Fırat Bozkurt Yazdı: TFF 2. Ligde Çin-Arabistan rüzgarı!
Bundan yaklaşık 7-8 yıl önce Çin Devlet Başkanı Cinping bir futbol atağına başlayacaklarını bu kapsamda 70 bin futbol sahası inşa etmeyi milyonlarca insanı futbolla buluşturacaklarını ve Dünya Kupasına ev sahipliği yapmaya hedeflediklerini açıklamıştı. Bu uğurda Çin takımları Avrupa'dan çok önemli isimleri transfer etmeye başladı. Alex Texeira, Oscar, J. Martinez, Hulk, Demba Ba, Burak Yılmaz, Talisca vb birçok döneminin yıldızı oyunculara astronomik bonservis bedelleri ve inanılmaz maaşlar ödeyerek Çin'in yolunu tutturmuştu. Futbolun doğası gereği (bir önceki yazıda bu doğayı açıkladım) bu politika tutmadı. Tribünler dolsa bile yine de bu devasa paralar ki yaklaşık 2 milyar dolar Çin futbolunun kalkınmasına derman olamadı. Ardı sıra pandemi ve vergi kaçırma meseleleri ayyuka çıkınca Çin futbolda başladığı yere geri döndü. Şimdi yepyeni bir ülke daha bu denenmiş planı bu kez çok daha büyük paralar ile denemeye koyuldu. Belki vergi ve ekonomik sorunlar gibi konularla pek sıkıntıya girmeyecek olsalar da yine de Çin futboluyla aynı kaderi yaşayacaklarını düşünüyorum. En azından kendi futbol kültürlerini oluşturma konusunda sonuç alamayacaklar. Çünkü futbol komplike ve onlarca denklemi olan bir oyundur. Sadece bunlardan birini parayla ihraç etmek sonuç vermeyecektir.
***
Şimdi TFF 2. ligde bu sezon bu furyaya benzettiğim bir dönem geçirdik. Beyaz ve Kırmızı grupta Iğdır, Trabzon, Menemen, Kastamonuspor, Bucaspor ve bunlar gibi bir kaç takım daha eklenebilir. Bu takımlar bu sezon çok ciddi rakamlar ile çok ciddi takımlar oluşturdu. Rakamların boyutunu kavramak için şöyle örnek vereyim; Her iki ligde standart takımların harcadığı para 35-50 milyon civarlarında ki standart takım sayısı oldukça azdır. Öte yandan standart altı yani geneli oluşturan takımların harcadıkları miktar 20-35 milyon civarlarındadır. Ortalama rakamlar yaklaşık böyle iken ilk başta saydığım kulüplerin bu sezon ki bütçeleri 100-150 milyon lira dolaylarında. Bu kulüplerde tıpkı Çin ve Suudi Arabistan gibi kendilerini geliştirmenin en kısa yolunu para ile en iyi oyuncu grubunu bir araya getirmek olduğunu düşünüyor. Kâğıt üstünde hesap doğru çünkü transfer edilen oyuncuların kariyeri istatistikleri biçilmez kaftan gibi duruyor.
***
Peki ya futbol?
İşte futbol burada assolist misali salına salına sahaya geliyor. Diyor ki "Beyler her şey güzel tamamda sen ağa ben ağa bu koyunları kim sağa". Her kes yıldız her kes general peki askerler nerede? onlar ortada yok. Futbol bir yıldız oyuncu silsilesinin Tsubasa misali uçan kaçan şovlar yaptığı fizik dışı gollerin atıldığı bir oyun değil. Güçlü fizik, güçlü mantelite, esnek taktik ve teknik formasyonların, birbirine uyumlu oyuncu grubuyla oynandığı oynatıldığı bir oyundur. Hele Türkiye'de artık işin neredeyse tamamen fiziksel mücadeleye döndüğü yerde kaba futbol tabiriyle takımı "Asker" değil "Papaz" ile doldurursan senin çeyrek bütçene sahip takım gelir puanı senden alır. Şu anda bu takımların çoğu sezona kötü başladı. Muhtemelen bir toparlanma evresi geçireceklerdir çünkü ligde içler acısı durumda olan gencecik tecrübesiz gençlerin oynadığı takımlar hayli fazla. Tabi lig uzun ve standart takımlar içerisinde çok iyi takımlar var. Bu takımlar üst tarafları oldukça zorlayacaklar. O büyük paraları harcayan 6-7 takımdan sadece 3 takım matematiksel olarak şampiyon olabilir elbette geriye kalan 37 takımı geçerlerse. Bu Çin-Suudi benzeri girişimin ilk sebebi elbette hızlıca yükselmek ikinci sebebiyse bence futbolun artan maliyeti çünkü bu sezon 40 milyona kurulan takımı aynı oyuncu grubuyla bir sonraki sezon 2 katında daha fazla maliyetle kurmak zorunda kalıyorsunuz. Ama bu ilk girişim o kadar tehlikeli ki 5 takım parasına bir takım kurup üstüne başarılı olamazsanız ki başarılı olup yine de sonu hüsranla biten hikayeler (Bursa, Eskişehir, Karabük) mevcut bu sefer bir takımı bir kenti uçsuz bucaksız bir dehlize atarsınız.
***
Peki Vanspor olarak biz bu denklemlerin neresindeyiz?
Biz standart grup ile onun bir altı arasında bir yerdeyiz. Şu ana kadar konuşulan 45 milyon lira bir harcama söz konusu bunun sezon sonuna kadar 65’leri görmesi bekleniyor. İdari anlamda şu anda basında ve gündemde oldukça tartışma konusu. Öz geliri olmayan sürekli bir kaynağı olmayan bir takım için çok büyük bir bütçe bu yüzden biraz da tehlikeli bir bütçe. Ne tam yukarıdaki takımlar gibiyiz ne de tam alttaki takımlar gibiyiz. Futbol ve oyun anlamdaysa bence şu an standardın bir iki seviye üstünde yer alıyoruz. Mustafa Sarıgül güçlü bir oyun kurmak istiyor. Yukarıda belirttiğim iyi "Asker" oyuncuları takıma kazandırmış. Yaş ortalaması genç olan takım içi iletişim ve beraberliği şu an için çok iyi olduğu bir takım oluşturmuş durumda. Buradan neler çıkarabiliriz sorusun cevabı idari ve mali bazı dengelere bağlı bunu da yaşayıp göreceğiz. Çünkü bu dengelerin bizi geçen sezon şampiyonluk evresine girdiğimiz o Kastamonu, Ankara ve Kocaeli döneminde bir anda nasıl aşağı çektiğini gördük.
Bu yüzden bu sezon Vanspor için en önemli denklem idari ve mali denge olacak. Bunu sağlayabilirse takımımız bence bir şeyleri yerinden oynatabiliriz. Bakalım bu sezon Vanspor için ve proto Çin-Arabistan bütçeli takımlar için neler değişecek. Futbolu doğasından hareket ettirmek isteyen takımlar mı yoksa futbolu gerçek bir oyun gibi ele almak isteyenler mi başarılı olacak?