İstisnasız, tartışmasız bir şekilde Van şu anda röntgenlere yansıyan en önemli gündemi Van Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri...
Son bir kaç haftadır gündemden düşmedi.
Öyle görünüyor ki bundan sonra şiddeti artarak devam edecek.
Hele ki Zahir Kandaşoğlu’nun adaylığını açıklaması ile birlikte olayın seyri oldukça değişti.
Neden değişti?
Şimdiye kadar Necdet Takva tek aday idi.
MÜSİAD’ın kararsız tutumu...
Diğer adayların önlerinde yürüyecek ismi bir türlü ortaya çıkaramaması tek adaylı bir yarışa doğru götürüyordu ki...
Van TSO’ya adı geçen, “Bir babayiğit gelsin de bu seçime girelim” diyenler hep beraber bir cephede buluştu.
Van’da kendi döneminde başarılı bir süreç yöneten Necdet Takva ve ekibinin karşısına çıkan Kandaşoğlu, “Kalabalıklar” faktörünü de kullanmayı ihmal etmedi.
Şemsettin Bozkurt’u, Farız Borazan’ı, Ali Süer’i yani kısaca adı ayrı ayrı Van TSO için geçen isimleri de yanına aldı “Esnaf çağırdı, ben de geldim” dedi.
Yani daha bir kaç ay önce ayrı ayrı ‘aday’ olarak lanse edilen 4 isim Kandaşoğlu çatısı altında buluştu.
Yani Kandaşoğlu cephesini tanımlamak için ‘BEŞİ BİR ARADA’ ifadesi yanlış olmaz.
Üstelik o günkü toplantıda gözüme ilişenler sadece bunlar değildi.
Çaldıran belediye eski bakanı Ferman Yıldırım da, Çiçekli beldesi belediye eski başkanı Yılmaz Kılıç da oradaydı... Ve bir çok isim.
***
Buraya kadar tamam. Geçelim detaylara. Van’ın tartışmasın en önemli kuruluşlarından ve STK’larından birisi olan Van TSO’da oldukça ilginç dengeler var.
Mesela,
-Kandaşoğlu, kalabalıklar konusunda avantajlı, ama seçime sonradan dahil olma konusunda dezavantaj sahibi... Her ne kadar “Bizim o konuda sıkıntımız yok” dese de 19 grup ve bir çok komite oluşturma işi için bir aydan bir az süre ister istemez sıkıntı yaratabilir. Bir değil, on değil, yüz değil. Binlerce esnaf. Onlar bizden daha iyi bilir esnafı memnun etmek, esnaftan söz almak zordur. Takva, ağzıyla söyledi: “Kimsenin oyu cebimizde değil.” Dedi. Yani esnaf her gelen adaya, “Buraya kadar zahmet etmenize gerek yoktu, oyumuz zaten sizin.” Deyip seçimde sürpriz yapabilir. Kimin ne söyleyip kime oy vereceği hiç ama hiç belli olmaz haliyle. Bu nedenle esnaf gerçek manada ikna edilmeli... O iş de zaman alıyor.
-Diğer bir konu kalabalıklar. Büyük kitleler ile seçim kazanılıyor mu? Açıkçası cevaplaması zor bir soru. Kandaşoğlu görkemli bir adaylık açıklaması yaparken Necdet Takva oldukça mütevazi bir yarış yürütüyor. Hatta gazeteciler ile buluşmasında da tek başına geldi. “Siz hepiniz ben tek” diye de bir espri yaptı. Seçim çalışmalarını da genelde çok küçük gruplar halinde yapıyor. Onun avantajı ise listelerini çok ‘açık’ etmeden ‘ayrı ayrı’ küçük gruplar ile dört koldan esnafa gitmesi. Üstelik sürpriz diye nitelendirilen yeni isimleri ise henüz açıklamış değil.
-Kandaşoğlu önceki yıllarda başkanlık yapma avantajını yaşıyorken, Necdet Takva ise son dönemin başkanı olması konusunda avantajlı. Van’ın VATSO’su esprisinin sahibi Kandaşoğlu hiç şüphesiz VATSO ismini bir dönem zihinlere kazıyan bir isim. Mevcut bina dahil ardında büyük eserler bırakan Kandaşoğlu’nun hizmetlerini kimse inkar etmiyor. Fakat Takva’nın da ‘karizmatik’ bir başkan ve ‘STK’ temsilcisi gerçeğini de unutmamak lazım. Kandaşoğlu’nun çok kızdığı “Van TSO değil o VATSO’dur” isim değişikliği ile başlayan süreçte Van TSO isimden başlayarak vizyonunu oldukça genişletti.
-Necdet Takva, Zahir Kandaşoğlu’nu sık sık soran gazetecilere “Yerinde olsam aday olmam” demiş ve Kandaşoğlu’nu “Zor bir adam” olarak nitelendirmişti. Takva, genel sekreterlik yılları hesaba katıldığında gerçekten de Kandaşoğlu’nu en iyi bilen isimlerden. Tabi Kandaşoğlu da Takva’yı iyi biliyor. Son toplantıda tersi sorulduğunda da Kandaşoğlu, Takva için “Onu rakip olarak görmüyorum.” Yorumunu yaptı. Yani daha işin başında sağlı sollu ataklar başladı. Bu tartışma daha çok su götürür.
-Seçime dair önemli detaylardan biri. Kaybedenin ‘çok’ şey kaybedeceği. Şunu iyi okumak gerekiyor. Kandaşoğlu belki de kariyerinin en ‘önemli’, en zor ve en kritik kararını verdi. Her ne kadar ben değil esnaf istedi dese de. Yıllar önce gençlere bıraktığı koltuk için şimdi vereceği seçim çok farklı anlamlar taşıyor. Van TSO başkanlığı sonrasında atıldığı siyasi macerada CHP ile milletvekilliğini kaçıran, ardından AK Parti cephesinde adaylık alamayan Kandaşoğlu’nun siyasette arenasında şansı çok dönmedi. Son Van TSO seçiminde Necdet Takva ve ekibiyle koltuğu bıraktığı Mirza Nadiroğlu ve kendini ‘Turuncu Liste’ olarak tanıyan gruba karşı seçime girdi. Takva ile birlikte seçim kazandı. O dönem Kandaşoğlu’nun Takva ile kazandığı seçimde de karşı grup bugünkü gibi kalabalık ve popüler isimlerden oluşuyordu. Yani o dönemin çok popüler isimlerine rağmen Nadiroğlu ile birlikte kaybedilen seçim çok önemli isimlerin ciddi yara almasına neden olmuştu. Bir çok ismin de bitişi oldu... Şimdi Kandaşoğlu için bu seçim diğer seçime benzemiyor. Beraber seçim kazandığı ekibe karşı mücadele veriyor. Kazanırsa son yıllarda zedelenen imajını ciddi bir şekilde toparlayacak. Diğer tüm kayıpları unutturacak. Ama kaybederse, Kandaşoğlu için bundan sonra gerek ekonomi, gerek siyasi anlamda da bir çok anlamda mağlubiyetin zararları büyük olacak.
-Takva için de benzer bir senaryo var. İyi eğitimli, ekonomiyi bilen ve yılların tecrübesiyle yetiştiği odada başkanlık işini iyi götüren Necdet Takva, kariyerinin en parlak dönemlerini yaşıyor. Kısa sürede Van’da adından şüphesiz en çok bahsettiren isim oldu. Siyasiler ile her ne kadar yıldızı bir türlü barışmasa da bir çok dönemde bazı siyasetçilerin bile önüne geçti. Van kamuoyunda adını ezberleten Takva, daha 2014 seçimleri ile birlikte siyasi arenada adından söz ettirmeye başladı. “Siyaset düşünmüyorum.” Diyerek o dönem noktayı koyan Takva’nın aynı tutumu sergilenmesi beklenemez. Çünkü gazetecilerle yaptığı son toplantıda, “Merak etmeyin kazanırsam bir bu son dönemim olacak.” Dedi. Yani tadında bırakıp kazanırsa ikinci dönemden sonra bırakmak istiyor. Sonra? Sonrası için bir şeyler düşünüyor. Şehrivan muhabiri Önder Altınal’ın siyaset var mı sorusunu: “Milletvekilliği düşünmüyorum ama bağımsız belediye başkanlığı neden olmasın?” dedi. Bağımsız da olsa ufukta yine seçim var yani! Mücadele de siyaset arenasında olacağı için Takva’nın kariyerinin zirvesinde imajını yitirmemesi lazım. Yani olası bir mağlubiyet 2019 seçimlerinde sahaya çıkacağı bile düşünüldüğünde 2 yılda onun için büyük bir kayıp demek. Bazen 1 ayda bile isminiz bir anda silinip gidebiliyor.
-Seçimin en ilginç noktalarından biri taraflar. Şimdi herkes “Kim kimin tarafında?” sorusunu soruyor. Ya da şu da var siyaset bu işin neresinde? Örneğin Beşir Atalay seçime kısa bir süre kala Necdet Takva’yı üstü kapalı kastederek STK’lara ciddi bir yüklendi. Bu bir çok kesimden Van TSO işine müdahil olma yorumunu getirdi. Ardından Abdulahat Arvas’ın adaylığı MÜSİAD üzerinden bir çalışma olduğu iddialarını başlattı. Ama rüya kısa sürdü. Arvas’ın gözünün kesmediği Van TSO süreci başlamadan bitti. Haliyle ortaya Ak Parti eliyle bir aday konulmadı. Geçen seçim de bu tartışmalar çok sular götürmüştü hatırlarsanız. Ak Parti cephesi turuncu listeyi destekledi gibi bir hava vardı, HDP’nin ise mavi listeyi. Fakat gördük ki Ak Parti’nin net bir tavrı olmadı. Yani o dönem Ak Parti Van Milletvekili olan ayrı siyasetçilerin ayrı isimleri desteklediği çok aleniydi. Yine yönetimde ciddi bölünmeler oldu, o dönemin AK Parti yönetimi de farklı listelerde yer alan isimleri destekledi. Cemaat işine girmiyorum bile. MÜSİAD’ın geri çekilmesi falan düşünüldüğünde bu seçim siyaset etkisi tam anlamıyla minimum olacak gibi. Zira, hem Kandaşoğlu’nun hem de Takva’nın yanında iki partiye yakın isimler elbet olacak. Hatta Takva, Ak Parti’de etkili mecrada siyaset yapan isimlerin de yeni dönemde yanlarında olduğunu söyledi. Anlayacağınız bu dönem de siyaset tam anlamıyla bir ‘işaret’ yapmayacak gibi. Böyle olması da iyi zaten.
-Peki bundan sonra ne olacak? İşin içine başka dinamikler girer mi? Belli olmaz... Kandaşoğlu o kadar rahat ki... Bu süre içinde “iş hallolur” diyor. Yani kendinden emin. Takva ise karşısına bir rakip çıkmasından dolayı çok da büyük bir tedirginlik yaşamamış gibi görünüyor. Hatta geçenlerde twitter üzerinden paylaştığı mesaj bunun işaretiydi. “Çay koy keçeli...” deyip gerisini mesajını okuyanlara bırakmıştı. Üstad Bediüzzaman’ın risalelerin toplatıldığı bir dönemde “Ne yapacağız?” diye sorduğunda ümit dolu verdiği o cevaba gönderme yapan Takva, bir nevi “Yeniden başlıyoruz” diyerek kartların yeniden dağıtıldığı mesajını da vermiş oldu. Ha, konuya dönelim. Bundan sonra işin içine girecek olan dinamiklerin çok şansı olur mu? Tartışılır. Yani Van TSO’nun yeni dönemdeki başkanı işin yabancısı olmayacak.
Neticeye gelirsek.
Kandaşoğlu’nun deyişile VATSO,
Takva’nın deyişiyle Van TSO şu bir aylık süreçte büyük bir imtihanın verildiği arenalardan birisi olacak...
Van TSO önemli bir kurum...
Kısa vadede kentin ekonomisini...
Orta vadede yerel seçimleri...
Uzun vadede kente dair birçok şeyin değişim Van Ticaret ve Sanayi Odası ile ilintili.
O zaman haydi destur.
İKİ ER ÇIKTI MEYDANE, İKİSİ DE BİRBİRİNDEN MERDANE!