Peygamber efendimiz (S.A.V) bir sahabe meclisinde sahabelere su dağıtırken, İslam’ı tanımaya çalışan bir kavmin efendisi içeriye girer ve şöyle sorar:
“Bu kavmin efendisi kimdir?”
Peygamber efendimiz o sırada sahabelerden birine suyu verir ve döner:
“Kavmin efendisi kavmine hizmetkar olandır.”
***
Hani şu sıralar seçimiydi, vekil sayısıydı, belediyesiydi, kayyumuydu türlü tartışmalarla dolu bir süreç yaşıyoruz ya...
Hani birilerinin Van’da Ak Parti ile kayyum arasında sıkı bir rekabet yaratma çabasını izliyor, kimi zaman siyasileri kimi zaman kayyumları itibarsızlaştırma çabalarına denk geliyoruz ya...
Aslında tüm bunların ucuz siyasetten başka bir anlamı yok. Bu memleketin de ucuz siyasetten başka her şeye ihtiyacı var. Yıllarca siyaset savaşında kaybeden Van’ın hikayesi ‘filler ve çimen’ ilişkisinden öteye gitmemiştir. Birileri tepişmiş halk hep kaybetmiştir. İşte böyle bir süreçte Van’ı belki de bu kısır döngüden kurtaracak olan bazı olaylara şahitlik ediyoruz.
İnanmış bir ‘adam’ın, kentte siyaset yapmadan, ‘adam indirmecilik’ oynamadan, kirli hesaplar yapmadan nasıl bir yönetici olduğunun hikayesini anlatmak istiyorum.
***
Konuşma yapması için ismi anons edildiğinde büyük bir coşku koptu.
Onu gören Vanlı, Edremit’liler her kelimesinde büyük bir ilgiyle onu karşıladı.
Konuşmasına da “Size iki yıldır hizmet ediyoruz, iki dakikanızı bize ayırır mısınız?” diye müsaade alarak başladı. Özetle de konuştu.
“Edremit’i turizm, kültür, sanat ve gastronomi durağı yapacağız demiştik.” Dedi.
Halk “Yaptın” dercesine büyük bir alkış kopardı.
“Biz 2016’ının Aralık ayında göreve başladığımız esnada sahillerdeki işgali bitireceğiz demiştik.” Dedi.
Halk durduğu alanda olmanın sevinciyle, yine büyük bir coşku gösterisi yaptı.
“Van denize sırtını dönmüş dedik. Van’ı denizle buluşturmamız gerekiyordu. Bu kadim halkla bu denizi birleştirmemiz lazımdı. Sizlerle deniz arasına duvar örmüşlerdi.” Dedi.
Yanı başındaki Van Denizi’ne bakıp sahil boyunca uzanan rengarenk görüntüyü görünce, sözünün üstüne bir söz olmadığını söylemekle gerek bile yoktu.
***
O inanmış adamın adı, tahmin ettiğiniz ve hiç tereddütsüz de hatırladığınız üzere: Atıf Çiçekli.
Van’da yaptığı sıra dışı işleri “İnanmış bir adamı neyle korkutabilirsiniz?” diyerek kalabalığa seslenen Atıf Çiçekli, inandığını gösteren ve halkın inancını boşa çıkarmayan bir isim olduğunu hakkıyla gösteren bir başkan.
Pazar gecesi Sahil Bandı’nın açılışında yine on binleri toparlayan isim olan Çiçekli, sadece yol, asfalt değil gönül belediyeciliğini de en iyi yapan ‘kayyum’lardan biri olarak öne çıktı.
Tüm etkinliklerine halkı dahil edip yaptığı her işte ‘halkın’ gücünü kullandı.
Halk da ona olan sevgisi her platformda gösterdi.
Edremit ile onun arasındaki ilişki, bir yönetici ile halk arasında az bulunur cinsten.
Bunu rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Ben Pazar günkü ‘Edremit Sahil Bandı’ açılışındaki kalabalığın onu dinlerken, o konuştuğu esnada söylediklerinden rahatlıkla htim.
Ki bunu diğer tüm etkinliklerde de gördüğümü, ifade ettiğimi ona sarılan insanların içtenliğinde, ona nasıl büyük bir minnettarlık ile baktıklarını yine ifade etmiştim.
***
Peki ne yaptı bu inanmış adam?
“Buradan kimler geldi kimler geçti, ne kaymakamlar kimler geçti. Onlar yapamadı da sen mi yapacaksın?”
Bir kere göreve başladığında kendisine söylenen bu sözü çürüttü.
Bir çok kişinin cesaret edemediği bir cesaret sergileyerek gerçekten de işgali bitirdi. Van Denizi ile halk arasındaki seti gerçekten de kırdı.
Üstelik bunu yaparken öyle basit bir direniş ile karşılaşmadı. Kim bilir ne tehditler, ne siyasetçi telefonları ne müdahaleler ile karşılaştı. Ama kendisini ziyaret eden yaşlı teyzeye “Tamam teyze yapacağım” demişti bir kere.
Yaptı da.
Van onunla sırtını denize döndü. İki yılda 2 plaj açıldı. Sahiller batı kentlerini aratmayan bir hale kavuştu. Yürürken Van’da değil de İzmir Kordon’da olduğunuzu htiren yaşam alanları açtı.
“Yol yaptık, su verdik” diyerek mesaj vermek yerine gönül belediyeciliği işine girdi. Öğretmenler ile Edremit’teki her eve, imamlarla-muhtarlarla halkın zihnine, yaptıkları ile de kalbine girdi. Bu isimlere hikaye anlattırmadı. Dost eli uzatıp sıkıntıları dinledi.
Nihayetinde güzel işler yaptı.
***
Edremit’i kariyerinin de hayatının da zirvesi olarak gördüğünü her seferinde söyleyen Atıf Çiçekli, Van’ı Edremit’e baktıran düzeyde güzellikleri ilçeye kazandırdı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geldiğinde müthiş etkilendiği ve Edremit’in güzelliğini söz etmeden geçemediği bir ilçe haline getirdi.
Şimdi artık Edremit’te halk bir çok alana girebiliyor, fahiş paralar ödemeden dinlenip eğlenebiliyor.
Bir akşam saati Edremit Sahil Bandı’nda yürüyüp kendinizi Van’da değil de başka bir kentte hissedebiliyorsunuz.
Gece yarısına kadar sahil boyunca çayı çekirdeği oturanlar, parklarda oynayan çocuklar, kordon boyunca paten kayan, bisiklet süren gençler...
Van’ın bu görüntüleri ne kadar özlediğini, bu huzur ortamını ne kadar aradığını ancak size halkın kendisi anlatabilir.
Anlatan halk da bunu söylüyor. Çiçekli’yi her gören içten ve bastırarak “Allah senden binlerce kere razı olsun.” Diyor.
Bir yöneticinin bu kadar içten bir temenniyi alması öyle kolay değil artık. Bunun için ciddi bir bağ oluşması gerekiyor. Oluşmuş da...
***
Geçtiğimiz haftadan beri doyamadığım için tekrar tekrar gittiğim, açılışına ailecek gidip onların da bu güzelliği ne kadar beğendiğine şahit olduğum Edremit gerçekten artık bir huzur şehri.
Van’da son yıllarda yaşayan o kadar acı, keder, huzursuzluktan sonra Edremit’te bulutların üstündeymişim gibi hissediyorum.
Bizim de sahil boyunca istediğimiz yerde yeşillikler içinde uzanacağımız, biraz ötede balık ekmek yiyeceğimiz, marinaya bağlı teknelerle mavi sulara açılacağımız, çoluk çocuğumuzu özgürce koşsun diye bırakacağımız yürüyüş alanlarımız var.
Bu güzellikler bize kendi memleketimizde kendimizi turist gibi htiren güzellikler.
Bir bakışta 1 buçuk yıl gibi bir sürede bittiğine inanamadığımız, bize başka bir kente gittiğimizi htiren bu değişim gerçekten de cesaret, çalışkanlık, azim isteyen bir sürecin ürünü...
Tüm bu güzellikler de Çiçekli’nin geçtiğimiz günlerde Edremit’i hayranlıkla anlatırken bana söylediği şu sözcükleri hatırlatıyor: “Bir gün gelecek Edremit her Vanlı’nın yaşamayı hayal ettiği bir yer olacak.”
***
İnanmış bir adamın tüm bu yaptıkları ve söylediklerini bir araya getirdiğimizde, Van’ın iki yönüyle kendisine pay çıkarması gereken bir rol model var önümüzde.
Birincisi: İnanarak çalışan ve korkmayan yönetici profili.
İkincisi: Kirli siyaset yapmadan, dedikoduya girmeden iş yapabilecek yönetici profili.
“Ben sizden Allah rızası için hakkınızı helal etmenizi istiyorum.” diyerek o gece halktan helallik isteyen Edremit Belediye Başkanı Atıf Çiçekli, eminim ki yıllar boyu “Tüm bu güzellikleri o kazandırmıştı” diye hayırla yad edeceği isim olacak.
Bir Edremit sakini olarak varsa hakkım helali hoş olsun.
Sanırım bizim de bunca güzel hizmetten sonra Çiçekli’ye hak helal etmek bir yana, “Sana helal olsun” demeyi bilmemiz gerekiyor.
Çok küçük işlerle mutlu olabilen biz Vanlılara, çok büyük hizmetler yaptığın için sonsuz teşekkürler, inanmış ‘adam’!