Neydi son zamanlarda ‘Van’ın en büyük sorunu nedir?’ sorusuna verilen cevabın yanıtı:

 

Sahipsizlik!
 

Van’ın en büyük sorunu nedir yerine ‘kimdir’? şeklinde bir soru sorduğum köşemde ne demiştim. Van’ın en büyük sorunu bizleriz. Biz Van’a sahip çıkmayan Vanlılar...

 

Farklı açılardan röntgenini çektiğimiz köşeler ve ardından gelişen süreçleri göz önüne aldığımızda süreç bizi çok acayip bir noktaya getirdi.

 

Dedik ki, “Vanlılar, hele şöyle bir dönüp bakın Van’ı kimler yönetiyor?”

 

Van’daki kurum, kuruluşlarda yöneticilik yapan isimlerin kaçı Vanlı?

Kim Van’a nasıl geliyor?

Van kendisini yönetecek isimlere nasıl bir tepki gösteriyor?

 

Bunların cevabını aradık.

 

Sonra bir baktık. Van Büyükşehir Belediyesi’nde ‘flaş’ değişiklik.

 

Ne oldu?

 

Yılların belediyecilik tecrübesiyle ‘vekaleten’ Genel Sekreterlik görevini yürüten Mehmet Yaşar’ın yerine yeni bir isim atandı.  Tamam, ‘vekaleten’ görev yaptığının elbette farkındaydık. Ama vekaleten aldığı görevde ‘asaleten’ atanmış isimlerden daha büyük bir bağlılık ile sarıldığını gördük.

 

Aslında ortada henüz büyük icraat yoktu. Vanlı Mehmet Yaşar’da neyi gördü biliyor musunuz?

 

Son bir kaç dönemdir göremediği halkın içinde olan, halkı dinleyen bir büyükşehir belediyesi. Şüphesiz bunda Vali Taşyapan’ın da rolü büyük. Onun yönetim modeli Van’ın son yıllarda en çok özlemini yaşadığı ‘devletin Van’da var olduğu’ bir hissiyatı yarattığı vatandaş belediyeciliği oldu. Yaşar da bu noktada aldığı fırsatı iyi değerlendirdi. Yani somut olarak büyük hizmetler hayata geçirilmese de kısa sürede ‘büyük’ umutlar yeşertti Mehmet Yaşar.

 

Haliyle yerine bir ismin atanması tepki aldı. Hafta sonu boyunca Vanlıların tepkilerini okuduk. Sosyal medya bildiğiniz ‘kaynadı’!

 

Van ilk kez kendini ilgilendiren bir konuda müthiş bir sahiplenme gösterdi.

 

İnanın çok şaşırdım!

 

Şimdiye kadar görülmemiş bir şeydi çünkü.

 

Bir değişiklik ile görevden alınan Mehmet Yaşar’a baktım.  Bir de geriye kalan kurumlardaki duruma, yeni atamalara, geçmişte bizi yönetenlere...

 

Sonra dedim ki bu sahiplenme ‘Kıymetlidir’.

 

Ha olaya biraz rasyonel de bakmak lazım. Biz bize ‘hizmet’ edene kıymet veriyoruz. Amenna. Lakin diğer illerin yaptığı sahiplenmeyi de bilmemiz gerekiyor.

 

Mesela diyorum ki,

 

Geçmiş dönemdeki büyükşehir belediye başkanı olmak üzere bir çok ilçe belediye başkanı, siyasetçisi, kurumu, kuruluşu, STK’sının temsilcisi... Bunların bir çoğu yine Vanlı olmayan isimler tarafından yönetiliyordu.

 

Genel Sekreterlik görevini şimdi olduğu gibi çok konuşmuyorduk. Ama bunun gibi sayısız müdürlük, daire başkanlığında yine Van’dan olmayan isimler vardı.

 

O zamanlar bu sahiplenme ve Vanlılık bilincini çok ortaya koyamamıştık.

 

Ama son bir kaç gündür, desteğine şaşırdığım çok farklı isimler gördüm.

 

Mehmet Yaşar’ın alınmasına sadece siyasi bir destek yoktu. AK Partilisi, DBP’lisi, HDP’lisi, eski Ak Partilisi... Herkes vardı onun alınmasına tepki gösteren kesimler arasında... Haliyle şaşırdım...

 

Mehmet Yaşar isminin değişikliğine üzüldüm fakat sahiplenme duygusu önemliydi.

 

Van’ın olması gereken yüzüydü.

 

Sonra düşündüm ve dedim ki:

 

Sahiplenince ne de güzel oluyorsun Van!