Eveeet efendim. Nerede kalmıştık?
Et ve Süt Kurumu vardı hani.
2011 yılındaki depremde zarar gören, 2013 yılına kadar ağır-aksak hizmet veren, ardından çalışanlarını çevre illere gönderen o tarihten bu yana da öylece bekleyen...
Hani şu Kalkınma Bakanlığı’nın yatırım programına dahil ettiği, Tarım ve Hayvancılık Bakanılığı’na gönderdiği Et ve Süt Kurumu’muz.
Hani şu neden yapılmadığı ile ilgili kentteki kurum-kuruluşların bir çok yazı gönderip cevap alamadığı Et ve Süt Kurumu....
Van gibi hayvancılığın başkenti konumundaki, küçük baş hayvan sayısında zirvede bulunan bir kentte halen Et ve Süt Kurumu ve kombinası yok.
Çünkü yatırım programına alınan o yatırıma dair güçlü bir girişim olmamış.
Daha önce de paylaştım, yatırım programına 2015’te alınmış.
Şimdi neredeyiz?
2017...
Halen ortada yatırım yok.
Oysaki yatırımın şimdi neredeyse bitmiş olması gerekiyordu.
Takip edeni, soranı olmayınca kaldı öyle.
***
BİR BEKLENTİ
Daha önce kentin dinamikleri ile konuştuk.
Tartışmalara konu ettik.
Köşe yazısından seslendik, tersten yazdık, düzden yazdık.
Bugüne kadar Et ve Süt Kurumu’nun yeniden yapılacağı ya da bu konuda bir adım atılacağı ile ilgili bir gelişmeye şahitlik etmedik.
Fakat daha önce de söyledim.
Siyasi bir müdahalenin, Ankara’dan bir dizi görüşmenin yapılması şart.
Van’ın yerel dinamiklerinin istemesi yetmiyor.
Siyasilerimiz de ilgililerin de ‘içten’ istemesi gerekiyor.
***
BİR TALEP
Elimiz kolumuz bağlı bir şekilde oturmuş bir gelişme olmasını beklerken fırsat ayağımıza kadar geldi.
Bugün Güç Birliği Toplantısı yapılıyor.
Bilin bakalım hangi konular konuşulacak?
Tarım ve Hayvancılık!
Hem de Sayın Bakan Faruk Çelik’in de katılımıyla.
Daha ne olsun?
Bu konuyu en yetkili isme, en etkili isimlerin katıldığı toplantıda kendisine iletme fırsatımız var.
Fırsat bu fırsat.
Yarınki toplantıda bu konuda Sayın Bakan’dan ‘olur’u alalım.
Bu yatırımın ivedilikle Van’da hayata geçirilmesini ısrarla isteyelim.
***
BİR RİCA
Şimdiye kadar gerçekleştirilen toplantılarda oldukça önemli konular konuşuldu, can alıcı tespitler yapıldı.
Hayati konular dile getirilip, notlar alındı, çözümler arandı.
Fakat Van’daki dinamiklerden bir istirhamım var.
Bugün olduğu gibi bakanın bizzat gelip bizleri yerinde dinlediği programlar öyle kolay kolay sağlanmıyor.
Bu tür programları değerlendirelim.
Yani Güç Birliği Toplantılarını yapılan icraatları anlatma, hizmetleri paylaşma, reklam yapma mecrasına çevirmek yerine ‘fırsat’a dönüştürelim, sorunlarımızı konuşalım.
Kurumların arasında yapması gereken, yöneticilerin üstleriyle yapması gereken istişareleri bu ortamda konuşmak yerine ‘eses’ konuya yoğunlaşalım.
Reklamları daha sonra biz bize iken de yapabiliriz.
Hatırlıyorum, turizmin konuşulduğu Güç Birliği’nde turizm camiasından bir isim söz alıp turizmci isimlerin katılıp turizmi konuşmadıklarından, sorunları dile getirmediğinden yakınmıştı.
Çok haklıydı... Haliyle yarın Tarım ve Hayvancılığı tüm yönleriyle konuşalım.
***
BİR SES
Elbette ki kentte bu işi kendine dert eden kurum ve kuruluş temsilcileri var.
Onların yarın ilk iş olarak konuyu gündeme getireceklerinden şüphem yok.
Olur da getirmezlerse bir gazeteci, bir vatandaş olarak ses yükselteceğim.
Ama onun da öncesinde...
Buradan da ses yükseltmekte fayda var.
***
BİR ANEKDOT
Gazetecilerin önemli toplantılarda en güzel ‘fotoğrafı’ almak için söylediği bir söz vardır.
Her gazeteci en güzel kareyi almak için karşısındaki isme: “Buradayız!” diye seslenir.
Tam bakışlar kendisine çevrildiği anda da fotoğrafı karesini alır.
Başlıktan hareketle ben de diyorum ki,
Hazır kentin en önemli potansiyeli olan tarım ve hayvancılığın ilgi anlamında 1’inci ismi kentteyken,
Bu alanda önemli yatırımlar ve desteklerin istenileceği bir ortam varken,
Bu buluşmadan kente ‘değer’ çıkarabilecek bir fırsatı yakalamışken,
Sayın Bakan’a hep bir ağızdan seslenip
“Sayın Bakanım buradayız” diyelim.
Bakan Çelik’in bize bakması, bizi görmesi, bizim sorunlarımızı bilmesi ve bu konudaki ısrarımızı bilmesi gerekiyor.
***
Yarın ola hayrola...
Niyet ettik Et ve Süt Kurumu’nun müjdesini alıp sizlerle paylaşmaya.
Rastgele...