Uzun zamandır yazmıyorum.

 

Daha doğrusu yazmayı tercih etmiyorum.

 

Ama son dönemlerdeki birkaç durum sessiz kalmamı daha fazla engelleyemedi. Bir nevi yazmama bahane oldu diyelim biz buna. Köşe yazmanın sadece meslektaşlarını eleştirmenin bir hal aldığı Van medyasında çokta insanın içinde gelmiyor yazmak açıkçası…

 

Bir reklam alamadığı için sürekli çamur atıp duranlar, Facebook-Twitter gazetecileri fotoğraf çekip satanlar vs.vs… Bunlar sadece birkaç örnek. Van’da medyanın durumu çok vahim işin özü. Birilerine ‘yandaş’ diye çemkirenlerin yandaşlıkları o kadar açık seçik ki, sağa sola saldırıp gazetecileri ‘yandaş medya’ uçlamak ile düştükleri yandaşlık hali bile mide bulandırmaya yetiyor zaten.

 

Gazeteci dediğin tarafsız olmalı. Esas olan budur. Tarafsızsan bununla övünürsün istediğin kadar. Ama hem kendin tarafsız olmayacaksın hem de birilerine yandaş etiketi vurduğun meslektaşlarından daha yandaş, hatta candaş olacaksın. Neyse… Kimin neyin tarafı veya kimin tarafsız olduğunu sorgulamak bizim işimiz değil. İşimiz kamuoyunu bilgilendirmek, vatandaşı haberdar etmek. Yapıyorsak, başarabiliyorsak bunu tarafsızlığı tartışmaya bile gerek yok.

 

Anlayana.

 

 

* * *

 

Dünkü gazetemizin manşetinde okumuşsunuzdur.

 

Ak Parti Milletvekili Gülşen Orhan dün gazetemize ziyarete gelmiş. Hükümetin başladığı barış görüşmeleri ile ilgili epeyce uzun demeçler vermiş.

 

Okudum, beğendim. Ama samimiyetine pek inanamadım açıkçası.

 

Neden derseniz…

 

Birincisi, vekillik arasıra Van’a uğrayıp birkaç esnaf gezisi yapıp sonra da yerel medyaya gidip ‘güllik gülistanlık mesajlar’ verip kamuoyuna görünmek değildir.

 

Van milletvekillerinin yapması gereken yaptıklarını veya yapamadıklarını halka anlatmak, onların memnuniyetlerini kamuoyuna yansıtmaktır. Sadece Orhan’ın değil, tüm vekillerin de böyle yapması gerekiyor. Makbul olan da budur.

 

Üstelik, başlatılan bu önemli süreçle ilgili verilen demeçlerden daha önemli olan da bu sürece direk katkıda bulunacak adımlar atmaktır. Şahsen, sizlerin birgün bire bir müdahil olduğunuzu göremedik, Kürtleri temsil eden vekiller olmanıza rağmen!

 

Burhan Kayatürk’ün ulusal televizyonlardaki konuşması dışında nedense diğer vekillerden bu yönde atılmış bir adım göremiyoruz maalesef.

 

Onun dışında ‘Barış Süreci’ veya ‘Kürt Sorunu’na dair çok önemli mesajlar vererek sivrilen bir vekilimiz olmadı bu zamana kadar.

 

Siz bu halkın Kürt halkının vekillerisiniz, gidip elinizi masaya vurup müdahil olsanıza.

 

Ön planda yer alsanıza.

 

Nedendir bu suskunluğunuz?

 

Öyle yakınlarını oraya buraya işe aldırmakla olmuyor bu işler. Tüm vekillerin akrabalık bağları çok çok güçlü gerçekten, bu konuda takdir ediyorum sizi. Bir de Ankara’da işleriniz çok yoğun olsa gerek vatandaşların da telefonlarına cevap veremiyormuşsunuz, güzel…

 

Bu sözler anlayana…

 

Ama genel olarak diğer tüm söylediklerim tüm vekilleredir, hepsi üstüne alınsın bir zahmet!

 

Ak Partilisi, BDP’lisi…

 

Bizim bu süreçte ziyaret edilmekten daha çok memnuniyet duyacağımız şey, hangi partiden seçildiği ayırt edilmeksizin milletvekillerini bu halkı dinlerken, halkı ziyaret ederken konuştuklarını habere konu etmek, bunları yazmaktır.

 

Gerisi teferruat.

 

* * *

 

Van vekilinin görevleri

 

Açılışlara gitmek

Parti binasına gitmek

Açılışlara gitmek

Parti binasına gitmek

Açılışlara gitmek

Parti binasına gitmek

Açılışlara gitmek

 

Böyle devam eder gider, çok yoğundur kendileri.

 

Nefes alacak vakitleri yok.

 

Yarın da bir dönerci açılışı varmış haberiniz olsun…

 

*(Şükür kavuşturana başlığını daha önce de uzun süre sonra Van’a gelen BDP, Van Milletvekili Aysel Tuğluk için kullanmıştık. Bakalım bir dahakine bu başlığın muhatabı kim olacak?)