Ulaştırma, kendi bünyesinde başlı başına ekonomik bir faaliyet olmakla birlikte, bütün sektörlerle doğrudan ilişkisi olan önemli bir hizmet alanıdır. Bu bağlamda hizmet sektörünün önemli ayağını teşkil eden otogarların planlanması oldukça önemlidir. Bugün gelişmiş ülkelerin kentlerinde otogarların günümüz teknolojisi göz önünde bulundurularak tasarlandığını görmekteyiz. Sadece yolcu taşımacılığının yapıldığı yerler olarak değil, alış-veriş merkezi, fuar ve sergi alanları gibi sosyal aktiviteleri de içinde barındıran kompleksler olarak planlanmışlardır. Bu durumda Van otogarını biraz değerlendirmek istiyorum.
Van’da uzun yıllardan beridir mevcut yerinde hizmet veren otogar, 2011 yılındaki depremden sonra harabeye dönmüş, yıllarca çamur ve enkaz halinde hizmet vermeye devam etmiştir. Daha sonra tadilat yoluyla düzeltilmeye çalışılsa da ne yazık ki, çirkin görüntüsünden arınamamıştır. Metropol bir kent olan Van için yetersiz kalan bu otogar, şuan bulunduğu yerde önemli sorunlar yaratmakta olup, buradan taşınmasının koşullarını oluşturacak plan çalışmaları biran önce başlatılmalı ve gündemin ilk sırasında yer alması gerektiği kanaatindeyim.
Yapılacak olan yeni otogarın çağdaş tasarım ve planlama ilkelerine bağlı kalarak, nüfusun çoğunluğunun toplu taşıma imkânları ile rahatça ulaşabileceği bir konumda inşa edilmesi gerekir. Aynı zamanda, şehirlerarası taşımacılığının önemli unsuru olan otogarın sahil kenti Van’da, ulaşımın diğer merkezleri; havaalanı, tren istasyonu ve liman gibi noktalara da bağlanması oldukça önemlidir.
Bütün bu çalışmaların yapılması, bir kentin yaşam kalitesinin arttırılmasına olanak sağlayacaktır. Bu nedenle mevcut Van otogarının uygun bir yere taşınıp, günümüz standartlarında inşa edilmesi elzem bir durum olduğu açıkça görülmektedir. Çünkü bir kentin aynası olan otogar, her anlamda bulunduğu şehre büyük katkı sağlamaktadır.