Bir süredir yazamadım, yazamayınca geriye sadece okumak kalıyor.
Özellikle son bir ay içinde okuduklarım zaman zaman içimi karartmaya yetti de arttı bile.
Van’ın düşünen yazan insanları çeşitli yazılar kaleme aldılar ve sıklıkla sorunlardan bahsettiler.
Türkiye’nin genel sorunlarının Van’da da artık hissedilir ve rahatsız eder bir düzeye geldiğini önemle vurguladılar.
Kentleşme sorunları ve sosyo-ekonomik sorunlar beraberinde sıkıntıları da getiriyor.
Önümüzdeki seçimlerle Büyükşehir unvanına sahip olacak ve kamu idaresi organizasyonu sil baştan değişecek olan Van’ın üzerine çökmüş tüm sorunlar çözüm bekliyor.
Her geçici çözüm çok uzağa gidemeden ardından daha büyük bir sorunlar yumağı ve daha büyük bir çözümsüzlük dalgasının habercisi niteliği de taşıyor.
Van’daki çok yönlü dinamizm ve hareketlilik beraberindeki bir değişimi ister istemez zorunlu da kılıyor.
Çözüm bekleyen kentsel ve kırsal tüm sorunların yapısal gerekçelerini doğru tanımlamak ve yerel politika destekli olarak çözmek elzem bir hale geliyor.
Daha önce çok defa yazdım, vurguladım. Değişimi doğru yönetmek gerekiyor. Yeni düzeni, yeni eğilimleri ve yeni beklentileri küçümsemeden ele almak, toplumsal gerçeklerle barışık olmak gerekiyor.
İçinde yaşadığımız çağ, karşılıklı duyarlılıklar geliştirmenin yetersiz kaldığı, duyarlılıkların çapraz yani başkasının varlığından haberdar ama kendisinden habersiz bir şekilde gösterilmesini zorunlu kılıyor.
Günlük yaşam içinde çok sık rastlıyoruz ki duyarlılıklardan çok kere ve çok yerde kopuluyor ve uzaklaşılıyor.
Herkesin toplumsal duyarlılıklarımıza daha sıkı sarılması ve günlük yaşamda her geçen gün sıklaşan şiddete başvurma eğiliminin karşısında ve sabırlı olması gerekiyor.
Geçenlerde başka bir Anadolu şehrinden Van’a gelen bir grup misafirle sohbet ederken, Van’ı nasıl buldunuz diye sordum, aldığım cevap bir hayli ilginçti.
Bu soruma özetle Van’ı Edremit’ten, Gevaş’tan bakınca çok güzel bulduk, şehir merkezine gelince merkezdeki çevre kirliliği ve trafik kargaşası hepimizi şaşırttı, gölü çok beğendik, ama onu temiz tutup sahillerinize sahip çıkamamanıza çok üzüldük cevabını aldım.
Van’ın sorunlarıyla dertlenenlerden misiniz bilemem ama her türlü siyasi tarafgirliğin bir tarafa bırakılarak Van’ın çözüm bekleyen sorunlarını hızlı bir şekilde ele almak gerekiyor.
Önümüzde bir yerel seçim süreci var, şayet bu seçimde Büyükşehir olunacağından seçim yarışı dar bir yerel siyasi atmosferde kalır ve Van’ı geleceğe taşıyacak bir Vizyon yarışına dönüşmezse seçmen nezdinde çözüme dair tespitler ve inançta o kadar uzağa düşer.
Altyapısız ve kendiliğinden doğan her sosyal , kentsel ve kırsal değişim dalgası sel ve kütük misali önüne küçük sorunları katarak suyun bittiği yerde temizlenmesi zor bir çamur dağı bırakır.
Değişimi yönetmeye talip olduğunuzda önceleri değişim sizi yönetir ve değiştirir ancak sonrasında başardığınız takdirde sizin değişimi öngörerek müdahale etme şansınız olur.
Unutmamalıyız ki altyapısız her değişim Kozmetik Değişim olmaktan öteye gidemez, var olan tabloya biraz rötuş birazda makyaj yaptığınızda görüntü değişmiştir ama içerik hep aynı kalır.