Ahmaklık kavramı, insanların karakterlerini ve davranışlarını şekillendiren önemli bir konudur. Kelime anlamıyla sadece aptal ya da cahil anlamına gelmeyen ahmaklık, aslında insanın potansiyelini kullanmaması, hatalarını görmemesi ve öğütleri uygulamaması durumlarında ortaya çıkar. Abbasiler devrinde yaşanan bir olayda anlatılan hikaye, ahmaklık üzerine yapılan farklı yorumları ve dersleri içermektedir.
Abbasiler devrinde vezir olan Hâlid Bermeki'nin yolda rastlayarak davet ettiği bilginler ertesi gün sarayına misafir olarak gelirler. Kendilerine ikram edilir, sofralar kurulur, yenilir içilir, dualar edilir. Sıra sohbete gelir. Halid Bermeki der ki: "Ahmak kime derler?" diye bir konu açıyorum. Bu konu üzerine sabaha kadar nükteler ve fıkralarla konuşurlar. En sonunda geceyi her biri bir güzel açıklama ile bağlarlar.
En yaşlıları, "Hem fakir, hem tembel olmak ahmaklığın baş alâmetidir. Hayat hiç kimse için dümdüz değildir. İnişler, çıkışlar, varlık, yokluk, çileler, sıkıntılar hepsi ömür ipine konmuş kuşlar gibidir. Yokluk zamanında kadere bağlayıp, bir yol aramayan, çalışmayan tembel kişi aklına ihanet eden ahmaktır."
İkincisi der ki: "Hem kibirli, hem aciz kişi kadar ahmak kim vardır? Allah kibirli kulunu sevmez. Kibir, aklı ve kabiliyetleri de harcar. Kibirli insan başını önüne eğip kendinden yeterli kimselerden öğüt almaz. Yol gösterenlere ve uyarılara tahammülü olmadığı için hataları sürüp gider."
Üçüncüsü der ki: "Hem muhtaç, hem kıymet bilmez kişi ahmaklığın öncülüğünü yapar. Bir insan kral da olsa tek başına bir hiçtir. Herkes birbirine ve etrafındakilere dayanışma ile yaşar. Etrafındakilerin ve kendisine yapılanların kıymetini bilmeyen haşin ve kırıcı insan iki âlemde de sevgi çemberini yitirir."
Dördüncüsü der ki: "İnsanoğlu her şeyi yavaş yavaş öğrenir. Ama bilmediklerini ve yanıldıklarını kabul edenler yavaş yavaş bilim yolunda yükselirler. Hem bilmez, hem bilmediğini bilmez. Böyleleri kendisini yanan samanlıktan çıkarmak için çeken sahibine inatla direnen merkebe benzerler. Şayet yönetici olurlarsa milletlerini asırlar boyu gerilere götürürler."
Beşincisi der ki: "Pek çok kişi halka öğüt vericidir. Din adamları bu öğütlerini vaazları ile yaparlar. Ama hem öğüt verip, hem öğüt verdikleri hatalı yolda olanlar çok görülür. Onun için halk arasında 'Vâizin verdiği sözü tut, gittiği yola gitme,' denilmiştir. Hem öğüt verip hem aykırı yolda olmak da ahmaklıktır." (Bir nükte bir ışık)
Vezir Hâlid Bermeki'nin daveti üzerine saraya gelen bilginler arasında yapılan sohbet, ahmaklık kavramını farklı açılardan ele almaktadır. Bilginler arasında yapılan konuşmalarda ahmak olarak tanımlanan kişilerin özellikleri detaylı bir biçimde ele alınmaktadır. Fakir ve tembel olmak, kibirli ve aciz olmak, muhtaç ve kıymet bilmemek, bilgisiz ve öğrenmeye kapalı olmak gibi durumlar ahmaklık olarak tanımlanmaktadır.
En yaşlı bilgenin açıklamasında belirtildiği gibi, insanın hayatında inişler ve çıkışlar, varlık ve yokluk, çileler ve sıkıntılar her zaman olacaktır. Ancak, bu zorluklarla başa çıkabilmek ve doğru yolda ilerleyebilmek için insanın tembellikten uzak durması gerekmektedir. Aynı şekilde, kibirli ve aciz olmak da ahmaklıkla ilişkilendirilen bir özelliktir. Kibir, insanın aklını ve kabiliyetlerini harcayan bir özellik olduğu için, insanın öğüt almayı reddetmesine ve hatalarını kabul etmemesine neden olur.
Muhtaç olmak ve kıymet bilmemek de ahmaklıkla ilişkilendirilen bir durumdur. İnsanın etrafındaki insanlara ve kendisine yapılan yardımların kıymetini bilmemesi, onu sevgi çemberinden uzaklaştırabilir. Bilgisiz olmak ve öğrenmeye kapalı olmak da ahmaklıkla ilişkilendirilen bir özelliktir. İnsanın bilgisizliği kabul etmemesi ve öğütleri uygulamaması, onu doğru yoldan uzaklaştırabilir ve toplumu olumsuz yönde etkileyebilir.
Halk arasında da sıkça görülen bir durum olan öğüt verip uygulamamak, ahmaklıkla ilişkilendirilen bir davranıştır. Din adamları ve öğüt veren kişiler, verdikleri öğütleri uygulamazlarsa, başkalarına doğru yolu gösteremezler ve bu da ahmaklıkla ilişkilendirilebilir. Öğüt vermek ve uygulamak arasındaki dengeyi sağlamak, insanın gelişimine ve doğru yolda ilerlemesine yardımcı olabilir.
Ahmaklık kavramı, insanın kendini sorgulaması, davranışlarını gözden geçirmesi ve gelişmeye açık olması gerektiğini vurgular. Ahmaklık, sadece bir aptallık ya da cehalet durumu değil, aynı zamanda insanın karakterini ve tutumlarını şekillendiren önemli bir kavramdır. Bu nedenle, insanın ahmaklıkla mücadele etmesi, öğütleri yaşantısına yansıtması ve doğru yolda ilerlemesi önemlidir. Ahmak kime derler sorusunun cevabı, insanın iç dünyasını aydınlatan bir pencere sunmaktadır ve bu konuyu derinlemesine düşünmek, insanın kendini daha iyi tanımasına ve geliştirmesine yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, ahmaklık kavramı insanın karakterini ve davranışlarını şekillendiren önemli bir konudur. İnsanın öğütleri yaşantısına yansıtarak doğru yolda ilerlemesi, ahmaklıkla mücadele etmesi ve kendini geliştirmesi gerekmektedir. Ahmaklık, farklı yönleriyle ele alındığında insanın davranışlarını sorgulamak, öğrenmeye açık olmak ve kendini geliştirmek için bir fırsat sunabilir. Bu nedenle, ahmaklık kavramını derinlemesine düşünmek insanın yaşamında olumlu değişiklikler yapmasına yardımcı olabilir.