Teşkilatlar gündemden düşmüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel başkanı sıfatıyla çağrıyı ardı ardına yapıyor.

Değişim için ilki ‘Metal Yorgunluğu’var,

İkincisi ‘Değişim zilleri çalıyor’ açıklamasından sonra

Erdoğan geçtiğimiz günlerde 3’üncü kez çağrı yaptı.

Fakat henüz değişimin startı verilmedi.

Öyle görünüyor ki, Erdoğan bazı isimlere “Siz kendiniz çekilin” diyor.

Koltukçular ise koltuk bırakmaya niyetli değil.

Van’da görev yapan koordinatörlerden Zeki Aygün, Saadettin Aydın gibi isimler de değişti.

Peki ya Van?

Kimi 6 ilçenin, kimi tüm Van ilçe teşkilatlarının istifalarının alındığın söylüyor.

Ondan da ses yok.

Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dedi geçtiğimiz günkü açıklamasında?

Kısaca aktarayım:

“Teşkilatlar, belediyeler eğer 'bizim dava' idrakiyle hareket etmiyorsa bize zarar veriyor demektir. Zarar veren kardeşlerimizi de uyarıyorum. Biz uyarmadan kendileri bu uyarıyı yapsınlar ve adımı da atsınlar”

 

***

 

Öyle görünüyor ki, zarar bir yana Van’da Ak Parti’yi allak bullak eden isimlerin çok da uyarıyı dikkate aldığı yok.

Dava bilincine zarar verenlerin adım atması bir yana, vukuatlarının sayısı her geçen gün artıyor.

Metal yorgunluğu şu bu hikaye.

Van Ak Parti’de artık sıkıntılar ciddi boyutlara ulaştı.

Sokakta kime sorsanız,  “Ne zaman gidiyorlar?” diye soruyor.

Anlayacağınız yönetim artık bu işin altında kaldı.

Hatta öyle bir noktaya geldi ki, parti şu anda kentte sadece eleman alımları ve kurumlardaki işler ile anılır hale geldi.

Hükümetin temsilciliği, Türkiye’yi yöneten parti ağırlığı değil, kentteki kurumlara müdahale etme ağırlığı var ortada sadece.

 

***

 

Bir taşeron işçi için 3000-5000 TL para alma iddiası mı dersiniz...

Kurumlardaki her işe müdahale etme iddiası mı dersiniz...

Olmadık işlere bulaşma mı dersiniz...

Peki ya yardımlar...

Peki ya destek işinde kullanılmayan destekler?

Öyle tahmin ediyorum ki Ak Parti cenahı da kimden söz ettiğimi çok iyi biliyor.

Namı taa Ankara’larda duyulan bu kadını partinin duymamış olması imkansız heralde.

Anlayacağınız...

Artık bu iş kabak tadı vermeye başladı.

Hatta belli başlı isimler artık iyice tiksindirmeye başladılar.

Kadının biri var. Teşkilatta yer alıyor.

Nereye gitseniz bu kadının vukuatları ile karşılaşıyorsunuz.

Birisi size para karşılığı atama yapmak için istediği meblağları konuşuyor.

Ötekisi para alamayınca savurduğu tehditleri.

Hatta şunu da söyleyeyim, birçok kurum müdürü, yardımcısı durumdan mustarip!

Kadın kalkıp aracılık yapıyor, para konuşuyor, iş istiyor.

Vermeyince de deyim yerindeyse ‘rezillik’ çıkarıyor!

 

Daha önce de yazdım. Bir kez daha yineliyorum.

Kentteki kurumları bu kadar da siyasete ve siyasetin ucuz isimlerine gebe bırakmayın.

Teşkilattan sıradan birisi gidip kurumlarda terör estiriyorsa, kusura bakmayın ama bu teşkilatta artık irtifa kaybı başlamış demektir.

Neden müdahale edilmiyor?

 

Neden AK Parti yönetimi her geçen gün daha da artan bu yönetim, teşkilat ve birimlerdeki abuk sabuk işlere müdahale etmiyor?

Ya da bu kadın ve bunun gibi ‘tehditkar’dan yönetim ve başkanın haberi var mı?

Varsa neden müdahale edilmiyor...

Bunun bir cevabı olmalı!

Durum,

Gidişat,

ve siyaset hiç de iyi durumda değil.

Böyle olmaz!

Benden demesi...