İnsan, koşturmanın gölgesinde yaşarken nefesinin ve kalbinin ritmini çoğu zaman unutur. Oysa bir an dursa, bu sessiz mucizelerin pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeğiyle yüzleşir. Dostum Dr. Mehmet Derviş’in dediği gibi: "Nefes aldığını hissediyorsan, hastasın demektir." Çünkü sağlık, bu ritimlerin fark edilmeden işlemesidir. İşte burada, insanın acziyetini ve Yüce Kudret’in sonsuz hikmetini anlatan bir sır saklıdır.
Allah dileseydi, ne kalbin atışına ne de nefesin akışına muhtaç bir sistem yaratırdı. Ancak O, hayatı bu iki ritme bağladı. Belki de bununla insana şunu hatırlatmak istedi: "Sen, benim iznimle varsın." Kalbin her vuruşu, nefesin her dalgası, bir saat gibi işler. Saatin tik-taklarını duymazsın, ama o durduğunda zaman donar. Tıpkı kalbin sustuğunda hayatın durması gibi…
Doğduğumuzda ilk nefesle dünyaya merhaba deriz; son nefesle de vedalaşırız. İkisi arasındaki tüm anlar, Allah’ın bize sunduğu bir emanettir. Peki ya bu emaneti nasıl taşıyoruz? Bir an düşünelim: Nefes almayı bilinçle yapsaydık, yaşam bir işkenceye dönüşmez miydi? Ya kalbimiz her atışta bizden izin isteseydi? İşte bu kusursuz otomatiklik, yaratılışın en büyük delilidir.
Kalp, sadece bir organ değil; varoluşun metaforudur. Durduğunda tüm hayaller, planlar, hırslar bir anda silinir. Bu, insana şunu fısıldar: "Sen kontrol etmiyorsun, kontrol ediliyorsun." Allah, kalbi ve nefesi insanın iradesine bırakmadı ki, kibrini kırsın, aczini anlasın diye
Her nefes ve kalp atışı, insana iki şeyi birden öğretir:
1. Şükür: Aldığın her an, sana verilen bir lütuf.
2. Teslimiyet: Sen sadece bir misafirsin; bu bedenin sahibi değilsin.
Dünya telaşı içinde unuttuğumuz gerçek, tam da budur. Kalbin durması veya nefesin kesilmesi, tüm dünyevi hesapları altüst edebilir. Belki de Allah, bu kırılgan dengeyle bize şunu hatırlatıyor: "Senin sandığın gibi güçlü değilsin. Güç, sadece Benim elimde."
Şöyle bir düşünelim mi?
● Bir nefesin bile ne kadar kıymetli olduğunu kaç kez fark ettik?
● Kalbimizin bizden habersiz atışı, acaba bize "Sen yalnızca bir araçsın, asıl İrade Sahibi Ben’im" mesajı mı veriyor?
● Her şeyi kontrol etme hırsı, bu sessiz mucizeleri görmezden gelmemize mi neden oluyor?
Hayat, nefes ve kalbin sessizliğinde saklı bir dua gibi… Belki de asıl mesele, bu duayı duymak ve "Rabbim, senin kudretinle nefes alıyorum" diyebilmekte yatıyor. Çünkü insan, ancak aczini kabul ettiğinde gerçek kudrete ulaşır.
Son Söz: Bir daha nefes alırken kulak verin: Belki de her soluk, Allah’ın size "Ben buradayım" diye fısıldamasıdır…