Hürriyet’te yazan Gila Benyamor’un köşesinde okumuştum:

 

“Yıllar önce Amerika ile Rusya uzay araştırmaları konusunda yarış halindeyken bizim meclistekiler bu çalışmalara katılmamız için neler yapacağımızı düşünmüşler.

 

Biri şöyle bir öneride bulunmuş: Mesela, Türk Hava Kurumu’nun adını Türk Uzay Kurumu olarak değiştirebiliriz.”

 

Son günlerde Van’da olan haberleri okuyunca ve duyunca geçmişte yaşanmış ve günümüze  fıkraları aratmayacak şekilde taşınmış bu olay geldi aklıma.

 

İsim, ister “VATSO” kalsın, ister “Van TSO” olsun, değişimi, zihniyette beceremeyince, maalesef yukarıdaki örnekte olduğu gibi isim üzerinden bir takım değişikliklere gitmek zorunda kalıyorsunuz.

 

İnanın, bu da insanlar için hiçbir anlam ifade etmiyor.

 

“Asıl değişim, asıl farklılık zihniyette olması gerekirdi” diye düşünüyorsunuz.

 

Ama nafile.

 

Bir önceki VATSO Başkanı (Mirza Nadiroğlu) KOSGEB Kredilerinin ertelenmesi için girişimde bulundu. Fakat çalışma sürerken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in “müjdeyi verebilirsiniz” demesi üzerine KOSGEB Kredilerinin ertelendiğini duyurdu.

 

Bir süre sonra iş tersine dönünce, seçim çalışmalarını bırakıp, yeniden Ankara’nın yolunu tuttu.

 

Cevap istenildiği gibi olmayınca, Yeni VESOB Binasının temel atma törenine katılan Hüseyin Çelik “Sorumluluk bana ait. Başkandan müjde vermesini ben istemiştim. Onun bir suçu yok” şeklinde sözler söyledi.

 

Bu sözlerin üzerinden 2 ay geçti. VATSO’da yönetim değişti. KOSGEB kredilerinin ertelenmesi meselesi gündemden düştü.

 

Müjdeli haberi! bayramdan önce yeni başkan Necdet Takva Twitter hesabından duyurdu: “Bu akşam TOBB genel kurulunda görüştüğümüz Bilim Sanayi Bakanı Sn. Nihat Ergün KOSGEB ertelemesinin olmayacağını söyledi”

 

Haberi alan bazıları neredeyse eteklerine zil takıp oynayacak.

 

Neden?

 

Çünkü rakiplerinin başlattığı bir iş olumsuz sonuçlanmıştı.

 

Üyelerin sorunu çözülmüş çözülmemiş hiç önemli değil. Yeter ki rakibin dediği olmasın.

 

Bazılarının değişimden anladığı buysa, yandı gülüm keten helva! Ve aynen de öyle oldu gibi.

 

Bilgi verilmesi güzel ama o bilgiyi verene kadar sizin de bu konuda bir çabanızın olması gerekmez miydi?

 

Odayla ilgili hiçbir detayı kaçırmıyorsunuz “ne olup bitti” anında basın ve kamuoyunu bilgi yağmuruna tutuyorsunuz.

 

Ama bu konuyla ilgili herhangi bir çaba ya da çalışma haberini daha görmedik.

 

Halbuki, bana kalırsa, yapmanız gereken ilk işlerden biri bu işi takip etmekti, peşini bırakmamaktı.

 

Keşke TOBB Yönetimine girmek için yaptığınız kulislerin onda birini KOSGEB kredilerinin ertelenmesi için yapsaydınız.

 

Buradaki başarı hiç kuşkusuz sizin hanenize yazılırdı. Ama sırf Nadiroğlu bu işi başlattı diye konuya gereken önemi vermediyseniz, gerçekten yazık etmişsiniz demektir.

 

Haberi duyurmak kolay. “Olmadı” der geçersiniz.

 

Ama bu bir marifet değil.

 

Benim için Van’da en büyük değişim bir önceki başkan (İster oda başkanı olsun, ister belediye başkanı) döneminde başlatılan olumlu işlerin gelecek başkan döneminde de takip edilmesidir.

 

Çünkü Van buna hasret.

 

Bence fırsatı kaçırmış sayılmazsınız. Nasıl TOBB Yönetimine girmek için onca insanın ayağına gittiyseniz bu işin çözümü için de bir o kadar insanın ayağına gitmelisiniz.

 

Naçizane fikrim bu.