Şehrivan’ın dünkü manşetine de yansıyan ve önümüzdeki süreçte kentin tüm yöneticilerini de ilgilendiren bir konu var:
Ekonomik sıkıntılar!
Van halkı uzun bir süredir zor zamanlardan geçiyor.
Sadece Van halkı değil ülke halkı da geçiyor elbette.
Lakin Van gibi dezavantajlı kentler bunu fazlasıyla hissediyor.
Kış başlamadan önce yine vatandaşa gittiğimizde vatandaş bugün dile getirdiği korkuları, çekinceleri dillendirmişti.
“Korkarız ki kışın Van’da birçok esnaf iş yapamayacak, kepenk kapatacak.” Demişlerdi.
Gelinen noktada, bir kaç ay içinde sıkıntının bu haddeye geldiğini görmeye başladık.
Alım gücü düştü.
Fiyatlar uçtu.
Alış yoksa, satış da yok!
Haliyle kaybeden taraf tek bir kesim değil.
Hem vatandaş, hem esnaf zorda.
Anlayacağınız.
Zor günler geçiriyoruz.
Her ne kadar genel bir sıkıntı hali olsa da aslında Van bu süreçte daha az sıkıntıyla ya da hiç sorun yaşamadan krizin teğet geçtiği bir kent olabilirdi.
Çünkü geçmişte oldu.
Türkiye’de önemli sıkıntılar yaşanırken Van ekonomiye katkı sunan bir il olarak yükselişini sürdürdü.
Ne zamandı?
Sınır Ticaretinin zirvede olduğu zamanlardı.
Ne vardı?
Akaryakıt ticareti.
Yine olur mu?
Olur.
İran’a uygulanan ambargonun geçerli olmadığı 3-5 ülkeden biri Türkiye.
En önemli kapının sahibi de Van.
Bu noktada yereldeki yöneticiler, siyasetçiler üzerinden bu konunun startı verilebilir.
Ticarete konu ürünlerden tutun da kapının iki ülke açısından daha aktif kullanımına kadar önemli adımlar atılabilir.
Kotalar kaldırılabilir.
Akaryakıt ticarete konu olabilir.
Hazır Kapıköy modernize edilmişken tam bir ekonomik kazanç kapısı olabilir.
Yine bir diğer konu giriş harçları.
Türkiye ile İran’ın oldukça yakın diplomatik ilişkiler içinde olduğu süreçte İran’ın uyguladığı yurt dışı harçlarından Türkiye muaf tutulabilir.
Bu konuda girişimler olsa da bir türlü istenilen sonuç alınmadı.
Geçtiğimiz yıl Van esnafı İranlılar sayesinde ekonomik olarak ciddi bir kazanç elde etmişti hatırlarsanız.
Sürseydi, kent ekonomik olarak ciddi bir büyüme ve yatırıma şahitlik edecekti.
Bunun peşi bırakılmamalı.
Bu kovalanmalı.
Bunun için şans da var.
Van milletvekili Osman Nuri Gülaçar İran ile diplomatik ilişkiler noktasında çok önemli bir pozisyonda.
Türkiye’yi temsilen önemli bir başkanlık görevi var.
Bu fırsata dönüşebilir.
Diğer vekillerin de farklı noktalardaki girişimi ile bu devam edebilir.
Bunu yerel yöneticileri de kurumları da katılmalı.
Başka ne yapılmalı?
Hayvancılık tabi ki!
Bakın Türkiye’nin en fazla küçükbaş hayvanının bulunduğu kentiz.
Ama kan kaybediyoruz.
Bir dönemlerin hayvancılık ve tarım başkenti olmayı bırakın mevcut zengin varlığı da koruyamıyoruz.
Hala tarımsal üretimde eskiyi mumla arıyoruz.
Yerel yönetiminden tutun da diğer yönetim ağlarına kadar.
Esas nokta üretim olmalı.
Bu iki önemli konu Van’ın yaşadığı krizlerden kurtulmasının ve yaşanabilecek olası krizlerden korunmasının tek yoludur.
Esas amaç bunlar olmalı.
Herkes bunlara çalışmalı.
Bunları konuşmalı.
Van ancak böyle kurtulur.
Başka yolumuz yok.
En azından şu aşamada…