Bir süre önce ‘Van Modernleşirken’ başlıklı bir yazı yazdım. Yazıdan sonra çok sayıda kişi yazıya ve ilerleyişe dair kendi pencerelerinden birçok güncel olguyu sonraki yazılara eklemem için katkı sundu.

Bende bu yazıları sürdürmeye karar vermiştim ki, gündemde olan bitenlerden etkilendiğimden bu yazıları önümüzdeki haftalara ötelemeye karar verdim.

Öncelikle müteşebbis ruha sahip ve istihdam oluşturma da yetkin bir hemşeri iş adamı olarak Yavuz Altaylı’nın elim bir trafik kazasında hayatını kaybetmesine son derece üzüldüğümü ifade etmek isterim.

 

‘SU’DAN SEBEPLER

 

16 Temmuz Çarşamba günü ise önünden geçtiğim Değer iş merkezinin önünden bir süre sonra yeniden geçtiğimde “su”dan sebep bir tartışma nedeniyle bir cinayete kurban giden Murat Değer’in vefatını sıcağı sıcağına duyduğumda açıkçası şoke oldum.

İhmaller, ihlaller, tahammülsüzlük, intikam duygusu, cehalet, geri kalmışlık, insanın kendi egosunu yüceltip göklere çıkardığı küçücük kendi dünyasında hareket ve davranışlarının toplumda canice karşılık bulmasının yarattığı amaçsız ruh hali derken sorunlar yuvarlanıp birinin üzerinde kalabiliyor.

Caddelerden taşan insan sağanağı ve bu sağanak içinde yer bulan amaçsız davranışların nüfus içinde oldukça yoğunlaşmış genç kitle içindeki gözle görünürlüğü, metropolleşme sürecinin sancılarını yaşamaya başlayan bu şehrin en önemli sorunlarından birisidir.

 

TEPKİSİZLİK

 

Eğer bir yerde sudan sebeplerle kavgalar çıkıyor ve sonunda insan hayatı önemsizleşiyorsa konu üzerinde daha çok düşünmek ve örgütlü bir tepki kültürünü ortaya koymak gerekir.

 

Eğer bir yerde bir esnaf kapısının önünde bir cinayete kurban gidiyor ve diğer esnaflar, komşuları, sivil toplum örgütleri ve meslek örgütleri, siyasetçiler bu duruma çok sesli bir tepki göstermiyorlarsa, gelecekte yaşanabilecek diğer benzeri olaylara dair meydanda ki boşluğa dair habersiz bir kabulde de bulunmuş oluyorlardır.

 

Bizim gibi yarı açık bir toplumda namus, onur ve şeref savunusu temelli tartışmaların kavgalı gürültülü bitmesine sık sık rastlıyoruz. Geçmişe oranla bunların önemli bir kısmı bir şekilde artık yargıya taşınıyor ve hukuk dairesi için de vatandaşlar arası tartışmaya dönmeden ele alınması da arzulanıyor.

 

ESNAF SAVUNMA GÜCÜ

 

Bu ve benzeri ölümlü olayların ardından esnaf etkilenir, toplum etkilenir. Şehrin caddelerinde bir omuzunu indirip, afili afili yürüyenlere kimse kaşının üstünde gözün var diyemez hale gelir. Bir esnaf , bir iş insanı yapacağı bir işten en basitinden kapısının önünü dahi temizlemekten imtina eder, geri durur, bana dokunmayan yılan bin yaşasın noktasına gelir. Tezgah altlarında ki sopaların, silahların sayısını arttırır ve kendi özel alanına dair alternatif bir savunma gücü oluşturur.

 

Bu ve benzeri olaylara toplu ve çok sesli bir tepki gösterilmezse, dayanışma ruhu ortaya konmazsa meydan boş olur ve isteyen gönlünce at koşturur.

 

Sayın ilgili ve yetkililer ve değerli Van iş dünyası bu olayı bir kişinin başına gelmiş münferit bir olay olarak değerlendirmeyin, meydanı boş bırakmayın dayanışma içinde önleyici gerekçelerle tepki gösterin.

 

ACİL ŞİFALAR VAN

Bu olaya yazacaklarım buraya kadardı. Daha sonrasında aynı günün ikindi ezanından önce saat 18:00’da kaldırılacağı duyurulan Murat Değer’in cenaze namazı için Boya’lar camiine gittik. En azından yarım saat önce camide olması gereken cenaze 45 dakikalık bir gecikmeyle iftara da az bir zamanın kaldığı 18:45 gibi camiye ulaştı.

 

Gecikmenin nedeni ise insanı çileden çıkarıyordu. Van en prestijli kamu yatırımlarından birisi olan Bölge Eğitim ve Araştırma hastanesinde, ölü yıkayacak su temin edilememişti.

 

Ölü yıkayacak suyun bulunamadığı bir hastanede şifa arayanlara ne denir ne anlatılır bilemiyorum.

Bu hafta hastanede ki sorunlarla ilgili yazılar yazıldı ve tepkiler gösterildi.

 

Hepimiz her an o hastanenin acil girişinden ambulansla girmeye eşit uzaklıktayız. Soruyorum Allah aşkına sağlımız kimlere emanet?

 

SAĞLIK BAHANE DİNLEMEZ

 

Ortada Van adına başarısız ve sağlıkta suyun önem ve ihtiyacını ön görememiş bir sağlık yönetimi söz konusu. Benim, senin, onun başına bir hastalık, acil bir müdahale gerektiren durum geldiğinde hangi ihmalin, hangi sorumsuzluğun kurbanı olacağımızı bilmiyoruz.

 

Yollarımız kötü olabilir, belediye hizmetlerini beğenmiyor olabiliriz, karayolları işini tam olarak yapmıyor olabilir, özel idare çalışmalarını beğenmiyor olabiliriz, hastaneye su ulaştırması gereken belediye ve benzeri kurumlar görevlerini tam anlamıyla yapmamış olabilir, bunların hepsi zamana yayılarak eleştirebileceğimiz çözümlerinin önceliğinde insan hayatının ivediliği olmayan konular.

 

Ya sağlık! Her hangi bir hastanın yaşamı hijyen şartlarının yetersizliğinde enfeksiyon kapmasıyla sonlanabilir. Salih Geçken köşe yazısında şahit olduklarından yola çıkarak neyin ne olduğunu yazmış, o nedenle detayına Salih beyin yazısından ulaşılabilir.

 

 Unutulmamalı ki sağlık yöneticiliğine soyunmuş kişi ve kişilerin su kesintilerinin sık ve normal olduğu bu şehirde tedbir amaçlı olarak su ihtiyacını öngörememiş olmalarını bu yöreye yabancı olmaları dâhil hiçbir bahaneyle açıklayamayız.

 

Kamu’ da çalışan tanıdığım birçok doktor mutsuz ve umutsuz bir görüntü çiziyor. Döner sermaye ödemelerinin düştüğünden, tıbbi malzeme temininde sıkıntı yaşandığına dair birçok sohbete kulak misafiri oldum. Su yokluğundan ameliyatlar öncesinde hijyenin serum fizyolojiklerle sağlandığı konuşuluyor vs..

 

Sayın yetkililer, sayın ilgililer Van’ın sağlık sorununa bir el atın . Sorun başta Kamu hastaneleri olmak üzere Van sağlık sisteminin işleyişindedir. Başarılı yöneticilerle, başarısız olanların ayırt edilmesi gerekmektedir.

 

HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

 

Van’ın sağlığı ve şifa aramak için gözünü diktiği, umudu olan kamu hastaneleri pislikten geçilmiyor, susuzluktan kırılıyorsa bu sorunların geçici olarak çözülmesi bizi yanıltmasın, bu bir öngörü ve vizyon meselesidir. Kimsenin Van’ın ve Vanlıların sağlığıyla oynama hakkı ve hukuku yoktur.

 

Konumuz Van ve Vanlının sağlığı olunca ve sağlığımıza dair endişeler susuzluk gibi hayati bir noktaya dayanınca çığlık atma noktasına geldik.

 

Sağlık konusunda bu kadar büyük yatırımlara imza atan bir iktidarın yerel mensupları bu büyük yatırımları gölgeleyen yönetim boyutuna da ivedilikle el atmalıdırlar. Konu halk sağlığı olunca yereldeki muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin tepkisizliğini anlamakta bir o kadar zor bir konu.

 

Tepki göstermek için enfeksiyondan birçok insanımızın hayatını kaybetmesi mi gerekiyor?

 

İktidar icracılığıyla, muhalefette doğru zamanda ki tepkiselliğiyle üzerine düşeni yapmalı.

 

Söz konusu sağlık olunca herkes üzerine düşeni fazlasıyla yapmalı. İnsan sağlığı yönetici davranışlarından çok daha önemlidir. Van’daki sağlık hizmetleri yöneticilik onur ve gururunun, hırs yüklü dünyasına teslim edilmemelidir. Başarısızlık sahiplerini siyasi irade görevden almıyorsa, konu sağlık olunca sağlık yöneticileri başarısızlık karşısında yaptıklarını ve yapacaklarını gözden geçirerek üzerlerine düşen görevi onur, gurur meselesine dönüştürmeden yerine getirmelidirler.

 

Evet, bu uzun yazının sonunda özetle bölgenin en büyük ve milyarlarca lira aktarılan hastanesinde ölü yıkamak için dahi su bulunamayacak bir noktaya gelmişsek, yaşayanlar olarak hepimize Acil şifalar diliyorum.