama hızlı bir betonlaşma da var.
Başkan Say, bunu engellemek ile mücadele ederken bir taraftan da ciddi bir yeşil kampanyası başlattı.
Göreve geldikten sonra Orman Bakanlığı’nın Türkiye genelindeki ağaç dikme kampanyasının yanında kentin önemli noktalarında kent ormanları oluşturmak için kolları sıvadı.
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi yanında ciddi bir fidan ekimi gerçekleştirdi.
İlk adımı attı.
Daha sonra birçok nokta için benzer çalışmalara girdi.
Halihazırdaki yeşil popülasyonunu artırma noktasında çok güzel işlere girdi.
Son olarak da birkaç gün önce yine radikal bir adım attığına şahitlik etti.
Şöyle ki:
“Edremit Belediyesi, ilçede son günlerde gelişi güzel artan ağaç kesimlerine dur demek amacıyla harekete geçti. Mevcut yeşilin korunması için vatandaşların ağaç kesimi talebi doğrultusunda nitelikli ağaçların kesilmemesi kararlaştırılırken, hangi ağaçların kesileceğinin ise önceden belirlenmesi karara bağlandı. İzinsiz yapılan kesimlerde ise gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı belirtildi.”
İlçede ağaç kesimini izne bağlayan karar ile birlikte her ağaç kesiminde de yeni ağaç dikimi istenmesi zorunluluğu getirildi.
Başkan Say’ın bu önerisi meclisten de geçti.
Yani Edremit’teki mevcut yeşilin korunması noktasında önemli bir adım atıldı.
***
Edremit özelinde bu anlamda güzel işler yapılıyor.
Ama temennimiz ve umudumuz kentin diğer tüm bölgelerinde de benzer bir seferberliğin olması yönünde.
Ne şehir merkezimizde, ne Van Gölü civarında ne de dağlarımızda doğru düzgün yeşil yok.
Bir yerde olsa onu örnek verip diğer eksikliği bir nebze olsun sineye çekeceğiz.
Ama yok.
Vatandaşların bireysel ağaçlandırması dışında kentte düzgün bir ağaçlık, ormanlık, yeşillik yok.
Sanırım bazı kurum, kuruluşların belli dönemlerde sembolik olarak fidan dikimi gerçekleştirip dikildikten sonra hiç sulanmayan çam ağacı resitallerine son vermesi gerekiyor.
Mesele bir tören yapıp yetişmeyecek bir çam dikip sırtını dönmek değil.
Bu kentin toprağına uygun, iklimine uygun sayısız güzel ağaçlar var.
Bunlar yaygınlaşmalı.
İlgili kurumlar bu kentte kent ile özdeşleyen meyve ağaçlarının ekimini, dikimini yaygınlaştırmalı.
Sağa sola devasa kavak ağaçları yerine cevizler, elma ağaçları dikilmeli.
Yol kenarında peyzaj yapılırken garip garip ağaçlar yerine yine meyve ağaçları ile donatılmalı.
Akdeniz şehirlerine gidenler görmüştür.
Şehrin her yerinde portakal, mandalina ağaçları içerisinde ilerlersiniz.
İsteyen alır yer, isteyen de güzelliğini izler.
Biz de ise her yer kavak ağaçları kaplı!
Edremit Belediyesi bununla mücadele için kavak ağacını kesenlere bir meyve ağacı desteği yaptı. Ama yine Edremit ile sınırlı kaldı. Bu kentin tamamında yaygınlaşmalı.
Bu kent artık yeşil ile buluşmalı. İnanın bu kuruluk, bu yeşilsizlik, bu kahverengi ton bu şehre hiç yakışmıyor!
Hem de hiç.. Gelin bu kentin rengini değişelim.
Bir seferberlik ile bu kenti adı geçince yeşilin ve denizisinin mavisi ile hatırlanan mavi-yeşil bir kent yapalım.