Tübitak’ın yeni halini görenler, başarıyı değerlendirmek için eski zamanlarına bakmak veya hatırlamak zorundadırlar. Özetle, eskiden Anadolu’daki öğretim elemanları, Tübitak’ın esamesini okumazdık. Belli bir kesimin elinde (kimler olduğu hiç önemli değil) dar bir alanda hizmet veren bir kuruluştu sadece...
On yıldan fazladır bu kuruluş tabana, daha doğrusu Türkiye’deki bütün üniversitelere ve bilimin her kesimine hizmet vermeye başladı. Sadece Ankara ve İstanbul değil Van’dan Edirne’ye Sinop’tan Hatay’a kadar Türkiye’nin dört bir yanından projeler kabul görüyor artık.
En heyecan verici projeler ise gençlere ait olanlar... Yani genç nesiller artık daha çok proje yapıp Tübitak’tan kabul görüyorlar. Asıl heyecan verici yanı burası... 1969’dan beri devam eden projeler bugün tam anlamıyla tabana yayılmış durumda...
Yani Tübitak, Türkiye’nin geleceğiyle oynuyor!!
Gelecek Türkiye’sini inşa ediyor...
2023 hedefinde, büyük bir Türkiye rüyasında en büyük katkılardan birini sunuyor... Asla ihmal edilmemesi gereken bir konuya el atıyor... Çünkü Türkiye, genç nüfusu açısından dünyada sayılı ülkelerden birisi. Bu kadar kalabalık bir gençlik olunca sorunlar da ister istemez çığ gibi büyüyor. 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti daha önce Devlet Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet veren Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nü, 2011 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı’na dönüştürülerek meselenin ciddiyetini vurgulamıştır ancak bu artık yeterli gelmiyor.
Tek başına “Gençlik Bakanlığı” kurulmalıdır bence... Çünkü gençlik, bir ailenin coşkusu bir toplumun dinamizmi bir ülkenin geleceğidir. Belki de en çok yatırım yapılması gereken ancak genellikle aile, toplum ve devletler tarafından ihmal edilen en büyük cevherlerden biridir. Belki de onu ifade eden en güzel kelime “bumerang”dır. Zira gençlik öylesine kırılgan ve hassas bir bumerangdır ki neyi yüklerseniz yükleyin aynı şekilde size geri dönüyor.
Evrensel ve analitik düşünebilen, manevi değerlere sahip, erdemli, dürüst, ahlaklı, ilkeli, çalışkan, özverili bir gençlik mi istiyorsunuz? Rehberlerinizi bu hususlarda çok hassas seçmek; bu değerlere ciddiyetle eğilmek ve çokça sabırlı olmak zorundasınız. Ya da geleceği karartmak isterseniz bir o kadar ihmal ederseniz gençliği...
TÜBİTAK’ın 47. Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışmasının Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yapılan Van Bölge Ödül Töreni de gençleri merkeze alması noktasında oldukça heyecan vericiydi. Prof. Dr. Cengiz Andiç Konfernas Salonu’nu dolduran yüzlerce gencin heyecanı görülmeye değerdi. Dereceye girenler açıklandığı zaman, her öğrenci veya gruptan yayılan heyecan ve salonu dolduran sevinç çığlıkları... Öğrencisine sarılıp gözyaşı döken danışman hocaları... Düşünün 2006 yılında toplamda bin 92 proje varken 2016 yılında proje 13 bini aşmış. Bu yıl proje başvurusunun en çok arttığı iller Muş ve Hakkâri olmuş...
Yani gençler üretiyor.. Canla başla çalışıyorlar... Memleketimden bir örnek vereyim. Ağrı’dan toplamda beş projeyle başvuru yapılmış... Dördü dereceye girmiş: Fatma Kaya’nın danışmanlığında Türk Dili ve Edebiyatı alanında Elif Keman ve Ayşenur Çelik’in birincilikleri... Sosyoloji ve Psikoloji alanlarında Ağrı Hamur Çok Programlı Lisesi; Türk Dili ve Edebiyatı alanında Ağrı Celal Yardımcı Fen Lisesi’nin dereceleri...
Yürekten kutlamak gerek... Öncelikle yıllardır Tübitak’ın bölgedeki koordinatörlüğünü canla başla yapan Prof. Dr. Cemil Tunç’u; danışman öğretmenleri ve de öğrencilerimizi... Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin rektörünü, programa katılan Bitlis ve Van milli eğitim müdürlerini...
Bir de bir eleştiri yapalım..
Basın bu muhteşem tabloyu nasıl görmez?...
Televizyonlar, bu gençleri nasıl es geçer?
Geleceğimizi nasıl ekranlardan mahrum ederler; anlamak mümkün değil!..
Gece gündüz terörün fotografını servis edenler, gençlerden yükselen heyecanı nasıl görmezler?...
Siz evlatlarınızı nasıl bu kadar ihmal edersiniz?..
Türkiye’nin dört bir yanında gençlerimiz geleceğimizin projesini yapıyorlar...
Bizlerden kat be kat ilerideler...
Bu gençler bu projeler; dedikodu, evlilik ve yemek programlarından, pespaye dizlerden de mi önemsiz!
Peki ya siz? Batman, Muş, Ağrı, Siirt, Şırnak’ın milli eğitim müdürleri!
Nerelerdesiniz?...
Devletin hangi işi bu gençler kadar mühim olabilirdi ki!...
Siz, geleceğimizle birlikte neden Van’a gelmediniz?..
Keşke siz de gelseydiniz!..