Dün Şehrivan’ın da gündeminde olan bir konu vardı:

“Badem Çiçeği Festivali talebi”

Aslında konu yeni değil.

İlk kez geçtiğimiz yıl gündeme gelmişti hatırlarsanız.

Türkiye’nin birkaç ilinde yapılan benzeri etkinlikler sonrası Akdamar gibi bahar ayında çiçeklere bürünen adanın kültürel ve dini yapısının yanında farklı bir destinasyon olabileceği gündeme geldi.

Son yıllarda kentin en çok turist çeken yeri olan Akdamar Adası’nın, böylesi bir festival ile daha gözde bir yer olabileceği söylendi.

Haklı bir talep miydi?

Evet.

Çünkü artık düzen, taktik, model, proje ya da adı her ne ise böyle!

Yeni destinasyonlar.
Yeni etkinlikler.

Yeni çekim merkezleri…

Akdamar buna uygun mu?

Fazlasıyla uygun.

Çünkü Akdamar Adası’nda sadece badem ağaçları var ve bahar ayında bu ağaçlar çiçek alınca tarihi Akdamar kilisesi, yeşil ve çiçekler, yüksek dağlardaki beyaz kar örtüsü muhteşem bir görüntü oluşturuyor.

Bizim Van’ı çekim merkezi yapmak için bunun gibi birçok yeni etkinliğe ihtiyacımız var.

Hele de böylesi bir dönemde…

Zira İranlı turistler virüs salgınından dolayı gelmiyor.

Aynı tehlikeyi elbette Türkiye de yaşıyor ama İran ile ilgili uzun vadede hiçbir garantimiz yok!

Bunu geçtiğimiz yıllarda da tecrübe ettik yaşadık.

İran’daki en küçük olumsuzluk, ya da Türkiye’deki olaylar İranlılar’ın aynı anda ayağını yerden kesmesine sebep oluyor.

Bir yıl rekor düzeye uzanan sayılar, ertesi yıl ciddi düşüşler gösterebiliyor.

O yüzden bizim İran ile olan ilişkileri koruyup bu potansiyeli devam ettirmekle birlikte bu tür festivaller, organizasyonlar ile yerli turisti de artırmamız gerekiyor…

Bu sıralar ortada bir koronavirüs salgını ve istisnası var.

Bu bir gerçek…

Bu konuyu es geçemeyiz elbette.

Ama bu virüs uzmanların da dediği gibi iyi bir ihtimal ile 2 ay içerisinde bitecek.

Dedikleri böyle.

2 ay olmasa da bir şekilde yıl içerisinde kontrol altına alınacak.

Yani her şey böyle kalmayacak…

Bir şekilde taşlar yeniden yerine oturacak.

Haliyle planlamayı bu şekilde yapmak gerekiyor.

Sadece İranlılar değil, her anlamda Van’ı hareketli tutacak bir planlama.

Üstelik son dönemki gidişat da buna uygundu.

Avrupalı turistlerin bile kente gelmesi için uygun zemin ve ortam oluşmuştu.

Yani olaysız, kavgasız, gürültüsüz bir süreç ilerliyor.

İnşallah böyle devam da ederse bu iş kente olumlu katkılar sunacak.

Haliyle önceliğimiz hızlıca koronavirüs salgınından kurtulmak ve Van’da kalıcı çözüm ve modeller üretmek.

Tabi şu aşamada bu virüs telaşında bunu uygulayacak durumda değiliz.

Ama bu süreç bize bunun ne kadar elzem olduğunu gösterdi.

Allah bizi böylesi büyük virüslerden muhafaza eylesin…