Yerel medyayı aylardan beri meşgul eden VATSO seçimleri için son viraja girildi artık. Adayların ve çalışma ekiplerinin belirlenmesinin ardından başlayan yarış hem çok heyecanlı hem de bu işin doğası gereği maceralarla dolu oldu. İlin parasına yön verenlerin, daha net ifadesiyle, patronlar kulübünün başına kimin geçeceği elbette bu kulübün üyeleri için büyük önem taşıyor. Sürecin ilk günlerinde verilen kardeşlik mesajları ve centilmen tavırlar, “büyük gün” yaklaştıkça yerini sert söylemlere ve ithamlara bırakmaya başladı.

 

Aslında bu seçim, sokaktaki adam için çok da büyütülecek, dikkatle takip edilecek bir olay değil. Sonuçta kendisini doğrudan ilgilendiren bir olay değil oda seçimleri. Konuyla ilgili Can Ozan Tuncer’in “VATSO Meydan Seçimleri” başlıklı yazısını okumanızı şiddetle öneririm. Niyetim sosyolojik bir analize girişmek değil ama en küçük bir hadisede bile nasıl politik bir kişiliğe büründüğümüzü, bizi ilgilendirmeyen konularda bile karşımızdakini nasıl ötekileştirdiğimizi görmek bakımından önemli ipuçları sunuyor Tuncer’in yazısı.

 

Sokakta konuşulanlardan, kahvehane sohbetlerinden ve eş dost meclislerinden edindiğim intiba, VATSO seçimlerinin giderek farklı bir şekle bürünmeye başladığı ve olayın tamamen dışında kalması gereken bazı grupların seçimlere müdahil olmaya meyilli olduğu yönünde maalesef. Adana’daki oda seçimlerinin YSK’ya taşınmış olması bir ibret vesikası olarak önümüzde duruyor. Seçime taraf olan kişi ya da kurumların, kendi adaylarına yönelik yaptıkları çalışmalar elbette normal karşılanması gereken bir durum. Oda üyesi iş adamı ve ticaret erbabının üyesi oldukları dernekler bu anlamda önemli bir vazife ifa edebilir.

 

Van’daki oda seçimlerinde önemli aktörlerden bir tanesi de şüphesiz Van Aktif Sanayici ve İş Adamları Derneği (VASİAD). 600’e yaklaşan üyesiyle oda seçimlerinde önemli bir temsil oranı olan VASİAD, bütün bu etkisi ve gücüne rağmen VATSO seçimlerinde henüz “topa girmeyen” aktörlerden. Kıran kırana bir rekabetin yaşandığı bu süreçte VASİAD’ın açık ya da örtülü desteğini almayı başaran aday işi kolaylamış olacak.

 

VASİAD’ın VATSO seçimlerinde nasıl bir yol haritası izleyeceği konusunda görüşlerini aldığım bir dernek yetkilisi, dernek olarak kesinlikle herhangi bir aday üzerinde toplu karar alınmadığını ve alınmayacağını, bunun TUSKON’un genel tavrı olduğunu ve Türkiye geneli stratejinin de bu olduğunu üstüne basa basa ifade etti. Fakat yine de ilin, dolaylı yoldan da ülkenin ekonomisini etkileyen bir konuda herhangi bir iş adamı örgütünün tamamen tarafsız kalacağına inanmak fazla iyimser bir bakış açısı olur herhalde.

 

Van’ın ekonomisiyle yakından ilgili, sıcak parayı yönlendiren büyük iş adamlarının pek çoğunu bünyesinde barındıran VASİAD, eylül ayında TUSKON aracılığıyla 18 ülkeden 180 iş adamını yatırım yapmak, ithalat ve ihracat bağlantıları sağlamak amacıyla Van’a getirecek. Van’ın ekonomisi adına böylesine cesur adımlar atan, gerektiğinde inisiyatif almaktan çekinmeyen bir yapının, patronlar kulübündeki seçime tarafsız kalması zor bir ihtimal. Bu yüzden, TUSKON ve VASİAD’ın bu süreçte alacakları pozisyonu varsayımlar üzerinden değerlendirmek istiyorum:

 

Zannımca VASİAD bu süreçte lokal bir bakış açısı yerine resmin tamamı üzerinden konum belirleyecek kendine. Zira VASİAD’ın da üyesi olduğu bir konfederasyon olan TUSKON oda seçimleri sürecinde Türkiye genelinde kilit bir konumda. 1990 yılından itibaren sürekli artan üye sayısı ve sermaye miktarıyla, ülkemizdeki iş adamları örgütleri içinde hatırı sayılır bir konumda olan TUSKON’un ülke ekonomisiyle ilgili karar mekanizmalarından olan TOBB yönetiminde yer almasının ön şartı, illerdeki oda seçimlerinde temsil alanını genişletmek. İşin hülasası TUSKON’un iller bazında yapacağı tercihler, TOBB delegeliğine ve dolayısıyla TOBB yönetimine dönük olacak.

 

Bu yönüyle baktığımızda VASİAD’ın Van’daki oda seçimlerinde henüz net bir tavır belirlememiş olması, kararsızlıktan ziyade stratejik bir duruş. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin "NACE" (Ekonomik Faaliyetlerin İstatistikî Sınıflandırılması) sistemi çerçevesinde VATSO'ya kayıtlı aidatını ödemeyen, bilgilerini güncellemeyen pasif durumda bulunan 13 bin civarındaki üyeden 7 bine yakın üyeyi askıya almasından sonra VATSO'nun üye sayısı 5 binlere düştü. Bunun soncunda: 19 olan meslek grubu sayısı 12'ye, 54 olan meclis üye sayısı 36'ya, yönetim kurulu üye sayısı ise 11'den 9'a indi.  Hal böyle olunca VASİAD gibi meslek örgütleri ve oda yönetiminde etkili olmak isteyen gruplar için VATSO’nun önemi daha bir artıyor. Tüm bunlara bir de TUSKON’un etkinlik kazanma çabasını ekleyince, peşinen tercih belirtip, kazanması muhtemel diğer adayları kaybetmek, fazla cesur; bir o kadar da gereksiz bir adım gibi görünüyor.

 

Sonuç olarak VASİAD, sonuç ne olursa olsun “kazanan” olmaya dönük bir tavır belirlemiş ve bu tavra uygun bir yol haritası çizmiş kendine. Böylesine keskin hatların çizildiği, safların belirginleştirilmeye çalışıldığı bir ortamda  “yumuşak” bir tavır belirlemek ve buna uygun davranmak, mevcut pozisyonlar içinde en akılcısı gibi görünüyor.

 

Başta da belirttiğim gibi VASİAD ve TUSKON hakkında yazdıklarım, faraziyelerimden ibaret. Adı geçen kurumlardan herhangi bir düzeltme gelmesi halinde, buradan yayınlanacağını belirtmek isterim.