Muhterem Başbakanım kısa zamanda Anadolu insanının sevgisini
kazandınız, bir vatandaş olarak sizi tebrik eder başarınızın devamını
diliyorum.
Şimdiye kadar birçok yazımda size seslendim, her ne kadar dolaylı
bir iyileştirmeler olsa da asıl beklentimi, çağrıma cevap verecek gelişmeleri
alamadım.
Bu kadim şehrin birçok sorunu olmasına rağmen şu üç konuda acilen
yardımınızı talep ediyorum.
Eğitimimize sahip çıkın,
Tarih ve Kültürümüze sahip çıkın,
İşsiz gençlerimize el uzatmaya çalışın diğer sorunlarımız sonraya
kalsa da olur.
İl Milli Eğitim Müdürümüz yeni atandı, biraz mühlet verelim demeden
Müdürümüze bir soralım şehrimizin eğitim öğretimine katkı verecek bir
“inovasyon” programı var mı? Yok mu?
Git gel yaparak, kirli politik tartışmalarla vakit öldüren, hayata sıkıntı
veren bir neslin oluşmasına sebep olan öğretmenleri şehrimizden
uzaklaştırma yollarını arayın.
İnkılap tarihini revize ederek, kurtuluş savaşında ve önceki
tarihlerde Kürt’lerin bu vatana katkılarını olduğu gibi okullarda dillendirin
ki varlığımız hissedilsin. Kürt-Türk vatandaşlarımız biri diğerini asaleten
tanısın.
Mevlana Xalıt, Melayé Ciziri, Ahmed-i Xani, Şeyx Sait ve arkadaşları
ile Saidi Kürdi ve Molla Görani’den günümüze Kürd tarihi şahsiyetleri tarih
müfredatı içine alın. Halklar tarihi değerlerine saygı duydukça aralarında
ülfet peyda olur.
İşsiz gençlerimizi özellikle Köylülerimizi 2019 GAP eylem planının
uygulama aşamasına hizmet edecek tarzda yetiştirin, meslek edindirin.
Şimdiye kadar insanımız çok ihmal edildi, bari bu da pozitif ayrımcılık
olarak devletin hanesinden milletin niteliğine yansısın, mutluluğuna katkı
versin.
Ayrıca hala birilerinin işe alınması için bir ayı/dayı gerekiyormuş
intibası insanların içinde dolaşıyor, öyle ki en zor iş bulacak kimseler AK
partiye candan hizmet eden samimi insanlardır, bunların işi olmuyor. Hal
böyle olunca mecburen akla bu düşünce geliyor.
AK Parti sizinle itibarını artırdı, 1 Kasım başarısında ihlas ve
samimiyetinizin katkısı olduğuna inananlardanım. Korkarım Bürokrasinin
başarısızlığı sizin bu çalışmalarınızı gölgeler, çünkü Diyarbakır’da bürokrasi
AK partinin ayağına bağ oluyor. Partiye gelen şikayetlerin %50’si
bürokratların görev ihmalinden gelen şikayetlerdir.
Aile Sosyal Politikalarda olup biten bazı hadiseler AK patiyi zan
altında bırakıyor,
Hastanelerdeki başarısızlık ve adam kayırmacılık bir bela gibi ikide
bir karşımıza çıkıyor,
Sosyal Yardımlaşma ve dayanışma memurlarının iletişim ve ilgi
eksikliği sıkıntı olarak partiye mal oluyor,
Daha başarılı Kaymakamlara ve vali yardımcılarına ihtiyacımız var,
yıllan önce bir yazı yazmıştım “Bu memleketin huzuru kaymakamların
elindedir” diye. Yine söylüyorum eğer bu ülkede 1000 kaymakam
yetiştirebilseydik ülke sorunun %51’i kendiliğinden çözülürdü.
Dikkat buyurursanız şikayetlerim hep bürokrasiden çünkü bürokrasi
Devletin/Hükümetin eli koludur, İktidarın taşradaki aynasıdır. Ah keşke bu
aynada görüntünüzden bir eser olsaydı hayatın rengi değişir, halkın huzur
ve mutluluğu bir kat daha artmış olurdu diye düşünüyorum.
NOT:14 ilden 80 kişilik makul vatandaşlarımızla barış huzura yol
gösterecek “Ankara çalıştayı” adıyla bir çalıştay yapmak için 7-8 aydır
çalışıp çabalıyoruz hala bir imkanımız olmadı. Bu konuda da katkılarınızı
bekliyorum.
Fiemanillah, maattevfiq