Güç zalimin elinde olunca, zulüm adalet, haksızlık hak, vahşet medeniyet oluyormuş.
Güç zalimin elinde olunca, bebekler suçlu, çocukların katledilmesi meşru müdafaa hakkı, insanların öldürülmesi demokrasi, kadınların hakkı ölüm oluyormuş.
Güç zalimin elinde olunca, çocukların isimleri ellerine ve ayaklarına yazılıyormuş.
Güç zalimin elinde olunca, insan bir hayvan değeri bile görmüyormuş.
Güç zalimin elinde olunca, konuşulan onca hak ve hukuk söylemleri sadece dilde kalıyormuş.
Güç zalimin elinde olunca, zalim İsrail devlet, kendini bu zulme karşı koruyan Filistinliler ise terörist oluyormuş.
Güç zalimin elinde olunca barbar Batı, medeni oluyormuş.
Bugün, güç zalimin elinde olduğu için dünya, adalete ve merhamete susamış durumdadır. Zalimin elindeki bu gücün alınması için zulme karşı olan herkes cehennem gibi çalışmalıdır. Durup dinlenmeye hakkımız yoktur. Boşa geçirecek bir dakikamız bile yoktur. Zalimden uzakta yaşayarak, zalimin zulmünden kurtulmuş olmuyoruz. Zalim elindeki güç zehirlenmesiyle, tüm dünyayı yakıp yıkmanın hayalini kurmaktadır.
Kendinden önceki nesle küfretmek meziyet değildir, ancak geçmişte zalime karşı güç toplamayan merhametli kişiler suçludurlar. Neden kafir arı gibi çalışırken onlar sadece zevk u sefalarının peşine düştüler. Madem kafir arı gibi çalışarak bu gücü elde etti. Biz de Elon Musk’un dediği gibi “Cehennem gibi çalışarak” onların elindeki güce ulaşıp, onları geçmeliyiz.
Allah, zalim insanları cehenneme attıkça, Cehennem’e sorar:
“doldun mu? Cehennem “daha yok mu?” diyerek cevap verir.” (Kaf süresi:30)
Cehennem doymak bilmez bir iştahla çalışıyor. Her gönderilen topluluktan sonra “daha yok mu” diyerek daha fazlasını istiyor. Biz de cehennem gibi çalışarak, ilme doymadan hep daha fazlasını isteyerek daha güçlü olacağız. Cehennem gibi çalışarak zalimin elindeki bu gücü el birliğiyle alacağız. Eğer, Elon Musk bir cehennem gibi çalışıyorsa, biz “iki cehennem” gibi çalışacağız. Bir işi bitirdiğimiz gibi derhal yeni bir işe başlayacağız. Okuduğumuz bir kitabı bitirdiğimiz gibi derhal yeni bir kitabı elimize alacağız. Bir konunun çalışmasını bitirir-bitirmez derhal yeni bir konuya başlayacağız. İlme hiç doymadan her zaman “daha yok mu” okuyacağım bir kitap, çalışacağım, araştıracağım bir konu diyerek sürekli yeni bir bilginin peşinden koşacağız.
Rabbimiz de böyle bir çalışmayı bize emrediyor.
“Öyleyse bir işi bitirince hemen yeni bir işe koyul.” (inşirah süresi:7) emrince sürekli hayırlı olacak yeni bir işin, yeni bir bilginin peşinden koşmamızı, adeta “boşa geçirecek zamanınız yoktur” diyerek, bizleri sürekli çalışmaya sevk ediyor.
Rabbimizin emrince, zalimin elindeki gücü alana kadar durup dinlenmeden çalışacağız. Gücü elimize aldığımızda da zalim İsrail ve Amerika’ya benzemeyeceğiz. İslam’ın merhametini tüm insanlığa yaşatacağız.
Hak, hukuk bilmez zalimlerin anladığı tek dil onu zehirleyen güçtür. Güç zalimin elinde olunca da insan canı, bir köpek kadar bile değer görmüyormuş. O zaman ilim, bilgi, bilim, teknoloji gibi zalimi zehirleyen güç, zalimin değil de merhametlilerin elinde olmalıdır. Bunun için de çocuklarımızı dört yaşında Kur’an kurslarına gönderdiğimiz gibi dört yaşında ilim yuvalarına da göndereceğiz. Bekletmeyeceğiz, beklemenin zamanı değildir. Yıllardır beklemekten başka bir şey yapmadığımız için hep kaybettik. Artık beklemenin değil cehennem gibi çalışmanın zamanıdır.
Komünist düzen üzerinde biraz araştırma yapınca, Clara ZETKİN isimli komünist bir kadına denk geldim. Bu kadın kendini Marks’ın düşüncelerinin gerçekleşmesine adamış biridir. İlerlemiş yaşına rağmen geceleri sık sık kalkar yazar, çizer sonra günün erken saatinde dışarı çıkarak, komünizmi daha çok yaymak için konuşmalar yapmaya gidermiş. Clara ZETKİN’in yardımcısı bir gün onun ilerlemiş yaşı ve hasta haline rağmen bu kadar çalışmasına itiraz ederek, biraz dinlenmesi gerektiğini kendisine söylemiş. Ancak Clara:
“Komünizm, hakim olana kadar bizim durup dinlenmeye, mola vermeye hakkımız yoktur” diyerek, yardımcısına sert bir şekilde karşı çıkmış.
Rusya’da 20 milyon, Çin’de 10 milyon, Kamboçya’da 2,5 milyon, Polonya, Yugoslavya, Filipinler, Nikaragua, Küba, Kore, Afrika ülkeleri ve dünyanın diğer tüm ülkelerinde kan akıtan, dünya genelinde 150-200 milyon insanı katleden komünist düşünce için eğer yaşlı ve hasta bir kadın ‘benim durup dinlenmeye hakkım yoktur’ diyorsa; Allah’ın dini olan İslam uğruna çalışmak için hiçbir Müslümanın durup dinlenmeye hakkı yoktur.