1700’lü yıllarda Anadolu’nun özellikle Adana, Mersin ve Antalya civarında göçebe bir hayat yaşayan Büyükkışlalılar efsane bir olay ile anılırlar hep. O yıllarda Anadolu’nin bur çok yerinde hatta Van ve bölge illerinde de alışık olunduğu gibi Büyükkışlalılar yazın yaylaya kışın da şehir civarına dönerlermiş. İşte o dönemde bu grup da yazın Uzun Yaylaya, kışın da Adana yöresine giderlermiş. Bunu yaparken de Mersin, Antalya ve Aydın yöresindekiler ise yaylaya, Torosların doruklarına çıkmaktadırlar. Fakat bu gidiş gelişler devlet-i aliyeyi rahatsız etmiş olacak ki yöresel olarak olaya el atan vali ve askerler, bu işi önleyememiş, olay padişaha aksetmiştir. Aksetmenin sebebi de bu halkların hayvanları ile birlikte yaptığı göçlerin ekili arazileri tahrip etmekte, etrafa zarar vermekte olması imiş. Yani durum yerleşiklerin tepkisini alıyormuş. Padişah da bunların zorla yerleştirilmesi için ferman buyurmuştur. Baskılar artınca da bugün bile kullanılan o söz o halk tarafından kullanılmış işte: “Ferman padişahın, dağlar bizimdir”. O gün bu söz ile başlayan Osmanlı ile 300 yıla yakan süren bir savaşın fitilini ateşlemiş. Büyükkışla bu şekilde gelenlerin kurduğu bir köy olarak kayıtlara geçmişti.

Bu tarihi anekdotu bir kenara bırakıp konumuza geçelim. Bir önceki yazıda ‘Onüçün üçü’ adlı başlık ile Ak Parti’nin 13 ilçe adayından 3’ünü değerlendirmiş ve artıları eksileriyle tercih sebeplerinden bahsetmiştik. Şimdi kalan adaylar üzerinden değerlendirme yapmaya devam edelim. Henüz Ak Parti’nin bu isimleri tercih etmesinin yankıları sürerken olay sıcaklığını yitirmeden sürdürelim.

BAŞKALE

Bilindiği gibi Ak Parti’nin ilçe bulamadığı tek ilçe olarak epey bir dillendirilmişti Başkale’nin durumu. Bazen o ilçede baskın bir şeklide ağırlığı bulunan Yağızer ailesinden isimlerle anıldı bazen de olmadık ailelerden isimler tahmin listelerinde yer aldı. Ama bir gerçek vardı, o da son güne kadar da komisyonun Başkale üzerinde bir isimde karar kılmadığı ve aradığı ismi bulamadığıydı. Fakat 31 Mart sabahında erken saatlerde Ak Parti İl Başkanı Abdullah Aras’ın twitter’dan attığı bir mesaj şok etkisi yarattı. Mesaj aynen şöyleydi; “BDP’liler Başkale için aday bulamadığımızı söylüyorlardı. İşte adayımız 22. Donem milletvekilimiz Cüneyt Karabıyık. Başkaleye hayırlı olsun.”

Edremit’te Hekim Karabıyık’a görev verilmeyeceğinin son bir kaç günde iyice netleşmesiyle birlikte bu kez de “Ertoşiler saf dışı bırakıldı” şeklindeki cümleler dillendirilirken Başkale gibi BDP’nin yüzde 60’larla iktidar olduğu bir yerde son günlerin moda tabiri ile biraz ‘manidar’ kaldı. Zira Ak Parti’nin ‘kara kutusu’ olduğu düşülen bu dönem Edremit’te görev almasının güçlü bir ihtimal olarak göründüğü Hekim Karabıyık bu adaylığın en büyük sıkıntısını yaşayan isim oldu bence. Edremit’i sadece sahil bandı ve eski Edremit denilen bölge olarak düşünmeyip yeni sınırlarında bulunan Hacıbekir, Şabaniye gibi ilçelerle düşündüğünüzde Karabıyık’ın bu bölgede iyi bir oy alabilme ihtimali hatırı sayılır derecedeydi. Konuyu dallandırmadan gelelim Karabıyık’ın tercih sebebine:

Ak Parti’de olası ihtimaller çerçevesinde Erciş’te Kerem Altun, Tuşba’da İkram Dinçer tercih edilmesi beklenen isimlerdi. Fakat son günkü komisyonda Başbakan Erdoğan tercihini yine mevcut adaylardan yana kullandı. Buna listeler açıklanmadan önceki son bir haftalık süreçteki tepkiler etki etmiş de olabilir tabi. Velhasıl eski Van milletvekili Karabıyık da bu anlamda Başbakan Erdoğan’ın hala yanında gördüğü ve kara gün dostu olarak hissettiği isimlerden. Zira dikkat ettiyseniz Karabıyık Erdoğan’ın bölgedeki tüm miting ve gezilerinde yanında bulunan bir isim. Van’da mitingde de Karabıyık vardı, tarihi Diyarbakır mitinginde de… Ama dolaşan şehir efsanelerine göre Karabıyık’ın Başkale adayı biraz karmaşık. Anlatılanlara göre: Başbakan Erdoğan son geceki komisyonda Cüneyt Karabıyık’ı arar ve Başkale’de görevlendirdiğini söyler, Karabıyık ister istemez ‘Başüstüne’ der kabul eder fakat sonraki gün ‘İstemiyorum’ gibi iddialar dolaşmaya başlar…

Hatta söylediklerine pek itibar etmediğim bir kaç isim de arayıp bana Karabıyık’ın aday olmak istemediğini bunu bizzat kendi ağzıyla kendilerine söylediklerini belirtmesine rağmen ben o günün sabahında yayınlanan listede adı geçen Karabıyık’ın adaylığının kesin olduğundan adım kadar emindim. Başbakan istedikten sonra Karabıyık’ın ‘hayır’ deme ihtimali yoktu zaten. Nihayetinde Karabıyık istemese de şu anda Başkale adayı. Hem Ak Partililer ne diyor: “Görev istenmez verilir.” Hayırlı olsun.

***

GÜRPINAR

Ak Parti’nin zor bölgelerinden biri olan Gürpınar’da da zor kararlarından birini verdi Ak Parti Genel Merkezi. Ak Parti 2004’te DYP’den 2009’da da Saadet Partisi’nden seçimlere giren ve yüzde 50,3 ile belediye başkanı olduktan sonra AK Parti’ye geçen Fuat Yaşar Atan’dan yana kullanmadı. İki isim de Ak Parti için tercih edilmesi halinde ötekinin neden tercih edilmediği konusunda kafada soru işareti bırakacak isimler gerçekten de. Zira iki isim de bölgede etki alanı farklı da olsa baskın olan siyasetçiler. Atan’ın niye tercih edilmemesi bir yana Tanış’ın tercih sebebini konuşmak gerek. Hayrullah Tanış’ın isminin başbakanın önüne gitmesiyle birlikte tercih edileceği konusunda bir kanı zaten vardı.

Hal böyle olunca da Başbakan Erdoğan bu ilçe için tercihi hiç kimseye bırakmayarak bizzat kendisi kullandı ve Tanış dedi. Tanış bu anlamda görevi bekleyen ve gerek PKK tarafından kaçırılması sonrasında gerekse de parti içindeki uzun yıllardır hizmet etmesi ondan yana tercih kullanılması için yeterli bir sebep oldu kanaatimce. Zaten Başbakanın bir kaç defa bizzat görüştüğü bir isim olan Tanış’ın bölgede etkinliği de bir hayli fazla. Üstelik Tanış’ın tercih sebebinin farklı bir anlamı daha var. O da AK Parti’nin daha önce ihmal ettiği Şemîkan aşiretinden bir isme temsiliyet şansı tanıması. Ak Parti daha önce Özalp’te yaptığı yanlışı bu defa Gürpınar’da yapmadı.

ERCİŞ

AK Parti’nin kalesi olup da rekor düzeyde tepki aldığı ilçe ünvanı sadece ve sadece Erciş’e ait. Geçtiğimiz yerel seçimde Erciş’te yüzde 50’ye yakın oran ve 15 bin oyla Ak Parti’nin en sağlam ilçesi olan Erciş, Arapoğlu’nun başkanlığı ve depremden sonraki süreçte ne olduysa bir anda dibe vurdu! Şu an Erciş halkında AK Parti ve Başkan Arapoğlu’na yönelik ciddi bir tepki ve kızgınlık var. Üstelik öyle köylere gitmenize de gerek yok ilçe merkezinde şöyle bir esnafların kapısını çalıp konuşun, tepkilerini çok rahatlıkla göreceksiniz. Arapoğlu ile başlayan, deprem sonrası devam eden kötü gidişatın yaşandığı Erciş’te 10’un üzerinde Ak Parti adayı varken tercih dışarıdan bir isim kullanıldı.

Aslında Erciş’te Abdulahat Arvas isminin tercih edilmesi boşa verilmiş bir karar değil. Her milletvekilinin söz sahibi olduğu bir veya bir kaç ilçe olduğundan Erciş’te hep “Çiftçi kimi isterse o olacak” şeklinde beklentiler vardı. Bu anlamda Çiftci’nin sözünden çıkmayacak ve onun istediği şekilde çalışacak birden fazla da isim vardı. Bunlardan en önemlisi de Sinoğlu idi. Fakat Erciş’teki durumu Başbakan Erdoğan iyi analiz etmiş olacak ki Çifci’nin değil Genel Merkezin istediği oldu burada da. Abdulahat Arvas’ın Hekim Karabıyık ile birlikte teşkilattan aday verdiği bir isim olması nedeniyle mutlaka görev alması gerekiyordu. Arvasi ailesinin hala bir saygınlığı varken ve büyükşehire de aday olarak çıtayı üstte tutan temeli sağlam bir Ak Partili olan Arvas bu işe talipken doğru tercih buydu galiba. Arvas Erciş’teki bu dağınıklığı toparlayabilecek bir isim. Lakin tabanı iyice BDP’ya kayan ve BDP’nin de etkili isimlerle halkın karşısına çıktığı Erciş’te işler hiç de kolay olmayacak gibi…

ÇATAK

Ak Parti’nin rahat olup da son zamanlarda BDP ile ciddi mücadeleye gireceği ilçelerden birisi Çatak. Mevcut başkan Emin Babur yıllardır sürdürdüğü belediye başkanlığı konusunda adaylık noktasında belki de ilk kez bu kadar mücadele verdi. Hem artık değişiklik olması hem de yeni adayların karşısında durması hasebiyle Çatak’ta gel-gitler bir hayli fazla sayıda oldu. İlk günlerde aday olarak Cihan Yalçın ismi bir hayli uzun süre anılmış ve bölgede hatırı sayılır kanaat önderleri (ağaların) da desteklediği bu isim Çatak’da kesin olarak anılmaya başlanmıştı. Ama bu durum Emin Babur’u hiç bir şekilde yolundan etmedi. Hatta gazetemizin de kulis bilgilerinde ve daha birçok yerde Cihan Yalçın isminin geçmesine sinirlenen Babur beni de arayıp ‘Yazmayın kardeşim’ diye sitem etmişti. Yani Babur’un kaybetme korkusu bir hayli fazlaydı. Babur başarısız olması hasebiyle değil de son zamanlardaki tepkileri ile biraz antipati toplasa da yine son hamle ile adaylığı alan isim oldu. Nihayetinde BDP ile sıkı bir seçim yaşanacak olan Çatak’ta Babur’un kapsayıcı ve kucaklayıcı bir politika ile çalışması gerekiyor. Bunu yaparken de işe teşkilattan başlaması gerekiyor.

Başarmak istiyorsa adaylık sürecinde biriktirdiği negatif enerjiden kurtulması gerekiyor. Kardeş tavsiyesi…

ÇALDIRAN

Ferman Yıldırım tek adaylı ve aldı. Hatırı sayılır da bir desteği ve seçmeni olan bir isim. AK Parti’nin de rahatlıkla tercih etmekten tereddüt etmediği Ferman Yıldırım AK Parti’nin ayrıca mevcut adaylardan tercih edilen ve yeniden görev verilecek olan tek isim.

***

Bu sürece kadar değerlendirdiğimiz adaylarda gördük ki başbakan ne Van vekillerinin isteklerine, ne de il ve ilçe teşkilatlarına öyle büyük bir karar payı vermedi. Belirleyici olan Genel Merkez ağırlıklı Başbakan Erdoğan oldu. Yani AK Parti’nin il teşkilatından, ilçe teşkilatlarından ve vekillerinden yana pek iyi durumda olmadığı bir dönemde fermanı Başbakan Erdoğan yazdı. Bu liste ya başarılı olacak ya da dağlar (ilçeler) BDP’nin olacak. Yukarıdaki mevzuyu da bu minvalde paylaşmak istedim. Yarın ola hayrola.

***

Bir sonraki yazıda Saray, Muradiye, İpekyolu, Gevaş ve Bahçesaray adayları ile devam edelim.