Bu iki kavramla barışık değilseniz,
*Tarihinize saygınız yok,
*İslam tarihini yalanlıyorsunuz,
*Farkında olmadan Allah’a karşı savaş açmışsınız.
Daha fazla bir şey söylemeye gerek var mı? Bilemem. Galiba bu
kadarı yeter.
Ben Kimyagerim malum insan vücudunda birçok element var, birinin
yokluğu ile insan vücudunun metabolizması bozulur, tıp/tedavi peşinde
koşarak onu tespit edip vücuda zerk ediyoruz ki hayat normale dönsün,
aynen mesele buna benziyor.
Yüce Allah Kürtleri yaratmış, bize de ancak bu yaratılış hükmüne
saygı duymak düşer. Eğer bu kavimin varlığı yokluğuyla uğraşıp zaman
kaybederek, gereksiz politik duruşlar üretirsek, dünyaya ayıracak
zamanımız olamayacağı gibi ahrete de memul ve mahzun gitmiş olacağız.
Hele hele bunu Türkiye’de yapanlara binler kere yazıklar olsun.
Hatırlayın düşman Ankara’nın eteğine, Polatlıya kadar gelmişti. Öyle ki
TBMM’de gündem Meclisin durumu, konumuydu. Acaba yerini mi
değiştirsek diyenler vardı, hatta Kayseri’ye taşınması bile dile gelmişti.
Deyab Ağa adında bir Kürt vekil; Meclis kürsüsüne çıkıp; “Biz buraya
ölmeye geldik, bu can bu bedende olduğu sürece bu meclis burada olacak”
demişti. Şu anda dahi bunu yazarken tüylerim diken diken oldu, bir
anlamda o günlere gittim ve duygulandım.
Bu meclis Kürtlerin ve Türklerin Meclisidir diyerek önce Büyük Millet
Meclisi olarak açıldı, sonra TBMM adını aldı. Bu meclisi Türk meclisi
yapmaya hevesli olanlar var, bunlar kapasiteleri düşük, angut tarzı, insan
kılıklı kimselerdir. Bu asırda böyle anlamsız ideallere zaman ayrılır mı? Bu
ülkeyi seviyorsan Eğitimine, İnancına, Kültürüne, Sanat ve Zanaatına
Teknolojisine, Ekonomisine sahip çıksanıza.
1924 anayasasıyla dinimiz ve dilimiz ötelendi. Seyx Sait(daha düne
kadar (x) harfiyle kavga ediyorduk, vax ki ne vax) ve arkadaşları tepki
gösterdiler. Kimisine göre başarısız oldular denilse de aslında onurlu
insanlara bir yol bıraktılar, tıpkı Hz.Hüseyin edasıyla zulme karşı
başkaldırmışlardı.
Batılılaşma adına Anadolu da yüz binlerce insan haksız yere infaz
edildi. Atıf Hocayı öldürten karar ne kadar haqsızsa Şeyx sait ve
arkadaşlarını asan karar da o kadar haqsızdır.
Kürtlerin red ve inkarı yapıldı, ne yaptılarsa Allah’ın ayeti sayılan
dillerden biri olan Kürtçeyi yok edemediler. Asimile olan Kürtler dahi
dillerinin aşkıyla yaşamaktadırlar.
Osmanlı zamanında Mirekistan olarak Eyalet tarzı idare edilen Kürt
ve Kürdistan bölgelerini yok saymak sadece insanı küçük düşürür. Kürtleri
küçük düşürmek için uydurulan cümleler dahi Kürtlerin varlığı için yeterli
delildir.
*Alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete
*Kürtten olsa evliya komayın avluya,
*Kırro mağara numaran kaç? Kuyruklu Kürt..vs.
Hangi birini anlatayım, Türkiye’de Kürtlerin varlığını inkar eden
siyasetle uğraşmak kadar abes ve anlamsız bir siyaset dünyada yok gibi.
Bir halkın katkılarıyla ülkeyi düşmandan kurtaracaksınız, kalkıp bu halk
yoktur diyeceksiniz, Allah aşkına bu kadar kaba bir duruş dünyanın
neresinde var?
Neyse ki Son yıllarda AK Parti iktidarı bu yanlışın farkına vardı ve
duruşuyla, yaptığı yasal düzenlemeleriyle Kürtlerin gönlünü kazandı, TRT
KÜRDİ tek başına Kürtlere huzur verdi, eğer Sosyalist/Komünist bir
hareket olan PKK ve onun görüntüsü olan HDP olmasaydı, Kürt sorunu
çoktan hal olmuştu. Bu, çok zor diyenler aslında bir müminin bakışıyla
olaya bakmıyorlar mesele burada.
Allah aşkına bir bakın Kürtlerin red ve inkarı Türkiye dışında hangi
ülkede bu düzeyde olmuştur. Kürtlere haksız yere yapılan zulüm hangi
ülkede yapılmıştır.Sakın Irak’ı, Suriye’yi bana örnek göstermeyin buralarda
Kürtlerin devlet üzerinde kayda değer bir hakları yok, Türkiye’de öyle mi?
Yeminle söylüyorum eğer son on yılın gelişmeleri olmasaydı şimdi Türkiye
ortadan ikiye bölünmüştü, buna şükür etmek lazım ki Kürtlerin %80’i
bunun farkında, vatanına milletine bağlı yoksa başımıza bir felaket çoktan
gelmişti.
Baksanıza yanı başımızda savaş var ama Kürtler işine gücüne
bakmaya devam etmektedir. Eğer PKK Kürtlerin derdine deva arasaydı,
onları yerinden yurdundan etmeseydi, halk buna sessiz kalır mıydı? Bu
işlerin halkla ilgisi olmadığı kahır ekseriyet tarafından anlaşılmıştır.
Tabi ki insanların ölümü can yakıcıdır ama kendi tercihini yanlıştan
yana yapanlar olması da iradelerinin bir eseridir.
Bununla birlikte Kürt yoktur, Kürdistan yoktur demeye kimsenin
hakkı yoktur. Irak Kürdistan’ı devletleşiyorsa bunu alkışlamamız lazım.
Suriye Kürtleri federatif bir yapıya kavuşuyorsa yine bize “hayırlı olsun”
demek düşüyor, Türkiye Kürtlerinin hak ve özgürlüklerinin anayasal bir
güvenceye bağlanması için çalışmak her vatandaşın boyun borcudur.
Bu kadar vahim bir süreç yaşamamıza rağmen birileri hala Kürdistan
yoktur diyorsa vay hallerine! artık bu tür bir siyasetin zamanı geçmiştir.
Bana inanmıyorsan tarihine saygı duy bari diyorum, siz ne dersiniz?