Dünya üzerinde birçok coğrafya ismi neye göre, kimlere göre kullanılır?
Dünyanın birçok noktasına isim dayatan ve kendini dünyanın merkezi konumuna alan bir Avrupa’dan bahsetmek istiyorum.
Kıtalara dikkatlice baktığımızda Kuzey ve Güney Amerika, Afrika, Okyanusya (Avustralya) ve Antarktika kıtaları ayrık, etrafı okyanuslarla çevrilidir. Fakat Asya ve Avrupa kıtalarına gelince bir tane kıta olması beklenirken, iki kıtaya ayrılmış olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi Avrupalıların, kendilerini dünyanın merkezi saymasıdır.
Bugün yeryüzü üzerindeki tüm kıtaların sınırları belliyken, Avrupa’nın sınırları tam olarak belli olmadığını görürüz. Özellikle kendini Asya’dan ayırdığı doğu yönündeki sınır hatları belirsizliğini korumaktadır.
Hatta bu sınırlarda bir savaş hali var: Rusya-Ukrayna Savaşı…
Tanımı ve sınırları net olmayan Avrupa, Ortadoğu’ya isim vermesi ve Asya kıtasına “Yakındoğu, Orta Asya, Uzakdoğu” kavramları kullanması oldukça düşündürücüdür.
Kitaplardaki ve okullardaki kullandığımız dünya haritasının tüm çeşitleri Avrupa insanlarının tüm dünyaya gözleriyle bakan bir haritadır. Dünya haritasının tam ortasında Avrupa kıtası bulunuyor, yani dünyanın merkezinde görünüyor. Kendini merkeze koyan Avrupa, Asya’yı “Yakındoğu, Orta Asya, Uzakdoğu” gibi kavramlarla tanımlarken, bizim de yaşadığımız coğrafyaya Ortadoğu deyivermişler.
Dünyada ve Türkiye’de çoğu kitaplarda, özellikle akademik çalışmalarda Avrupa’nın siyasi bakış açısını tanımlayan “Yakındoğu, Orta Asya, Uzakdoğu” kavramları çok kullanışlıdır. Ayrıca Avrupa’nın siyasi bakış açısını yansıtan kavramlardan uzak kalan yazar ve araştırmacıları da unutmamak gerekir.
Kitap isim seçimi konusunda Asya için bilinçli tercihler kullanırken fakat Ortadoğu için aynı şeyi söylemek imkansızdır. Bugün hem siyasi hem de askeri anlamda bir bunalım yaşayan Ortadoğu TV’lerde, radyolarda, kitaplarda, akademik çalışmalarda “Ortadoğu” kavramı kullanılıyor. Bu kavramı ilk olarak ortaya atan kişi, ABD’li Amiral Alfred Thayer Mahan olmuştu. O gün bu gündür coğrafyayı tanımlayanlar Ortadoğu kavramını tercih etmektedir. Uzakdoğu kavramı ise, 19. yüzyılın sonlarına doğru dönemin küresel aktörleri olan Avrupa ülkelerinin aralarındaki ilişkiler yumağında ortaya çıkan yapay bir coğrafi yakıştırmadır. Bu kavramın kullanımı daha önce Hindistan için kullanılıyordu. İngilizler, Hindistan’ı egemenliği altına aldıkları dönemlerde “Uzakdoğu” kavramını kullanıyordu.
II. Dünya Savaşı’ndan önce dönemin Avustralya Başbakanı Robert Gordon Menzies şöyle diyecekti: “Pasifik’in sorunları oldukça farklıdır. İngilizlerin Uzakdoğu dediği Asya’ya bize yakın olduğu için ‘Yakın Kuzey’ demeyi tercih ediyoruz.” Egemen zihniyetin bir sonucu olan ve sömürgeci geçmişi hatırlatması sebebiyle uluslararası alanda kullanılmayan Uzakdoğu kavramı Türkiye’de hatırı sayılır da olsa kullanılıyor. Sömürgeciliği hatırlatan tüm unsurlardan arınmak adına “Uzakdoğu” kavramı yerine Asya diyelim. Doğu Asya ya da Batı Asya da olabilir.