Sıkıntı dolu 2015 yılını geride bıraktık. Bıraktık bırakmasına ama 2015 yılının başında çözüm umuduyla temennisinde bulunduğumuz sayısız sorun ve sıkıntıyı noktasına virgülüne karışmadık 2016’ya aktardık. Halen Geçtiğimiz yıl bu vakitler temenni ettiğimiz sorunların çözülmediği bir kentte yaşıyoruz… En genelinden çözüm süreci nihayete ermedi örneğin. Tam ‘barış geldi memleketime’ derken tüm cümleler ve umutlar yarım kaldı. Yılın ikinci yarısından bu yana ölüm ve gözyaşından başka haber veremez olduk umutla bekleyen bu halka… Sadece bu mu? Diğer dertlerimiz de sürüyor. Örneğin Kapıköy açılacak derken daha içinden çıkılmaz bir hal aldı kapanıp açıldıktan sonra… Bitmeyen Çevre Yolu halen 18 ızdırabını yaşamaya devam ediyor… Sahil yolunu konuşmuyorum bile… Elektrik çilemiz ‘süper loto’ gibi devredip duruyor. Esnafın ekonomik kriz ile mücadelesi artık baş edilemez bir hal aldı… Vergi borçları 4 yıldır ertelenen Van’a gelen erteleme üstüne ertelemeye rağmen esnaf nefes alamıyor. Esnafa bir can suyu lazım… Daha niceleri…

 

***

 

VAN O TOPLANTIYA ODAKLANDI…

 

Gözler gelecek hafta yapılacak Van ‘Güç Birliği’ toplantısında. 1 Kasım Genel Seçimleri öncesi Beşir Atalay’ın oluşturduğu Van’a özgü beyannamenin yapılacak listesindeki ilk adım bu toplantıda. Atalay’ın dediğine göre Van’dan her kesimden temsilcilerin Van’ın tüm sorunlarının çözülmesi için atılacak en önemli adım. Bu platformun konuştuğu her şey ‘çözüm’ anlamında her yönüyle konuşulacak, tartışılacak. Olurda susmaz konuşurlarsa bu kentin dinamikleri Van’ın en azından önemli sorunlarının çözümüne yaklaşacağı umudundayım… Bir şeylerin olması umuduyla gözümüz bu toplantıda…

 

***

 

VAN’A BİRİNCİ BAKAN!

 

Kim ne derse desin Beşir Atalay’ın her yönüyle bu kent için bir avantaj olduğu düşüncesindeyim. Van’da ofisler kuruluyor, Ankara’da Van’dan en doğru bilgilerin aktarılacağı lobiler oluşturuluyor. Kendisi de her defasında ‘çok kapsamlı’ çalışmalar yaptığını söylüyor… Kent olarak Hüseyin Çelik’in gidişinden bu yana oluşan o boşluk Van’ın da Ankara’daki temsiliyeti anlamında hep boş kaldı. Ankara’da etkin isimlerin olmayışının sıkıntısını hep yaşadık, hep ‘büyük’ yatırımlardan dev hamlelerden eksik kaldık… Güçlü bir lobi oluşturamadığımız gibi güçlü siyasetçilerimiz de olmadı. Şimdi bu anlamda ‘Beşir Hoca’ ile Vanlı olmasa da ‘güçlü’ bir temsiliyet yakalandı. Van için kafa yoracak olan Beşir Atalay’ı güçlü bir lobi ile desteklemek de Van’ın boynunun borcu.

 

***

 

VAN’A İKİNCİ BAKAN!

 

Beşir Atalay’ın Van milletvekilliği büyük güç… Ankara’da ‘adı yeter’ diyebileceğimiz siyasetçilerden. Bu anlamda tam bir devlet adamı olması, onlarca yıllık tecrübe ile Van’a geçici 4 yıllık siyasetçilerden daha çok ‘şey’ katacağı ortada… Tahtaya vuralım da ‘nazar’ değmesin. Van Atalay’dan sonra ikinci güçlü temsiliyeti de yakaladı. Fatih Çiftci isminin Gümrük ve Ticaret Bakan yardımcılığı görevine atanması ‘beklenmedik’ bir haber olarak gündeme düşse de Van için 2016’nın en güzel haberi oldu. Neresinden bakarsanız bu atama Van’ın için ‘hayra’ alamet.

 

-Bakan yardımcılığı demek, ‘bakanlıkta’ bir ‘Van’ var demek.

-Vanlı bir ismin orda olması demek ‘Van’a özel ‘pozitif’ ayrımcılık demek.

-Birebir bakan yardımcısı demek Van’ın Ankara’da güçlü bir söz hakkının olması demek.

-Gümrük ve Ticaret Bakanlığı demek Kapıköy demek, Gelincik demek, ticaret demek, ekonomi demek…

-O yüzden Çiftci’nin de bakan yardımcılığı görevi de sahiplenilmeli…

 

***

 

VAR MI BAŞKA VAN’A BAKAN?

 

Aslında Van’da Fatih Çiftci dışında da geçmişte görev yapmış isimlerin Ankara ile yakın ilişki içinde olup da gerek A takımında gerekse de diğer kademelerde görev alabilecek isimlerin olduğunu biliyoruz. Burhan Kayatürk’ün de defalarca bakanlıklara ve önemli görevlere çok yaklaştığı, çoğu zaman teğet geçtiğini biliyoruz. Hatta geçtiğimiz dönem Kalkınma Bakanlığı’na hiç olmadığı kadar yakınlaşmış ulusal medyada kulislerde adı en çok anılan isimlerden birisi olmuştu. Yani güçlü bir lobi ile onun da önemli bir görev alması zor değil… Ha keza Gülşen Orhan, meclise girer girmez ‘kırmızı’ plaka sahibi olmuş ardından Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı gibi bakanlıklara ‘layık’ görülmüştü. Orhan siyaseti bıraksa da AK Parti’nin ‘sağlam’ kadrolarının bildiği bir isim. Kürt Sorunu konusunda fikri danışılan ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın görüşmeler yaptığı bir isim… Yine önceki dönemlerden Mustafa Bilici teşkilatlar konusunda hem yerelde hem de genelde tecrübeli aynı zamanda halen bile Genel Merkez’deki önemli isimlerle yakın diyaloğu olan bir siyasetçi. Ve daha niceleri… Van’ı temsil edebilirlerdi ama bundan sonra güçlü bir lobi oluşturulursa temsil edebilirler de… Geç değil.   

                                             

***

 

AK PARTİ TEŞKİLATINA DA BİR ‘BAKAN’ LAZIM… HAYIRDIR GENÇLİK, NE BU ŞİDDET BU CELAL?

 

Bu arada… İŞKUR listelerinin ardından gerek Şehrivan’a gerekse de Van’daki diğer bazı gazetecilere yönelik seviyesiz saldırılar oldu! Hem il gençliği hem de ilçe gençlik kolları başkanları nezdinde ‘terbiyesizce’ ve ‘edep’ sınırlarını aşan, ‘küfür’ ve tehdit dolu sözlerle sözlü saldırıların hedefi olduk… İŞKUR’daki torpil iddialarının ayyuka çıktığı bir dönemde, “Alırız alırız, torpil listesi de hazırlarız, size batıyor mu?” diyen bizzati parti ağzıyla konuşan bu ‘sözde’ gençliğin yaptıklarından il başkanı Zahir Soğanda ve yönetimi haberdar olduğunu söylemeyecek herhalde. Adlarının yanında AK Parti bilmem ne başkanı, başkanının ‘şeyisi’ ifadeleriyle gazetecilere ‘olmadık’ küfürleri edenlerle ilgili gerekli sözlü uyarıları yapmamıza rağmen, ‘bel altı’ bir saldırı halen sürüyor. Düne kadar ‘alenen’ bize küfredenler şu sıralar ise ‘gizli’ kapaklı isimlerle gazetecileri ‘tehdit’ edip ‘mafyacılık’ oynuyor… Bu da size hani olur da konuyla ilgili ‘bilginiz’ yoktur (vardır da) şeklindeki ‘resmi’ beyanımızdır. Ya gereği yapılır ya da bu terbiyesizlik ile ilgili siz bir adım atana kadar ‘haklı’ mücadelemizi veririz… Bu konu da partideki bozulan ‘otorite’nin dışavurumlarından biri mi yoksa? Bunu düşünmeden edemiyorum vallahi!..

 

***

 

KEŞKE OLMASAYDI…

 

Son olarak… Bilindiği gibi 2012 yılında başlayan KCK operasyonları ile ilgili önceki gün ‘flaş’ kararlar verildi… O dönem her yerde süren operasyonlar, gerginlikler Van’a da yansırken henüz Ak Parti-Cemaat ayrılığı yokken Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ve diğer belediye başkanları da KCK operasyonlarında Van ayağında gözaltına alınmıştı… Kaya ve bazı isimler aylarca hapis yatmış ardından da sürecin ılımlı bir yöne savrulmasıyla birlikte Bekir Kaya ve diğer isimler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı… Ilımlı hava bir gecede İçişleri’nin Bekir Kaya’ya görevini iade etmesiyle sürmüş Kaya’ya ‘geçmiş olsun’ dileğini ilk iletenin Van Valisi Münir Karaloğlu olması ile zirveye çıkmıştı…

 

Şimdi yine bölge karışık, yine zor günlerden geçiliyor. HDP’nin kapatılması, dokunulmazlıkların kaldırılması, öz yönetim tutuklamalarının olduğu bir dönemde Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya’ya çıkan 15 yıllık diğer isimlerin de her birinin aldığı toplam 156 yıllık ceza tansiyonu yükselten bir hamle oldu. İlk tutuklanma döneminde de Van’da büyük bir ayaklanma olmuş, halk büyük bir sahiplenme sergilemişti…

 

Haliyle… Herkesin gözünü yeniden bir ‘çözüm’ hamlesine diktiği dönemde çıkan hapis cezaları hiç olmadı… Diğer illere oranla tansiyonun düşük olduğu Van’da da bu kararlar ve sonraki günlerde olabilecek muhtemel müdahaleler kenti de girdaba koyacaktır…

 

‘Keşke’ olmasaydı…