Özlü Söz: Memleketler mülk, saltanat ve küfür üzerine kurulabilir, ancak zulüm üzerine kurulamaz.

İMAM MAVERDİ

Batı emperyalizmi Siyonizm'in emelini gerçekleştirmek için harekete geçmesi sonucunda İslam hilafetini ortadan kaldırılmakla ile ilk adımını atmıştı. O ile adımdan sonra Müslümanları ırklarına göre bölüp işbirlikçi yöneticileri başlarına getirmekle parçaladılar. Ve nihayetinde batının hayat biçimi ve eğitim yapısı doksan yıldan bu yana verilerek İslamsız bir Müslüman güruhunu ortaya çıkardılar.

İlkin Osmanlı devleti yıkılarak Türkler adına hareket eden Sabataistlere Türkiye Cumhuriyeti kurduruldu. Osmanlının idaresi altında tarihte onlarla birlikte kader birliği yapan ve birlikte yaşayan Kürtler, Sabataistlerin kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin Hıristiyan Avrupa'nın dört Katolik ülkesinden aldığı hukuka karşı gelerek isyan başlattı. Ve Kürtlerin bu karşı çıkışı ince bir siyasi hesapla o dönemde sınırlarla birbirinden koparılıp kurulan Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında bölünerek Kürdistan toprakları parçalandı ve Kürtlerin iradesi bu dört devletin iradesine bırakıldı.

Araplara birkaç devlet olma imkanı tanındı ve onlarda bunu kabul ederek batı ile işbirliğine girdi. İran'da Şah batı ile uyum sağladı ve İran batı yanlısı bir ülke olarak yoluna devam etti. Ancak İran'da 1979 yılındaki İmam Humeyni liderliğinde gerçekleşen İslam İnkılabı batı emperyalizmi açısında bu gidişatın büyük bir yıkımı oldu.

ABD İran'ı bu gidişatından vazgeçirip yıkmak için üzerine Saddam'ı saldırttı. Saddam o dönemde İran içlerine kadar girdiyse de İran kısa sürede toparlanıp büyük bir atağa geçerek Irak topraklarına kadar girdi ve savaş bu sınır bölgelerinde o dönemde şiddetle devam etti. Halepçe o dönemde Saddam'ın zulmü karşısında İran'ı bir kurtarıcı gibi görmüş ve desteler mahiyette fiiliyat sız desteklemişti. Bunu gören Saddam Halepçe'ye kimyasal bir saldırı yaparak Mazlum Kürt halkından otuz bini aşkın insanı şehit etmişti. Yine Saddam'ın Enfal katliamına maruz kalan Kürt halkı bu katliamda da mazlum olarak can vermişti.

İran'ın Urmiye kentine yapmış olduğum bir seyahatte oranın Kürt beylerinden Hurşit beyle bir görüşmem olmuştu. Uzun bir söyleşiden sonra bana; " Biz İran-Irak savaşında İran'dan yana tavır koyduk ve savaşa katıldık. Ve Tahran'da İmam Humeyni ile görüşmeye gittiğimde Rahmetli İmam'a Kürtlerin durumunu, mazlumiyetlerini, fakir ve yardıma muhtaç oldukların güzel bir dille anlattım. Beni çok dikkatle dinlemiş ve gözleri yaşarmıştı. Bana gerçekten İslam ÜMMETİNİN YETİMLERİ KÜRTLER'dir sözünü o sohbetimiz esnasında söylemişti."

Bu sözü Mısırlı yazar Fehmi Şinnavi Kürtler hakkında yazmış olduğu kitabına bunu isim olarak vermişti... İSLAM ÜMMETİNİN YETİMLERİ KÜRTLER....

O tarihten bu yana iradesi dört devlet arasına paylaştırılan Kürtler, hiç rahat yüzü görmediler, sürekli kandırıldılar, sürüldüler, mahrum bırakıldılar, her şeylerine yasaklar getirildi, katledildiler ve olması gereken haklara bir türlü kavuşturulmadılar.

Peki! bu haksızlığı ve zulmü yaşamak için Kürtler ne yapmıştı?

Evet batını gözünde Kürtler suç işlemişti hem de suçların en büyüğünü!

Suçları Sabataistlerin kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin İslam hukukunu kaldırıp yerine Avrupa'nın Katolik Hristiyan devletlerinden getirttiği hukuka karşı çıkmalarıydı. Bu batı ve işbirlikçi devletler tarafından af edilmeyecek kadar büyük bir suçtu.

Şimdi Kürtlere işledikleri bu suçun bedeli ödettirilmek isteniyor. Hem de bütün İslam coğrafyasında yaşayan Kürtlere...

Ezidi Kürtleri de ayırmadan...

Hem de Allah adına yeryüzünde devlet kuracağız diyen IŞİD tarafından...

Batı biz Müslümanları İslam dininin temel kavramlarından, öğretisinden ve o öğretinin yaşamamıza tam teferruatı ile yansımasına engel olmak için işbirlikçi devletlerin sürekli katı bir denetimine tabi tuttu. Ve bu katı denetim neticesinde Müslüman nesiller İslam'ı gerçek manası ile öğrenmekten mahrum yetişerek tamamen ideolojik fikri akımların tasallutu altını bırakıldılar.

İslam dünyasında başlayan Kurana dönüş hareketlerine tahammül edemeyen ABD ve İsrail bu gidişatı durdurmak için Arap Baharı başlattı ama bu projeleri istenilen neticeyi vermedi.

Şimdi uzun yıllardır gayretli Müslümanların emekleri ile Allah'ın gerçek dini olan İslam'ın günümüz Müslümanlarına anlatılmasından korkan ABD bütün dünyaya Müslümanların terörist olduklarını ve eğer Müslümanlara sempati ile yaklaşacaklarsa bakın bunlar kan döken adam kesen ve zulmedenlerdir imajı vererek bugün IŞİD gibi Allah'ın dini ile uygulamada alakası olmayan ruh hastalarını çıkardı ve onlara bu katilleri örnek olarak gösterme gayreti ile hareket ediyor.

İşte bu ABD yapımı İslami(!) IŞİD bugün Irak ve Suriye'de özellikle Kürtlere karşı göstermiş olduğu katliam ve zulüm artık haddini aşmış durumda.

ABD IŞİD organizesi ile bütün bölge halkının gözünde büyük kurtarıcı ve artık nerede kaldın ey kurtarıcımız konumuna getiriyor kendini. Oysa onun sevgisi İslam coğrafyasının çocuklarına değil, onun tek sevgisi ve koruması Siyonist İsrail'edir..

Suriye'nin Kürt köylerine yaptığı baskın neticesinde ölüm korkusu ile kendini Türkiye sınırına atan masum ve mazlum Kürtlerin ekranlara yansıyan hali en katı kalpleri bile yumuşatacak ve göz pınarlarından yaşların akmasına yol açacak bir mazlumiyetti.

Biz her zaman gerçek Müslümanları mazlumların yanında ve zulme karşı olandır şiarını dillendirdik. Mazlumun dini ve ırkı sorulmaz düsturu ile hareket ederek bunu hep yaşamamıza yansıttık.

İslam devletini kuracağız diye ortaya çıkan IŞİD İslam'ın bu ilkelerini yerle bir ederken acaba bundan sonra hangi mazlum ve kimsesiz Müslümanlardan medet umup onlara sığınacak.

Müslümanlara kafa kesen, çocukları acımasızca katleden, namuslu kadınları başkalarına satan, cihat nikahı yaparak İslam'da olmayan bir nikah şeklini sokan gözü ile bakılacak bundan sonra..

Allah Kuranın Fatır Suresi 5. ayetinde "Aldatıcılar sizi Allah'ın adı ile kandırmasın" emri ilahisine bakarak bu İslam adına çıkıp Siyonizm'in köpekliğini yapanların Allah'ın gerçek dini olan İslam ile hiçbir alakası olmadığını bilelim ve bunu Kurana bakarak öğrenelim.

Mazlum ve çaresiz bırakılan, yerlerinden edilen Müslümana Kürt kardeşlerimize her türlü yardımı yapmak için seferber olalım.

Mazlumların ve kimsesizlerin Rabbi Allah'tır ve biz ona tevekkül etmişiz...

Her zaman ve zeminde mazlumların yanında olmak dileği ile selam ve dua....