Yerel seçimlerde AK Parti’nin Van Büyükşehiri alma konusundaki kararlılığı Başbakan’ın Van programında görmüştük. Başbakan yanlış yönlendirilmiş olsa da konuştukları ve söyledikleri ile Van’ı ne kadar istediğini apaçık ortaya koymuştu.

 

Üstelik Başbakan Erdoğan teşkilat ile yapılan özel toplantısında da buna vurgu yapmış ve; “Büyükşehiri kazanmak için gece gündüz çalışın. Ama kazanamazsanız bilin ki bu hepinizin boynunda büyük bir vebaldir…” demişti.

 

O yüzden Erdoğan’ın bu noktadaki kararlılığı ortada. Hükümet kanadının önemli isimlerinden birisi olan Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Van ziyaretinde ben, en az Erdoğan’ınki kadar büyük bir istek gördüm.

 

Haftasonu Van’a gerçekleştirilen toplantı ile Başbakan Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin Van’da yürüteceği çalışmanın detayları da az çok şekillenmiş olacak. Buna göre:

 

-Bakan Davutoğlu Van’ın seçim çalışmasında sorumlu Bakan olacak.

-Ak Parti Konya Teşkilatı, seçim boyunca (zayıf) AK Parti teşkilatının kardeş (kurtarıcı) teşkilatı olacak ve her türlü tecrübesini Van’a aktaracak.

-Konya’nın Van’dan daha gelişmiş 13 önemli ilçesi ve ilçe belediye başkanları ile teşkilatları Van’ın 13 ilçesine ağabeylik yapacak, tecrübelerini paylaşacak.

-Konya büyükşehir belediyesi Ak Parti ile yeniden kazanma konusunda oldukça rahat olduğundan dolayı projeleriyle, siyasi desteğiyle Van Büyükşehir Adayı Osman Nuri Gülaçar ve Ak Parti teşkilatının yanında olacak.

-Konya’da aylar öncesinden başlayan çalışmalara hız verilecek, orada hazırlanan ‘çılgın’ projeler teknik ve siyasi alt yapısı ile Gülaçar aracılığı ile Van’a sunulacak ve kazanılması halinde Van hizmet anlamında yine Konya Büyükşehir tarafından desteklenecek.

 

* * *

 

KONYA’YANIN ELİNE BAKACAKLAR…

 

Konya ekibinin Van’a sunacağı bu sınırsız desteklerin dışında ben Davutoğlu’nu takip ederken çok önemli bir tesbite vardım… Öyle görünüyor ki Ak Parti Genel Merkezi bizim aylardır dillendirdiğimiz teşkilatın zayıf olduğu yönündeki gerçekleri aslında çoktan görmüş de bunun hazırlıklarını uzun süredir yapıyormuş.

 

Lakin Van’ın payına düşen Bakan’ın Davutoğlu olması AK Parti’nin Van’ın yanına attığı kocaman bir artı olarak duruyor. AK Parti belki ‘Bakan gönderilecek’ iddialarıyla büyüküşehir adayı beklentilerini zirveye çıkarıp Vanlı bir aday ile bunu bir anda düşürdü ama bunu yaparken de belli ki ‘B’ planını da devre koydu.

 

Şöyle ki Bakan Davutoğlu bizim gibi KÜÇÜK beklentileri olan BÜYÜKŞEHİR’ler için fevkalede bir isim… Siyaseti de hesapları gibi küçük olan Van’da birilerinin gelip siyaset dersi vermesi gerekiyordu o da bu anlamda gönderilebilecek kişi Davutoğlu oldu.

 

Sebebine gelince…

 

Aylardır bizzat bizim de dile getirdiğimiz ve aday adayları ile yaptığımız görüşmelerden aktardığımız kadarıyla bizim siyasetçilerimizin Van ile ilgili konuştukları, temennileri, öngörüleri ve projeleri ne üzerine oldu? Gelin hatırlayalım:

 

-Van’ı turizm kenti yapacağız! (Bravo)

-Van’a sahil yolu kazandıracağız! (Oley)

-Van’a kocaman AVM’ler dikeceğiz! (Biji)

-X ilçemizi sanayi ilçesi yapacağız (Çok yaşa)

-Y ilçemizi sil baştan yaratacağız (Hay bin yaşa)

-Büyükşehir az Van’ı metropol yapacağız (Uff)

-Metrolar, tramvaylar, metrobüslerle sizi taşıyacağız (Varol)

 

Kulağa ne kadar hoş gelen projeler değil mi?

 

Bir tane Allah’ın kulu da gelip size bu projeleri anlatmaya başlamadan önce,

 

-Ne büyükşehiri biz halen koca bir büyükköyüz.

-Adayı olduğum Ak Parti’nin Van’da durumu pek de hoş değil, neden AK Parti bu hale geldi?

-Benim adayı olduğum bölgenin hassasiyetleri, yeterlilikleri, potansiyeli, eksisi, artısı şudur, budur bu olmalı…

-Van’ı büyükşehir yapmadan önce bir halkın suyunu, elektriğini, altyapısını yapalım da ondan sonra projelerimizi konuşuruz Allah büyük.

-Daha iki aracın yan yana geçeceği yollarımız, araçlardan yayalara kalmayan sokaklarımız, bu halkı taşımaya yetmeyen toplu taşıma sistemimiz ve zirveye ulaşmış bir trafik sorunumuz var ne uzay gemisi, VanRay’ı, hafif raylı sistemi…

-X ilçesinde sahil bandı briketçiler, marangozlar ve sanayicilerle işgal edilmiş hele bi bunlara çare bulalım, sonra kazma kürek alır, aracımızı temin eder belediyemizi kurarız.

-Y ilçemizde vatandaş susuzluktan ölüyor, turizmciyi çağırmadan önce hele bir su verelim sonra geleni suda yüzdürelim.

 

Dedi mi demedi mi?

 

Onu da bırakalım. Bu aday adaylarının kaç tanesi Ak Parti’nin kuruluş tarihini, hangi davanın partisi olduğunu, parti teşkilatının kimlerden oluştuğunu ve üç kuşak kadar başkanını sayabilir size? Ya da bırakın Ak Parti’yi yakın tarihte “Van neydi ne oldu?” diye düşünüp de bunun üzerinde 3-5 kelam edebilecek yeterlikte kaç aday adayı var?

 

Merak ediyorum acaba Ak Parti’nin şu günlerde yaşadığı şu kaosu, sebep olanları ve AK Parti’ye sırt çeviren vekilleri sorsanız sadece iş olsun diye aday olmuş adaylar; “HEPSİNİ YAĞELESİNLER!” mi diyecek? Der vallahi de der!

 

* * *


VAN’DA SİYASET DERSİ…

 

Dönüyorum Davutoğlu’na bakıyorum…

 

Önceki Valimiz Münir Karaloğlu dışında Van’a, tarihine, kültürüne, diline, zenginliğine ve eksikliklerine bu kadar hakim ikinci bir devlet büyüğü daha görmemiştim.

 

Haftasonu onu da görmüş oldum. Davutoğlu sabahtan akşama kadar resmen bizim tarihimizle bize TARİH dersi verdi. Bizim sosyolojik yapımızı ve toplumsal refah seviyemizi bize anlatarak resmen bize VAN dersi verdi. Siyasetçilere çılgın projeler ve yalan beyanatlar ile değil tarihi kişilikler ve bizzat Van’dan örnekler ile SİYASET dersi verdi. Konuşmasının büyük bölümünde AK PARTİ kelimesini dahi kullanmadan gün boyunca onu izleyenlere mükemmel bir AK Parti reklamı yaptı.

 

Bunun adı siyaset sanatıdır işte…

 

Peki Davutoğlu bunu yaparken AK Partililer ne yapıyordu…

 

-Parti yöneticileri ‘Hay bin yaşa’ diye onaylaya onaylaya boyun fıtığı oldular…

-Milletvekilleri ‘Ulan ben nasıl akıl etmedim bunları konuşmayı’ diye hülya hülya Bakan’ı izlediler.

-Aday adayları el çala çala ellerini kullanamaz hale geldiler…

-Vatandaşlar ve siyasetçi özlemi çekenler ise büyük bir ‘AXXXX’ çektiler!

 

Bakan Davutoğlu’nun ziyaretinden arda kalan işte budur. Ben de dönüp bir Davutoğlu’na bakıyor ve adını ağzından düşürmediği Üstad Said-i Nursi’den alıntıladığı o sözcüğü onun konuştuğu şu kitleye söylüyorum: Davam ah davam…

 

Sonuç olarak.

Tabakta iki çeşit var;

Birincisi Bıçak arası

İkincisi Etli Ekmek

Hangisini YERSENİZ!

 

* * *

 

BDP’NİN YANLIŞ ADAYLARI

 

Uzun süredir konuşulan ilçe adaylarını açıklama konusunda BDP mi Ak Parti mi derken ilk adımı BDP attı. Bugün, yarın derken BDP değerlendirmeleri tamamladı ve geçtiğimiz hafta Büyükşehir başta olmak üzere tüm ilçe isimlerini nihayet duyurdu. Büyükşehir için benim de Altan Tan’ın gelebileceği yönündeki tahminlerime rağmen bir dönemler BDP Genel Başkan ve Yardımcılarının bile tartışma konusu olan Bekir Kaya resmen büyükşehir adayı ünvanını kazanmış oldu.

 

Lakin daha önce BDP’nin gösterilen tam sadakat ve koşulusuz teslimiyet ile adayını destekleyen BDP seçmeni ciddi bir ayaklanmaya geçti partisine karşı. Uzun yıllardır savaşa gitmeyen yeniçeriler gibi içine atmış aday adayları başta olmak üzere teşkilatlar ‘Yeter be’ der gibi istedikleri adayların gösterilmemesine ve hassasiyetlerin değerlendirmemesine tepki gösterdi.

 

Başta Çaldıran olmak üzere, Çatak, Edremit ve Tuşba adaylarına olmak üzere tüm ilçelerden homurtular yükseldi. Çaldıran teşkilatı istifa etti, eski başkan kriz masası kurdu, değerlendirmeye alınmayan 13 aday bağımsız aday çıkarmak için bir araya geldi. Halk ise tepkiyi sandıkta göstermek için ‘and’ içti. Çatak, Edremit ve Tuşba’da ise parti yönetcileri, aday adayları ve vatandaşlar il teşkilatına gelip “Kabul etmiyoruz” dediler. “Diyarbakır’a gideceğiz, genel merkeze” çıkacağız diye tepki gösterdiler. Kaos sürüyor. BDP’de sessizlik hakim…

 

Peki ne oldu da BDP halkın bir anda böyle bir reaksiyona geçecek adaylar gösterdi?

BDP ilçelerde beklenilenin aksine oldukça farklı bir strateji izledi. Örneğin benim beklentim şuydu:

 

-BDP AK Parti’nin iyice ‘yok’ları oynadığı ve görmezden geldiği aşiretlerin durumunu da göz önüne alacak ve aşiretler konusunda AK Parti’ye küs ve kırgın olanlar BDP’de can bulacaktı.

-Yıllardır olduğu gibi bedel, emek ve büyük aile hassasiyetlerine özen gösterilecekti.

-Toplumda karşılığı olacak adaylar ile yola çıkılacak ve BDP, AK Parti’nin kendine çok güvendiği ilçelerde bile hakimiyeti tam anlamıyla ele geçirecek.

-Kadın kotası uygulanan yerlerde eş başkanlıklar kotasından yine söz sahipi erkek adaylarla güçlendirilecek.

-Partide hizmeti olmasa da BDP’ye yakın kurum, kuruluş, dernek ve vakıflarda fikren BDP’ye destek vermiş emekçiilerden faydalanılacak…

 

Ama görünen o ki Halkların Demokratik Partisi (HDP) çatısı altında buluşmaya çalışan ve ‘Türkiyelileşen’ bir parti olma yolunda ilerleyen BDP bölgede de çoktan Türkiyelileşme adımlarını atmış bile. Nasıl mı?

 

Vanlılaşmış.

 

Hatta geçtiğimiz günlerde BDP il teşkilatının mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeler yaptığım birkaç yazımda da BDP’nin Van’da siyasi olarak Ak Parti’ye benzer adımlar atmaya başladığını yani ‘siyaseti’ öğrenmeye başladığını söylemiştim.

 

Vatandaş diyor ki: BDP kimlik siyaseti yapmayı bıraktı artık siyaset için siyaset yapıyor BDP! Bunun en büyük göstergesi de Şırnak gibi kalelerinden birinde halkın BDP binasına taşla, sopayla saldırması…

 

Teşkilatların, aday adaylarının çabasına rağmen BDP’nin aday değiştirme gibi bir yolu izlemeyeceğini bilmekle birlikte büyükşehir bir yana ilçelerin büyük bölümünde kendisine dönmüş okları yeniden AK Parti’ye çevirdiği aşikar.

 

Bakalım oklar savaşının galibi kim olacak. (Not: Yazıdaki okların CHP’nin okları ile yakından uzaktan bir alakası yoktur ve tamamıyle hayal ürünüdür.)