NTV’de geçen alt yazıda gördüm Van’dan Almanya ve Rusya’ya sebze ihracatı yapılacağını. Altyazı bitince bir kez daha bakma ihtiyacı duydum. Yanılıyor olabilirdim. Ekranın sol alt köşesinde sırasıyla yer alan gündem, siyaset ve spor başlıklarından sonra ekonomi başlığı beliriverdi. Evet doğru okumuşum. Ekonomi başlığının görünmesiyle cümleler art arda geldi: “ Van’dan ilk kez Almanya ve Rusya’ya sebze ihracatı yapılacak”
Haber benim için tam anlamıyla sürprizdi. Çünkü bildiğim kadarıyla Van’ın sebze ve meyve ihtiyacının yüzde 95’i güney illeri ve İran’dan karşılanıyor. Hatta büyük marketlerde sebze ve meyve alışverişinin belirli günlerde yapılması tavsiye ediliyor. Tavsiyeye uyulursa hale giren sebze ve meyveyi aynı gün tüketmek mümkün olabiliyor. Bu bile dalından koparılan sebze ve meyvenin en az 3-4 gün sonra sofralarımıza konulması demek.
Bunun yanında Rusya’ya sebze ve meyve ihracatı deveye hendek atlatmaktan farksız. Rusya çok kez Türkiye’den giden sebze ve meyveyi geri göndermiştir. Bu yüzden batan üretici sayısı çoktur. Geri gönderilen sebze ve meyveler 2 ülke arasında zaman zaman krizlere de sebep olmuştur.
Ayrıca Avrupa Birliği ülkelerine de her önüne gelen sebze ve meyveyi satmak öyle sanıldığı gibi kolay değil. Ürünün organik tarım sertifikasından tut, iyi tarım sertifikasına kadar çeşitli sertifikalar sahibi olması isteniyor. Bunu bilen bazı üreticiler “Ürünümü yurtiçinde satayım bu bana yeter ihracat öyle göründüğü gibi kolay değil. Bazen astarı yüzünden pahalı gelebiliyor” diye dert yakınabiliyor.
Van’dan Almanya ve Rusya’ya sebze ihracatı haberi ayrıntısıyla okunduğunda bunda önemli bir pay sahibinin de Vali Münir Karaloğlu olduğu ortaya çıkıyor.
Haber arşivlerine bakıldığında Karaloğlu’nun günün zaman zaman seralarda geçtiği görülüyor.
Vali Van için tarihi sayılacak ihracatı Van’ın toprağının temiz ve bakir olmasına bağlıyor. Ben bunu birazda yeni bulunan petrol rezervi haberine benzetiyorum. Rezerv bulunur. Peşinden 50 yıl daha çıkartabileceğimiz zenginlikte bir rezerv açıklaması gelir. Van’ın toprağının kaliteli olması da bu işten on yıllar boyunca daha ekmek yenileceği anlamı taşır. Çünkü başta Avrupa olmak üzere birçok yerde toprak kirlenmiş ve yorgun düşmüş. Ürün verimi ve kalitesi çok düşük. O yüzden Avrupalı üreticiler Çin ve Afrika’da toprak almak arayışı içerisinde. Dileğimiz Mehmet Gürbüz gibi üreticilerin ve ihracatçıların sayısının çoğalması.
İhracat demişken bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Biliyorsunuz Van’ın 2023 ihracat hedefi 1 milyar dolar. Bu hedefin gerçekleşmesi için ihracatı yapılacak ürün sayısının artırılması ve çeşitlendirilmesi gerekiyor.
Önümüzde oda seçimleri var. Adayların katalogları önümde. Fakat nedense bu konuya hiç vurgu yok. Keşke bir aday çıksa da “ben kazanıp başkan olursam eğer Van’ın ihracatını 4 yıl sonunda bugünkü rakamdan şu rakama taşıyacağım” dese. Ama nafile. Bir ton laf var, iller için ekonomide büyümenin lokomotifi ihracata vurgu yok.
Bu konu Van’da sanki üç kişinin derdiymiş gibi geliyor bana.
AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, Vali Münir Karaloğlu ve İşadamı Yunus Gökçenay. Çünkü bugüne kadar üçünün konuşmalarında şahit oldum bu konuya defalarca vurgu yapıldığına.
Bakın Valiliğin gündeminde şuan alabalık ve bal ihracatı var. Van’da 22 yıl önce alabalık üretimine başlayan Şifa alabalık üretimini barajlara taşıdı. Zernek Barajı’nın bir bölümü çevre dostu kafeslerle kaplı. Normal havuzlarda 1 yılda büyüyen balık burada 6 ay içinde büyüyecek ve yetiştirilen balık ihracat için yola çıkacak. Şifa Alabalık markasının sahibi Abdullah Arvas, Vali Münir Karaloğlu sayesinde alabalık ihracatında söz sahibi kişilerle temasa geçtiğini, ne pahasına olursa olsun Van’dan alabalık ihracatı yapacaklarını söylüyor.
Vali bu sektörü stratejik sektörlerin başına almış. Küresel ısınmadan dolayı 10 yıl sonra Ege ve Akdeniz’de alabalık üretimi düşecek. Haliyle yetiştirici gözünü bu bölgeye dikecek. Valinin sektör temsilcilerine tavsiyesi şimdiden o günlere hazırlıklı olunması gerektiği…
Balda da durum farklı değil. Aynı zamanda arıcılık sertifikası sahibi olan Karaloğlu’nun hafta sonu uğraşlarının başında geliyor bu iş. Edremit’teki yazlıkta arı yetiştiriciliği de yapılıyor. Van Arıcılar Birliği Başkanı Halil Tandoğan geçen ay Karadenizli arıcılar ve balcılarla bir araya geldi.
Karaloğlu, Tandoğan’a gidin bakın onlar nasıl ihracat yapıyorsa siz de öyle yapacaksınız. Bu işin peşini bırakmayın. Bir arıcı olarak Van’da bal ihracatını görememek beni üzer. Ve seni her gördüğümde de bunu hatırlatırım demiş.